"Niye bu kadar heyecanlandın Soobin? Sanki sana aşk şiiri geldi." dedi Taehyun hızlı adımlarla yürüyen arkadaşına. Normalde Soobin okula geç gelirdi ama bu şiir olayı onu epey meraklandırmıştı. Bu yüzden Taehyun'la beraber okula gidiyordu. Onun aksine yeşil gözlü oğlan heyecanlı değildi.
"Sen ne anlarsın?" deyip yürümeye devam etti Soobin. Bir taraftan da hızlı gitmesi için arkadaşının kolundan çekiştiriyordu.
"Bence yeni şiir yok. Boşuna heyecan yaptın." Taehyun'un konuşmasıyla kahverengi saçlı genç gözlerini devirdi.
Okulun bahçesine girdiklerinde adımlarını daha çok hızlandırdı Soobin. Yeşil gözlü oğlan onun bu hâline hiç anlam verememişti. Abartılı tepki verdiğini düşünüyordu arkadaşının. Kendi bile bu kadar merak etmiyordu. Tamam, belki merak ediyor olabilirdi ama sadece birazcık.
"İçime doğdu bak kesin yine şiir var sıranda." dedi Soobin merdivenleri çıktıklarında. Taehyun, arkadaşının dediğine gülüp başını iki yana salladı. Sınıfa girdiklerinde de yeşil gözlünün içini bir heyecan kaplayıverdi.
"Demiştim sana." diye fısıldadı uzun boylu oğlan sıradaki zarfı görünce. Sınıfta birkaç kişi olduğundan sadece ikisinin duyacağı bir tonda söylemişti.
Hemen ikisi de çantalarını bırakıp Taehyun'un yerine geçtiklerinde Soobin zaferle gülmeye başladı.
"Açsana hadi." deyip dirseğiyle arkadaşının kolunu dürttü. Taehyun da başını sallayıp zarfı açtı. Katlanmış kağıdı açtıklarında ikisi de şiiri içlerinden okumaya başladı.
"Birbirinden uzak kalbim ve aklım
İkisi arasında sıkışıp kaldım.
Aslında sevmemem gerek seni
Ama kalbime söz geçiremem ki.Nasıl da güzel gülüyorsun
Ancak bana hiç göstermiyorsun.
Merak etsem bile
Hislerini belli etmiyorsun.Zümrüt kadar yeşil gözlerin,
Bir orman kadar derin.
Baksam kalbim duracakmış gibi,
Dalıp gitsem kaybolacakmışım gibi.Beni fark edebilsen keşke
Ama bakmıyorsun hiç gözlerime.
Sana hislerimi söyleyebilsem keşke,
Ama değiliz arkadaş bile.Pervasızca atan kalbimle
Her gün seni bekliyorum.
Seni, sen bilmesen bile
Bekleyecek kadar çok seviyorum.""Oha!" deyip eliyle ağzını kapattı kahverengi saçlı. Aynı zamanda gülüyordu.
Güldüğü şey ise şiir değildi, Taehyun'un tepkisiydi. Çünkü arkadaşı resmen donup kalmıştı.
"Taehyun iyi misin?" diye sordu kıkırtısını durdurmaya çalışırken. Sınıftakiler yüzünden kahkaha atıp yüksek sesle konuşamıyordu.
Arkadaşından cevap alamayınca yüzünü iyice yaklaştırıp adını söylemeye başladı. Bir taraftan da donup kalmış bedeni hafifçe sarsıyordu.
"Taehyun niye dondun? Fazla mı romantik geldi yoksa?" hem arkadaşıyla dalga geçip hem de bir cevap almaya çalışıyordu fakat ikincisi başarısızdı.
Arkadan gelen gülme sesiyle Soobin başını o yöne çevirdi. Yeonjun gülerek telefonuna bakıyordu. Tekrar önüne döndüğünde arkadaşının kağıdı katladığını gördü.
"Nihayet gelebildin kendine." deyip yeniden güldü.
"Beklemiyordum doğrusu." diye mırıldandı Taehyun.
"Neyi beklemiyordun?"
"Şiiri bana yazmış olmasını." yeşil gözlü oğlan bakışlarını arkadaşına çevirdiğinde konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starry eyes, taegyu
FanfictionUzun zamandır platoniği olduğu çocuğun kendisini fark etmesini isteyen Beomgyu, yazdığı şiirleri onun sırasına bırakmaya başlar.