...

4 0 0
                                    


                      Öyle bir girdi ki ben bile bir yere bu kadar havalı girmedim. Aslında biraz da aptalcaydı. Komik bir durumdu bu. İlk girdiği zamanlar hayatıma erkek sanmıştım. " Bu ne demek?" diye soracaksınız. Evet, ben yine ucu bucağı görünmeyen yollara giriyordum. Takımda bir kızdan bahsetmiştik: Kısa boylu, beyaz tenli hani. İşte o kız benim dönüm noktalarımdan biri olacakmış. Sadece bunun için bir yıl geçmesi gerekiyormuş. Dönüm noktam olduğu gibi ölüm noktamda oldu. Hem topladı, hem dağıttı. Onu ilk tanıdığım zamanlar sevgiliydik. Sonradan bana kız olduğunu söylemişti. Sevgili olduğumuzda farklı kişinin fotoğrafını atmıştı bana çünkü. Bir süre böyle kız bildiğim halde idare ettik. Hala takımdaki kız olduğunu bilmiyordum. Yaklaşık iki- üç ay oluyordu kız olduğunu öğreneli ama hala bana attığı fotoğrafları attığı için tam olarak kim olduğunu bilmiyordum. Kim olduğunu bilmediğim kız bize gelmişti. Hala onun benim sevgilim olduğunu bilmiyordum. Zaten o olduğundan şüphe duyuyordum ama ihtimal vermiyordum. Bir de kırmızı yanaklım dediğim bu kız bize gelince şüphelerimden emin oldum. Bana bakarken gülüyor ve benle konuşmaktan çekiniyordu. Bir de en önemlisi sevgili muhabbeti açtığında Kim olduğunu bilmediğim insanı bana sormuştu. "Nasıl gidiyor onla?" diye. O zaman daha da kuvvetlenmişti o olduğu hakkında ki görüşlerim. Bunlardan da ziyada ona her dokunduğum da mutlu ama tedirgin oluyordu. Bu aylar sonunda onu biraz doğruları söylemesi için zorlamış ve çıkar yol bırakmamıştım. Bu kızın takımda ki kız olmasına şaşırmıştım. Beni keklemek için daha üst kademe olmalıydılar ama. Zorlamalarım sonucunda bana " Evet, benim." Demesi üzerine anlık bir şok geçirmiştim. Şok değil de o sıra bunu niye devam ettirdiğimi düşünüyordum. Bu durumlar ve düşüncelerim o gece beni uykumdan etmişti. Tek başıma yine o oda da kendimle boğuşuyordum. Bu sefer beni sinirlendiren yoktu. Ben kendi düşüncelerime ve yaptıklarıma sinirleniyordum. Kızın bir suçu yoktu. Ben ilk öğrendiğimde "yok, olmaz." Deseydim böyle bir şey yaşamayacaktık. Nasıl derdim ama? Her ne olursa olsun o beni bataklıktan çıkarmıştı. Ayrıca ona çoktan bağlanmıştım. Kız olmasına rağmen gerçekten seviyordum.

Bana diyordu çoğu arkadaşım " Yargılamak gibi olmasın ama bu kız da ne buldun. Nasıl sevebiliyorsun? Ayrıca sen böyle değilsin farkındasın değil mi değiştiğinin?"

İlk soruya cevabım şu: Ben onda görmediğim sevgiyi gördüm birinde tatmadığım o huzuru tatdım. Dokunuşları ve bana bakışları unutamayacağım iki şey sadece. Hatırlarım nasıl ağladığını nasıl güldüğünü. Sevdiğimi nasıl unutabilirim? Bunca yıldır beklediğim insanı nasıl unuturum? Yüzüm olsaydı her şey yoluna girdiği vakitte gider karşısına çıkardım ve gönlünü almak için her şeyi yapardım. Acaba şuan ne yapıyor?

Bir insan onu düşünmeyeni düşünürken neden bu denli acı çeker?

Bir insana – hatta bir kıza – bu kadar tutulacağımı hiç düşünmemiştim. Haber alamadığımda deli oluyordum. Ben benim için çöp kutusu olan insanlara sinirlenmezdim aslında. Bu kıza sinirlenmemin ve bağırmamın tek sebebi onu gerçekten sevmemdi. Ancak sevenin sevene bağırması doğru muydu? Ha! İşte ora benim için bir meçhul. Evet, bir kızda olsa bu denli sevdalana biliyormuş insan.

İlk başta her ne kadar bu duruma karşı gelsemde bu kırmızı yanaklım bir an bile beni bırakmayı düşünmemişti. Bense bu kırmızı yanaklımı dinlemiyor ve bol bol ayrılık konuşması yapıyordum. Sonradan bu konuşmalarım zoruna gitmişti ve ağlatmıştım onu. Şunları söylemiştim:

- Bi kız bir kızı nasıl sever? Geleceğini hiç mi düşünmüyorsun? Benimle olsan bir evlilik cüzdanın bile olmayacak? Kim bilir belki sahip bile çıkmayacağım sana. Bak bu yoldan dön. Zorlamaya gerek yok. Biz birlikte olamayacağız. Ayrıc...

Son Gecenin Veda MektubuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin