Yenilikler

199 93 25
                                    

Ali ve Nazlı mekanın önüne geldiklerinde Demir'in seçimlerine bir defa daha hayran olmaktan kendilerini alamadılar. Demir yine bütün zevklerini konuşturarak Nazlı'nın hamileliğini kutlamak için gayet güzel bir yer seçmişe benziyordu. En azından dışarıdan görünen onlar için gayet güzel bir görüntüydü. Mekanın dış cephesi büyük oranda camdı ve binanın üstünden bu cam alana sarkan yeşil dal salkımları dış cepheye güzel bir görüntü katıyordu. Akşam olduğu için bu detaylara daha fazla takılmayıp birlikte içeriye doğru adımladılar. Girişe gelip geniş ve yüksek kapıyı ittiklerinde kapının açılması ihtişamına oranla fazlasıyla kolay oldu. Bu kapıdan içeri girmek bir kalenin kapısından girmek gibi bir ahenk uyandırıyordu. Yavaş adımlarla içerideki insanları süzüp ilerlemeye başladıklarında çok fazla kalabalık yoktu. Demir mekanı bu akşamlık kendileri için kapatırken hastaneden de çok fazla insan davet etmemiş, sadece Nazlı'nın gerçekten olmasını isteyeceğini düşündüğü kişileri kutlama için çağırmıştı. Onların girdiğini gören Demir, hazırladığı kutlamanın beğenilip beğenilmediğini sormakta gecikmedi. "Ee, nasıl buldunuz mekanı?"

Nazlı memnuniyetini dile getirmekten geri kalmadı. Onaylanmanın Demir'i memnun edeceği aşikardı. "Yine zevkini konuşturmuşsun, ayrıca çok fazla kişi davet etmediğin için de teşekkür ederim. Açelya'ya kalsa hastanenin yarısı şimdi burada olurdu." Bu küçük espri ikisinin de yüzünde ufak bir tebessüm oluşturdu ve Ali'nin de eşliğinde diğerlerinin yanına ilerlediler. Ali ve Nazlı da yan yana herkesin olduğu uzun masada kendilerine birer yer buldukları sırada ortamın neşe kaynağı olan Güneş konuştu, "Ee Ali, nasıl gidiyor bakalım hamilelik süreci?"

"Bildiğim kadarıyla ben değil Nazlı hamile, Nazlı'ya sormak lazım." Yüzüne şaşkın bir ifade vererek devam etti Ali, "Nazlı ben de hamileyim de haberim mi yok aşkım?"

Nazlı da Ali'ye uyarak konuşmayı sürdürdü, "yoo canım, ne münasebet."

Dikkati bu tarafa yönelenler bu eğlenceli karşılağa gülerken Güneş soruyu yanlış sorduğunu anladı, "yok ben şeyi kast ettim. Yani Nazlı'nın duygu değişimleri falan başladı mı? Hastanede karşılaştığım hamile hastalardan yola çıkarsak çok çekeceğin var Ali'cim.

"Ha onu diyorsan o çoktan başladı. Birgün evde beni satırla kovalamaya başlarsa şaşırmam. Bir bakışları olmaya başladı ki, ciddi bir ortamda öyle bak desen bakamaz."

"Abartma Ali ne satırı. Hem bizim evde satır yok bile, en fazla bıçakla kovalarım yani altı üstü."

"Aboo yandın sen Ali başkan " Diyerek Demir de sohbete dahil oldu. Bu şekilde eğlenceli bir sohbetin eşliğinde bu güzel akşamı dostları ve arkadaşlarıyla eğlenerek ve bu güzel haberin mutluluğunu yaşayarak geçirdiler.

(15 gün sonra)

Aradan geçen iki hafta civarında zamandan sonra bugün yeni evlerine taşınmak için büyük bir meşgalenin içine girdiler. Nazlı'nın daha geniş bir eve taşınma isteğini dile getirmesinden sonra birlikte yeni bir ev baktılar ve uzun aramaların sonucunda hastaneye eskisine göre daha uzak olmayan bir ev bulmayı başardılar. Bu haberi Açelya'ya verdiklerinde Açelya her ne kadar Nazlı ile yeni bir başlangıç yapmaya başlamış olsa da eski dostluklarının üzerinde yeller estiği için bu habere pek itiraz edemeyerek sadece, "hayırlısı olsun" demekle yetinebildi. Bugün taşıma şirketi birkaç gündür kolilemekle uğraştıkları eşyalarını yeni evlerine taşıyacaktı. Yani önlerinde yeniden yerleştirmek için bekleyen bir sürü eşya vardı. Eski evleri küçük ve kullanışlı olmasına karşın bugünlük onları meşgul etmeye yetecek kadar eşya barındırıyordu. Ayrıca bu yeni ev iki katlı olduğu için de bazı eşyaların üst katta bulunan kendi odalarına çıkarılması gerekecekti. Oldukça pahalıya ve mecburen kredi çekerek aldıkları bu evi eşyalı olarak almışlardı. Bu sayede çok fazla ağır eşya taşımalarına gerek kalmayacaktı. Saatler öğlene doğru geldiğinde taşıma şirketi eski evdeki kolileri yeni eve taşıma işini bitirmek üzereydi. Bütün koliler evin girişindeki geniş koridora bırakıldıktan sonra kalan bir iki parça büyük eşya da evde olmaları gereken yerlere yerleştirildi. Ali ödemelerini daha önceden yaptığı adamları uğurladıktan sonra sokak kapısından içeri girdi. Evlerine doğru ilerlemeye başladığı bu alan yeşil çimlerle kaplı kısa bir yoldu. Evin asıl bahçesi buraya göre evin arka tarafında kalan havuzun da bulunduğu kısımdı. O tarafa geçebilmek için evin içinden geçmek gerekiyordu çünkü evin diğer iki tarafı diğer evlerle bu evin arasındaki duvarlara bitişikti. Kapıdan içeri girip koridordaki kutuların arasından sıyrılarak kendini arka taraftaki bahçeye bakan salona yürüdü. Salonun hemen yanında bulunan mutfak ile salonu ayıran herhangi bir duvar yoktu ve televizyon ve salonun koltukları da mutfakta bir şeyler hazırlarken de izlenebilecek şekilde yerleştirilmişti. Ali Nazlı'nın burada da olmadığını gördüğünde gözlerini bahçeye yönlendirdi ve kısa bir bahçe röntgeninin ardından bahçedeki ağaçların gölgesinde kurulu olan hamakta uyuklayan eşini gördü. Nazlı Ali tarafından pek bir işe karışmasına izin verilmediği için kendini buraya atarak gölgenin serinliğinin keyfini çıkarmaya karar vermişti. Temmuzun sıcağında aldığı bu karar birkaç dakika geçmeden ne kadar doğru bir karar olduğunu belli etmiş ve bedenini uykunun kollarına bırakmasını sağlamıştı.

Fedakâr Bir AlNaz Hikâyesi Kısım 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin