¹⁶

119 12 5
                                    

"Hiçbir yerde yok!" diye söylendim çantamdaki tüm defter ve kitapları çıkarıp masama koyarken.

"Sınıfa getirdiğine emin misin?" Hyuka'nın sorusuyla iç çektim. Kütüphaneden ödünç aldığım kitabı bulamıyordum. Çantamda olması gerekiyordu ama yoktu.

"Değilim." dedim çıkardığım eşyalarımı tekrar çantama koyarken. Daha bir satır bile okuyamadan kaybetmiştim kitabı. Üstelik bunun için ceza alacaktım.

"Nasıl değilsin? Sınıfa getirdin mi getirmedin mi?"

"Hatırlamıyorum ki." diyerek sırama oturdum. Yüzümü ellerim arasına alırken derin bir nefes verdim. Kötü hissediyordum çünkü hata yapmıştım.

"Kütüphanede unutmuş olmayasın?"

"Bilmiyorum."

"Bozma moralini. Yerine sahtesini koyarız." Hyuka'nın dâhiyane fikrine yüzümü buruşturdum.

"İyi de kitapların kapağında barkod var. Onu nasıl halledeceğiz?"

"Yırtarız o kısmı sonra da köpeğim ısırmış dersin." konuştukça saçmalayan arkadaşıma gözlerimi devirdim. Yardımcı olmaya çalışıyordu ama durumu daha kötü yapıyordu.

"Yeonjun fikirlerin hakkında söylediklerinde haklıymış."

"Daha iyisini bul da görelim." meydan okur gibi konuşması yüzünden iç çektim.

"Senin dediğini yapsak bile kitaba zarar verdim diye ceza alırım yine. Ayrıca benim köpeğim yok."

"Taehyun'la konuştuğun için aklın başından gitti yine. Kitabını da orada unuttun." haklı olabilirdi, Taehyun'la konuşmaya dalmış ve kitabı masaya bırakmıştım. Büyük ihtimalle de geri almayı unutmuştum. Yani kitap şu an herhangi birinin elinde olabilirdi.

Aslında ceza almak o kadar da kötü değildi. Sadece kalan dönem boyunca bir daha kütüphaneden yararlanamayacaktım. Asıl sorun aldığım sorumluluğu yerine getirememekti. Bu huyumdan her ne kadar nefret etsem de bir türlü kurtulamıyordum. Sorumluluk aldığım zaman hata yaparsam dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyordum.

"Beomgyu." ben ne yapacağımı düşünürken koluma değen nazik dokunuşla başımı kaldırdım. Tabii beklediğim kişi gülümseyerek bana bakan Kang Taehyun değildi. Hemen yanımda duruyor, şaşkın yüz ifademi izliyordu.

"Kitabını kütüphanede, masada unutmuşsun. Getireyim dedim." konuşmamı beklemeden söylediği şeyle bir Taehyun'a bir de onun bana uzattığı Gurur ve Ön Yargı'ya gitti bakışlarım.

"Teşekkür ederim." diyebildim zar zor ve sanki ağır çekimdeymiş gibi, bana uzattığı kitabı elime aldım. Omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış gibiydi şimdi.

"Önemli değil. Bir dahakine daha dikkatli ol." duyduğum cümleyle kitaptaki bakışlarımı yeşil gözlerine çıkardım. O da aynı günü hatırlamış olacak ki gülümseyerek gözlerime bakıyordu.

"Olurum." dedim onun gibi gülümserken. Birkaç saniye öylece beklerken yanımdaki Hyuka'nın varlığını tamamen unutmuştum.

"Sen hep böyle unutkan mısın?" diye sordu o sırada.

"Aslında hayır. Sanırım o an dalgınlığıma geldi."

starry eyes, taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin