~ Taehyung'un anlatımıyla
"Bırakın beni!"
"Kes sesini"
"Jimin nerde? ona ne yaptınız?!"
"Senin anlama kıtlığın mı var anlamıyormusun Jimin iyi. Ona bir şey yapmadık"
"Eğer bir şey yapmıyacaksanız niye kaçırıyorsunuz gerizekalılar!!!?"
"Ya sabır! biraz susarsan zaten her şeyi biraz sonra anlıyacaksın"
Karşımda isminin Jungkook olduğunu öğrendiğimin herifin sinirli sesiyle sustum. Tam 3 saatir burdayım ve kafayı yemek üzereyim. Ne olduğunu bile anlamamıştım. Tek bildiğim Jimin'nin de kaçırılmış olduğu ve zaten bana kafayı yedirtende buydu. Jimin benim kardeşim dediğim arkadaşımdı. Ve sorun şuydu ki Jimin çok güzeldi her konuda mükemmeldir. Vucudu, yüzü çok güzeldi ve korkmama engel olamıyordum. Ona bir şey yapacaklarından korkuyordum.
Ve yanlış değilsem karşımdaki adam (bizi kaçırmış olmasaydı yavşayacağım kadar yakışıklı bir tipti) Min Yoongi'nin kardeşiydi. Min Yoongi adam öldürmekle, zenginliğiyle ve tehlikeli olmasıyla tanınıyordu ve bu beni dahada korkutuyordu. Hata az önce gözümü ağzımı bağlayıp beni bayıltılar. Ne yaptılar bilmiyorum ama bu beni dahada korkutuyoru. Aklıma ilginç ilginç senaryolar geliyordu.
Düşüncelerim arasında ona bakmaya başladım. Ona baktığımı anlamış olucaki bana baktı. Gözgöze geldiğimizde yakalanmanın utancıyla kafamı çevirip başka yerlere bakmaya başladım. Kulağıma gelen kıkırtı sesiyle ona baktım "ne gülüyorsun be" dedim. "utanınca sevimli birine dönüşüyorsum" dedi. Ben ise ne diceğimi bilmez halde saçmaladım. "Sensin sevimli be" dedim. Daha çok gülüp "teşekkür ederim" dedi. Ben ise utanıp kafamı başka yere çevirdim. Kısa süre sonra konuyu değiştirmek için ona dünüp "sen Min Yoongi'nin kardeşimisin?" diye sordum.
"evet"
"Min Yoongi'nin Jimin gibi biriyle ne işi olabilir?"
"Çünkü ona aşık"
"Ne?!"
"Sana sadece bu kadarını söyleyebilirim."
"Ne demek bu kadarını söyleyebilirim o herif arkadaşıma bir şey mi yaptı?!"
"Saçmalama ona aşık hiç bir şey yapmaz"
Daha fazla konuşmadım. Ya da konuşamadım. Çünkü korkmuştum. Bu hayata Jimin'den başka kimsem yoktu. Bu yüzden en büyük korkum ona bir şey olmasıydı. Gözlerimin dolduğunu farkederek kafamı önüme eğdim. Yanıma yaklaşan adım sesleriyle bir elin yanağıma dokunması bir oldu. Gözümden akan bir yaşı silereken, çenemi tutup kafamı kaldırdı. Birbirimize fazlasıyla yakın ve gözgözeydik. Bana rahatlatıcı bir şekilde gülümserken konuştu. "Merak etme arkadaşınada sanada bir şey olmiyacak." dedi. Yanağımı hala okşarken bir şey diyemedim. Dilim tutulmuştu güzeliği karşısında. Aramızdaki sesizliği bazan şey telefonunun çalmasıydı. Ayağı kalkıp benden uzaklaştı ve telefonu açtı. "Kabul etimi? Sevindim. Tamam getiriyorum. Merak etme korurum onu. İyi kapatıyorum görüşürüz." dedi. Onu derken bendenmi kastetmişti? Ona anlam veremeyen gözlerle bakarken bana dönüp gülümsedi. Bu çocuk niye bu kadar güzel gülüyor ya bütün odağımı dağıtıyor resmen. "Bak sana demiştim. Abim aradı seni Jiminin yanına gütürecem." dedi. Hemen gülümseyip konuştum. "Ee iyi mi" dedim. O arkama gidip elerimi çözmeye başlarken. "Evet iyi. Sadece seni merak ediyor." dedi. Elerimi ayaklarımı çözüp elini bana uzatı. İlk başta teredütede kalsam elini tuttum.
Gülümseyip beni kaldırdı. Arkasına dönüp adamlarına seslendi."Minho arabayı getir gidiyoruz!"
"Emredersiniz efendim!"
Dışarıya çıktığımızda arabaya doğru ilerledik. Bana kapıyı açıp binmemi sağlarken arabaya bindim. Arabanın kapısını kapatıp adamlara bir şeyler dedi ve arabaya bindi. Yol boyunca ikimizde sustuk. Tabi arada sırada küçük bakışmalarımızda oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia Love (YOONMİN)
FanfictionYoongi dünya çapında tanınan bir mafyadı. Korkutucu ve tehlikeliydi , bütün Kore halkının korktuğu biriydi. Ama bu mafya tatlı bir çocuğa gönlünü kaptırmıştı. Her istediğini aldığı gibi Jiminide alıcaktı. İster istiyerek ister zorla ama Jimin Yoongi...