Şimdi ne yapacaktım. İkimizde çıplaktık ve Hyunjin ayağa kalkabilcek halde değildi.
Küvetin içinden çıktım ve kurulandım. Kapıya yaklaştım ve açmadan konuştum.
F: Buyrun.
X: Merhaba Felix bey. Bir ağlama sesi duydumda iyi misiniz acaba.
F: İyiyiz iyiyiz ben ayağımı kapıya vurdum da çok acıdı.
X: Ha geçmiş olsun. Bir isteğiniz var mı?
F: Hayır hayır gidebilirsiniz.
X: Tamam iyi geceler
F: Sizede.
Derin bi oh çektim ve bayoya koştum. Hyunjin bağdaş kurmuş ağlıyordu.
Ellerini yüzünden çektim ve yüzünü yıkayarak konuşmaya başladım.
F: Sevgilim ağlama artık bak insanlar duyuyor. Sakin ol her şey çözülür.
Hyunjin derin nefesler alıyordu. Onu sakinleştirmek için saçını arkaya yatırıp vücudunu yıkamaya devam ettim.
F: Geçti aşkım geçti.
Hyunjin'in dudağına bir öpücük kondurdum sarıldım.
H: Bunun bedelini ödeyecek.
F: Şimdi bunları düşünme. Yarın röportajımız var uyumalıyız artık. Sonra konuşalım bu konuları.
H: Doğru diyorsun. Senide uğraştırdım kusura bakma.
F: Ne kusuru canım. Sen artık benim hayat arkadaşımsın seninle ilgilenmek benim için bir zevk.
Hyunjin ile güldük ve kurulanıp banyodan çıktık.
Giyindik ve birbirimizin saçlarını tarayıp, kurutup yattık.
☂️
Ertesi gün
10.28İkimizin zor sığdığı yataktan doğruldum ve saate baktım. Röportaj akşam olacaktı. Hyunjin ise hala uyuyordu.
Dün oldukça zor bir gece geçirmiştik. Hem bedenlerimiz hem kalplerimiz çok yorulmuştu. Uyumaya, dinlenmeye, kafasını boşaltmaya ihtiyacı vardı.
Yataktan doğruldum ve Hyunjinin yanağına bir öpücük bıraktım. Uyanmaması için yavaşça yataktan kalktım.
Otel odasının içi ev gibiydi yani yemek hazırlayabilirdim.
Ayağıma terlik giyip mutfak kısmına geçtim. Tost ve omlet yapacaktım. Dolaptan malzemeleri çıkardım ve işe koyuldum.
☂️
Kahvaltıyı hazırlarken bir kıpırdanma sesleri işittim. Anlaşılan Hyunjin uyanmıştı. Onu görmek için yatağa yöneldim.
H: Günaydın
F: Günaydın
H: Çok açım.
F: Bir şeyler hazırlıyorum gel hadi.
H: Tamam sen hazırlaya koy ben geliyorum.
Kırmızı saçları yüzünün yarısına vuran güneşle parlıyordu. Üstünde dar kaslarını belli eden gri bir atlet altında ise siyah, rahat bir eşofman vardı.
Kırmızı saçlarını geriye yatırdı ve gerindi. Hayranlıkla onu izliyordum.
Yastığının altındaki telefona uzandı ve eline aldı. Terliklerini giydi ve balkona çıktı.
Ben ise mutfağa geri döndüm. Omleti tabağa koydum ve çayı bardaklara koydum.
Hyunjin i çağırmak için balkona yönelecekken bir bağırma sesi duydum. Bu Hyunjinin sesiydi. Anlaşılan yine hiç iyi şeyler olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçekçinin Oğlu | Hyunlix ✓
Fanfiction" Birbirine düşman 2 çiçekçi, ileride birbirlerine aşık olacaklarını nereden bilebilirlerdi? " " Hoşuna gidiyor değil mi benden üstün olduğunu düşünmek " " Düşünmüyorum direk öyle zaten çilli " Not: Kitapta cinsellik ve küfür bulunur. #hyunjin #fel...