Yoongi dünya çapında tanınan bir mafyadı. Korkutucu ve tehlikeliydi , bütün Kore halkının korktuğu biriydi.
Ama bu mafya tatlı bir çocuğa gönlünü kaptırmıştı.
Her istediğini aldığı gibi Jiminide alıcaktı.
İster istiyerek ister zorla ama Jimin Yoongi...
Yoongi sigarasından derin bir iç çekerken Jimin'in evden çıkmasını bekliyordu. Her şeyi planlamıştı bügün kesinlikle meleğini alıcaktı. Daha fazla onsuz yaşıyabileceğini zanetmiyordu.
Sigarasından derin bir iç daha çekerken saatine baktı ve sırıtı zamanı gelmişti. Jimin evden çıkmıştı. Her zamanki gibi önce derin bir iç çekti daha sonra kapının önündeki çiçeklerini koklayıp suladı ve esnafa selam vermeye başlamıştı. Yoongi güzeliğinden mest olurken giydiklerindende sinirlenmişti. Güzel vucudu her zaman ağız sulandırıcıydı. Güzel bacaklarını ve enaz bacakları kadar ince belini ortaya sermişti.
"sakin ol"
Namjoon'un sesiyle kendini ne kadar sıktığını yeni fark ediyordu. Derin bir nefes aldı ve işine odaklandı. Jimin esnaflara sonkez selam vedikten sonra oradan ayrıldı. Jimin tamda Yoongi'nin istediği gibi anna caddeden değilde işine geç kalmamak için ara sakoğa girdi. Yoongi yüzündeki sırıtma daha büyürken hemen yanındaki Namjoon'a bakıp kafasıyla işe koyulacaklarını belirmek ister gibi onu onaylamıştı. Arabadan çıkarken gözler ona dönmüştü esnaf hayatlarında ilk kez mahhaleye böylesine zengin birini geldiğini görmüştü. Yoongi bu takmadan gömleğinin yakasını düzeltip Jimin'in girdiği ara sokağa girdi. Hemen önünde ilerleyen Jimin'in peşine takıldı. Adımlarını yavaşlatırken cebindeki bez parçasına ilacı biraz döküp hızlı bir şekilde ilerleyip elini karnının üzerinden sarıp çığlık atmasına müsade etmeden bezle azını ve burnunu kapatı. Jimin ne kadar çırpınsada Yoongi'nin kaslı kolarından kurtulamamıştı. Yoongi kulağına eğilip "sonunda güzelim, sonunda bana aitsin" fısıldamıştı. Jimim bu sözlerden sonra dahada çırpınmak istesede daha fazla ilacın etkisine dayanamayıp kollarına yığılmıştı. Yoongi, Jimin'nin bedenini kendine çevirip bir ellini beline diğerini diz altlarından geçirerek onu hafif bedenini kucağına aldı. Arkasını döndüğünde sokağın başındaki arabaya yöneldi. Jimin başı omzuna düşerken gülümsüyordu.
Korumalardan bir arabanın arka koltuğunu açarken jiminle arabaya yerleşti. Namjoon arabayı çalıştırırken "sonunda yengeyi alabildik"dedi. Yoongi Namjoon'nun dediğine gülümserken "sonunda" demişti. Bacaklarını biraz daha aralayıp Jimini rahatça oturtu ve kafasını omzuna yaslayıp mırıldanmalarını dinledi. Yüzundeki gülümsemeyi bir türlü silemiyordu. Bu anın hayalini çok kurmuştu ve şimdi sevdiği çocuk kucağında mızmızlanıp uyuyordu. Yasemin kokulu saçlarını biraz daha koklayıp beline ve bacaklarına hayali çizgiler çizip onu rahat etirdi. Eve vararana kadar onu izledi öyle dalmıştıki güzeliğine Namjoon'nun dalga geçişlerin bile umursamadı. Geldiklerinde büyük Min malikanesinin kapısı açıldı. Namjoon arabayı sürerken üç kardeşlerini gördü. Hepsi büyük bir heycanla onları bekliyordu. Araba durduğunda Yoongi kucağındaki Jiminle arabadan indi. Üçüde hemen yanlarına koşuşturdular Jin hemen atılarak "Yoongi gerçekten çok güzel!!" "biliyorum Jin müsade edinde içeri geçiyim" Jin ve diğerleri Yoongi'ye yol verirken Yoongi içeriye geçip Jimin'i odasına götürdü. Dikatlice yatağa yatırıp alnını öptükten sonra yerde duran zincirli kelepçeyi birin Jimin'nin ayak bileğine birinide yatak ayağına pağladı. Bunu yapmalıydı yoksa Jimin uyandığında yerinde durmicağıni biliyordu. Son kez ona bakıp odadan ayrıldı. Aşağı inip Jungkook'a dönüp " Haletin mi?" diye sordu Jungkook tavşan dişleri ile gülümseyip "evet hyung. merak etme Taehyung da elimizde" Yoongi gülümseyip "aferin. gözün onda olsun yanına git sen. Kurnazdır o. İşimizi sağlama alalım." Jungkook başıyla onaylayıp ordan ayrıldı. Yoongi ise Jimin uyanana kadar güzel bir duş alma kararıyla duşa adımladı.
Her şey şimdi başlıyordu...
♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
