Kalanlar

15 3 0
                                    

Eylül Aksoy'dan

Hava kararmıştı ve yolda Emirin bandanasını bulmuştuk o yöne doğru gidiyorduk. Eylem, Emirin bandanayı bilerek bıraktığını düşünüyordu. Arkalarından gideceğimizi tahmin etmiştir diyor. Bence de öyleydi, Emir zeki biriydi.

Hava kararmıştı ileride bir depo vardı, Eylem tırı durdurdu.

"Ben içeriyi gizlice kontrol edicem, eğer ordalarsa buraya geri dönüp seninle plan yapıcaz ve sen şu an peşimden gelmeyeceksin!"

Kafamı salladım ve tırda onu bekledim. Eylem gelene kadar elimdeki silaha baktım, nişan almayı bilmiyordum ama yine de Eylem vermişti.

Üstüne doğru gelen yaşayan insanlara isabet etsin yeter demişti ve emniyeti açmayı göstermişti. Eylem çok cesur bir kadındı, abimden sonra olmak istediğim ikinci insandı.

Umarım Duru buradadır ve onu buluruz..

Eylem koşarak geldi ve kapıyı açıp koltuğa atladı.

"Planı anlatıyorum.."

Kaan Aksoy'dan
Patlama sesi ile her yeri alevler sardı. Ellerimi çözdüğüm için hızla ayağa kalkıp Cansunun iplerini çözdüm.

Şu an kimse kimseyi görmüyordu her yer karanlık olmuştu ışıklar gitmişti. Sağ taraf yanıyordu! Biri buraya saldırmıştı.

Bizimle alakası yoktu diye düşünüyordum çünkü düşmanımız yoktu.

Cansuyla kenardan geçtik ve depodan çıktık. Kocaman bir tır vardı ve tırın içindeki kadın tırı depoya sürdü(!)  Kadının sert bir suratı vardı ve gözlerinden alev çıkıyordu. Bizi görmediğine emindim.

Gölge her kimse bir sürü düşmanı vardı. Ana yola koşmaya başladık!

"Bu nasıl oldu?!"

Cansu nefes nefese kalmıştı ve korkudan elleri titriyordu.

"Az önce neredeyse ölüyordum!"

Ve kurtulmanın sevinci ile ona sarıldım. O da bana sarıldı.

"Koşmaya devam etmeliyiz hadi"

Elini tuttum ve karanlık ormanda yola doğru koşmaya başladık. Nasıl kurtulduğumuzu bilmiyordum, Tanrı bize yardım etmişti sanki.

Eylül Aksoy'dan
Elimdeki el bombasınının pinini çektim ve depoya doğru fıtratım, yere eğilip kulaklarımı tıkadım. Yüksek bir gürültü ile alevler yükseldi.

Benim görevim Eylem depoyu tırla ezene kadar burda beklemekti. Silah sesleri patlamaya başlamıştı, tıra ateş ediyorlardı ama tır kurşun geçirmez maddeden yapılmıştı. Eylem bu planı bana anlatırken çok endişeli dinlemiştim çünkü en ufak hareketimizde her şey çöp olabilirdi.

Karanlık ormanı aydınlatan tek şey alevlerdi. Bu tarafa koşan Gökayı görmemle yere eğildim saklanmaya çalıştım.

Kucağında da Duru vardı..

Eylem hiç bir şey yapmamamı söylemişti ama adam Duruyu götürüyordu. Silahı elime aldım ve nişan alma pozisyonuna geçtim. Duruyu kucakladığı için bacağına isabet etmeliydim yoksa Duruyu vururdum.

Bir, iki, üç..

Ormanı yankılanan silah sesi ve Gökayın çığlığı doldurdu. İkiside yere düşmüştü.

Yanlarına koştum, Duru ayağa kaltı ve beni görmesi ile bana koştu. Kocaman ve sıkı sıkı sarıldı..

"Duru.."

KAÇIŞ•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin