1||İmkansızı istedi benden||

465 21 73
                                    

Nehre bakarak içkisini yudumlarken aklından birçok düşünce geçiyordu. Nasıl biriydi? Neden bu hale gelmişti? Katlanılmaz biri olmalıydı ki kimse istemiyordu onu yanında.

Biten içki şişesini ters çevirip salladı. Kendisi gibi içki de bitmiş ve tükenmişti. İçki yüzünden miydi? Alkolik olması da istenmeme nedenleri arasındaydı tabii ki. Hatta ilk sırada yerini alabilirdi. Sertçe nehre doğru fırlattı boş şişeyi. Şişenin suya karışıp kayboluşunu izledi.

Changbin"Beni bitirdiğin yetmedi sen de bittin!"

Kafası her zamankinden daha güzeldi bu akşam, kendi kendine güldü. Tek sahip olduğu şey olan işini de kaybetmişti bugün. Kendini boş bir şişeye benzetiyordu. Hiçbir şeyi kalmamıştı, tamamen bomboştu. Belki o da nehre fırlattığı şişe gibi kaybolmalıydı? Bu düşünce aklını her gün kurcalasa da hiç bu kadar ciddiye almamıştı. Bu dünyadan kaybolma sırası ondaydı.

Ayağını yukarı doğru atıp yavaşça direğin üzerine oturdu. Artık ayakları suya daha yakındı. Atlamak için doğru pozisyondaydı, intihar etmek için mükemmel bir gündü.

Changbin"Ne kadar zavallıca... bu boktan dünyada bir tane bile insan yok yanımda!"

Çok yalnızdı, iş yerindeki insanlar dışında kimseyle görüşmezken onlarla merhabalaşmak dışında bir şey konuşmuyordu. Artık o bile yoktu, agresif tavırları sonucu işten kovulmuştu.

Tüm dertleri birikmiş, üst üste yığılmış, her biri içini kemirirken içini dökecek bir insan bile bulamamıştı.

İç çekerek etrafına baktığında hemen yanındaki telefon kulübesi dikkatini çekti. Cam olmadığı için kolaylıkla telefona ulaşmıştı eli. Bu bir yardım hattıydı. Birçok insan onun gibi intihar düşüncesiyle bu nehrin kenarına geliyorlardı ve bu ücretsiz olarak kullanılan telefon insanların son umudu olabiliyordu. Yaşamak için bir neden... yalnızca bir neden bile bulabilirlerse intihar düşüncelerinden vazgeçebiliyorlardı. Nehirde yaşanan birçok ölüm, bu telefonun burada olmasının en önemli sebebi olmuştu.

Kulübenin üzerinde yazılı olan numarayı tuşladı, ölmeden önce birine dert yanmak tek arzusuydu.

Changbin Flashback

Başında onunla önemli bir mevzu konuşmak için bekleyen sevgilisini umursamadan arkadaşıyla oyun oynamaya devam ediyordu. Teneffüsün bittiğini işaret eden zil çaldığında sevgilisi derin bir iç çekerek kolundan tutmuş ve sınıftan dışarı sürüklemişti kendisini. Okul binasından çıktıklarında sakin bir ortamda durmuşlardı.

Changbin"Felix? Zil çaldı farkında mısın? Ne konuşacaksan okuldan sonra konuşalım tamam mı?"

Felix"Kaç gündür seninle konuşmaya çalışıyorum... bu sefer beni dinleyeceksin."

Kısaca sevgilisini süzdü, endişeli görünüyordu. Onu dinlemeye karar verdi, sıkıcı matematik dersine girmese de olurdu.

Felix"Ben... b-ben..."

Changbin"Ne bu haller? Beni aldattın mı yoksa!?"

Changbin çok sinirlenmişti, Felix'in cevap vermesine gerek yoktu başka bu kadar önemli, bir türlü söyleyemediği ne olabilirdi ki?

Omuzlarından tutup sarsmaya başladığında Felix'in bu dönemler oldukça hassas midesi bulanmaya başlamıştı bile, sevgilisini ittirdi.

Felix"Ne alakası var!? Deli misin sen!? Hamileyim!"

Dünya Changbin'in başına yıkılmıştı. Bu durumda aldatsa daha iyiydi ona göre. Lisenin ilk yılında baba mı olacaktı? Bunu Felix'i sıcak yatağına almadan önce düşünmesi gerekiyordu.

phone line⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin