...

9 0 0
                                    

Kaltığımda Kobra'nın evindeyim. Yatakta yatıyordum. Bana merakla bakan sekiz göz var. Doğruldum ve içeri giren Kobra'nın sesi kulaklarımda yankılandı.

"Sen ne yaptın, birini mi öldürdün, bu halin ne‽"

"Sorularının bir cevabı yok. Benim yaptığım senin, senin yaptığın beni ilgilendirmez."

Bu cümleden sonra olduğum yerden kalkıp evime gittim. Eve geldiğimde çok samimi olduğum ve bilgisayarda uzman olan bir arkadaşımı arayıp kamera görüntülerini silmem için bilgisayarını istemiştim. Sağolsun getirdi ve dört saatin sonunda bunu hallettim. Gerçi bu sırada polis gelmemiş olmasına şaşırıyordum. "Bunda da vardır bir hikmet."dedim içimden. Vardı da...

Bazen öyle şeyler oluyor ki akıl almıyor. Hayatımıza giren insanlar garip, değişik bir şekilde giriyor.

   Kafada o yankılanan kelime:
SÜRPRİZ.

Bende böyle bir sürprizin içindeydim. Polisler gelmemişti çünkü kavgada ki diğer takım benim peşime düşmüştü. Neden mi‽ Ahh! Lanet olası Kobra. Onlar da Kobra'nın peşindeydi. Beni kullanacaklardı. Tabiki bu iş sonradan boka saracaktı. Arkadaşıma bilgisayarı teslim etmemden sadece 45 dakika sonra varoş takımı - dün kavga eden takım- benim evime geldi.

Tehdit insanı dize getirir. Bunlar dolu tehditler olmalı ama. Bunlarda beni tehdit ediyordu.

Hayatım yavaş yavaş bok borularına gidiyordu ve benim elimden bir şey gelmemekteydi. Benden istedikleri tek şey Kobra'ydı. Durmaya gerek yok. Kabul ettim. Tehditten değil ama çıkardan. Numara bir kendini ifşa etme. Ellerinde benim dehşet verici yaptığım katillik videolarım vardı ve kabul ettim.

Ertesi sabah beni bir it gibi evden alıp mafya annesinin yanına götürdüler. Kadınla tanıştık. Mafya annemizin tek bir oğlu vardı. Bu da Sanatçı idi. Sanatçı'nın babasını Kobra'nın babası öldürmüştü. İntikam buydu işte. Yıllarca beklenen ve o an geldiğinde düşünmeden yapmaktı.

Kan davası is coming.

Mafya annemizin bir de manevi çocukları - yani onun olmayan- vardı.

Bunlarda Boğazcı, Asıl, Soylu, Efkar, Hemşire diğer ikisinin bu hikayemde pek bir rolü yok. Kimisinin annesi, kimisinin babası yoktu. Hatta bazısının hiç bir şeyi yoktu. Ama mafya annemiz hepsini kendi çocuğu gibi görüyordu.

Mafya annemizin " Hoşgeldiniz. " Diye söze girdi. Bense her zaman yaptığım gibi asilik ve buraya saçma bir sebepten ötürü gelmenin verdiği isyankârlıkla cevap vermedim. Mafya annemizin koruması Izmarnut abi yanıma yaklaştı. Belliydi bana bir şey yapmaya geliyordu. Altı hissine her zaman guvenirim. Doğruydu bir şey yapacaktı bana. Lanet gelsin ki bir tane manyakla büyümüştüm. Bana bütün kavga tekniklerini öğretmişti ve ben bu Izmarnut abiyi tek hamlemle yere serdim. Söze şöyle girdim:

- Benden birini istiyorsunuz ve bunu zorla yaptırıyorsunuz. Ancak benim de bir kazancım olmalı.

Mafya annesi- Ondan yaşadıkların için intikam alacaksın. Daha ne olsun‽

- Benim dediğim kazanç bu değil. Ben intikam her türlü alırım.

Mafya annesi- Görüyorum ki istikrarlı ve gözü karasın. Ancak kartları biraz daha mı açık oynasanız‽

- Tabiki her zaman. Maddi yani eşittir para benim en büyük kazancım olur.

Mafya annesi- Elimizde videoların var ve sen bizden para istiyorsun. Bu nasıl bir iş‽ Kuklamızsın sen bizim.

- Bana yarım saat verin kimin kimin kuklası olduğunu öğrenin.

- Hayhay, süren başladı.

Tabiki burda çıkarım için vardım. Para her an lazımdı bana. Videoları sallamamıştım aslında. Videoları silmek bebek oyuncağıydı benim için. Bir kaç tane program ve yazılım telefonlarda ki videoları silmek için yeterliydi. 20 dakika da bütün kanıtlar yok olmuştu. Mafya annesi- ve onun çocukları beni daha da sahiplendi ve istediğim 2 milyon lirayı bana verdiler. Böylelikle mafya serüvenim başlamış oldu.

Takma adım Gölge idi. Kimliğim gizli kalmalıymış. Bu arada Efkar'ın annesini olduğunu ve bir kaç kişinin de babası olduğunu duydum. İlk işim silah kaçakçılığı için bir yer bulup kameraları halletmekti ki bu çok kolay bir işti. Bu sırada 15 yaşlarındayım. O zamanlar çok sevdiğim biri var. Görmek istediğim ve görmediğim. Benim onu sevdiğimi hiç görmeyen insandı o. Rüyalarıma aldığım, biri için ağladığım ve günlerce mutsuz dolandığım insandı. Kısaca bunları bana yaşatan ilk insandı. Zaten ondan sonra daha da gaddar olmuştum.

Yanlarında bulunduğum insanlarla aramda pek bir konuşma geçmiyordu.  Bazen ölü olduklarını düşünüyordum hatta. Bu manyakların gizli bir odası bile vardı. Bütün psikopat aletler burdaydı. Silah, bıçak, çakılar vs. He şey. Mafyalar sonuçta normal. Bense onların başlarıydım. Ben ne dersem o oluyordu artık. Kısa sürede güven kazanmıştım. İlk zamanlar bırakmak istemiştim ama sanki beni oraya bağlayacak o kişi daha gelmemişti. Boş ve bir o kadarda yoğun geçen üç ayın sonunda beni oraya bağlayan kişi geldi.

Beş yaşında bir kız çocuğu. Kahretsin! Ela gözleri ve uzun dalgalı saçlarıyla o kadar güzel bakıyordu ki bana... Bu kıza Fıstık diye hitap ediyorlardı. Bu kız Efkar'ın kız kardeşi olduğunu on dakika sonra öğrendim. Anneleri Norospu bi escort idi. Onları seviyor gibi yapan ancak sevmeyen bir anne yani anlayacağınız. Bugün bizim Mafya annesine daha da ısınmıştım. Mafya annesi bu kızı da kendi kızıymış gibi seviyordu. Bu kız beni oraya bağlayan tek şey olmuştu. Her manyaklığı ile seviyordum o kızı. Kardeşim gibiydi geldiği zaman buraya.

Bu üç ayda yanımda olan canım insanlarla konuşmamıştım. İşime bakıyordum. Benim amacım para idi. Yüksek meblağ da para alıyordum. Mahalledekiler ve annemler buna şaşıyordu. Neden onlara açıklama gereği duyayım ki‽ Bir gece evde tekim. Mahalle hemen hemen boş kimseler yok ve ben elimde çay, sigara huzurlu huzurlu oturuyorum. Bir yandan da silahımı bekliyorum. Hoşuma gitmişti ve almıştım. Silah kullanmakta uzmandım artık. Mafya annemiz bunun hızlandırılmış dersini vermişti bana. Keyfim yerinde derken adımın bağrılmasıyla keyfinin içine sıçılıp sıvanması bir olmuştu. Korktum. İfşa oldum sandım. Belde silah vardı ama kullanamazdım. Salak gibi kendimi ifşa edemezdim ve belli mıydı belki de çoktan ifşa olmuştum. Adım tekrar bağrıldı ve ben üstüme hırka alarak aşağı indim. Sahi neye güveniyorum‽ Kapıdan çıktığım vakit az görünüyorlardı. Mahalleden geçen yola çıkınca bıldırcın sürüsü olduklarını gördüm. Manzara beni şaşırtmamıştı aslında. Bu sırada Kobra ve arkadaşları evlerinin önünde olan biteni izlemekteydi. Düşmancıklarımdan biri " Arabaya bin." Emrini verdi. Kimse bana yardım etmezdi ve tabiki mafya annemizin benim ölmem işine gelirdi.

Bazen gerçekten hiç ummadiklarimjz yardımımıza koşar. Yanlış kişiye güvendim ve doğru kişi yandı bu sırada. Herkes kuyunu kazabilir ve sen dikkatli olmak zorundasın. Çevrede iyi ve gerçekten dost olan insanlar bulunsun. Unutma dostluk hemen olmaz. Zaman gerek.

Bu iki yılda çok şey yaşadım. Hepsi bu an film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Bende filmini baş rolüydüm. Arabaya bineceğim sırada bi silah sesi duydum ve beni tutan adamın vurulduğunu gördüm. Kimdi beni kurtarmaya gelen akıllı‽

Son Gecenin Veda MektubuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin