Fedakâr Bir AlNaz Hikâyesi Kısım 2

Anne Kız Buluşması

    Ertesi gün olduğunda Ali telefonla Sıla'nın annesini arayarak ona durumu anlattı, kadın kendisinin de yanlarına davet edilmesinden gayet mutlu olmuş gibi konuşuyordu; bunun asıl nedeninin kızını görebilecek olmak olduğu aşikardı. Kadınla detayları konuşarak iki gün sonra kadının gelmesi üzerine anlaştılar. Bu aralar işleri çok da iyi olmayan kadın kuaför dükkanını bir hafta kadar kapalı tutarak kızının yanına gelmek için çok istekliydi. Aslında bu fikir kendisinin de aklına gelmişti ancak Ali'ye emrivaki yapar gibi olmamak için bunu hiç söylememişti, aksi takdirde kızını çok özlediğini hissediyordu. Onunla aylardır ancak bu ara tatilde kavuşabileceklerini konuşmuşlardı ama bu sırada Ali onu arayıp durumu anlatınca Ali'yi kıramayarak kızının ara tatilde İstanbul'da kalmasına razı olmuştu. Ali böyle bir teklif yapmasa bile kendisi en azından birkaç günlüğüne gelerek kızını görmeye niyetlenmişti ancak şimdi Ali tarafından kendisi misafir olarak davet edildiğine göre buna hiç gerek yoktu. Bu fırsat sayesinde Nazlı ile de tanışmış olacaktı. Kocası şehit olduğundan bu yana Ali onlara her türlü maddi ve manevi desteğini esirgememişti, şimdi onun ailesi ile tanışma fırsatı doğduğuna göre bunu değerlendirmesi gerekiyordu. 

    İki gün sonraki akşam Ali'nin hastanedeki işleri ziyadesiyle uzamıştı, son anda çıkan bir ameliyat Ali'nin çıkacağını tahmin ettiği saati üç saat kadar geciktirmişti. Ali açısından bir problem yoktu ancak havaalanında alınması gereken bir misafiri vardı ve alelacele ameliyata girdiği için bu işi başkasına da devredememişti, yani tahminince kadın saatlerdir onu bekliyor olmalıydı. İşi biter bitmez kadını arayarak durumu sordu, neyseki şanslıydı; uçağın birkaç saat rötar yapması yüzünden kadın havaalanına yeni inebilmişti. Ali'nin oraya varması yine en azından bir saatten fazla sürecekti ama neyseki ameliyat boyunca kadını bekletmiş değildi. Arabasına atlayıp yola çıktığında Nazlı'yı da arayarak durumu haber verdi. Nazlı zaten bunun olacağını bildiği için bugün misafirleri olduğunu söyleyerek Sıla ile güzel yemekler hazırlamıştı ancak tabii ki Sıla'nın kimin geleceğinden haberi yoktu. Yine Nazlı'nın hastanedeki arkadaşları olan Açelya ya da Gülin'in ya da belki de ikisinin birden geleceğini zannediyordu, bu yüzden kimin geleceğini özellikle sormamıştı. 

    Ali havaalanına ulaştığında Zehra'yı çok fazla bekletmemiş olmayı umarak onu aradı, nihayet bir araya gelmeyi başardıklarında birbirlerini uzun zamandır görmemiş olduklarını fark ettiler. Kısa bir selamlaşmanın ardından Ali bavulları bagaja yerleştirdi ve eve doğru yola çıktılar.

Ali: Gelmeniz çok iyi oldu, Sıla çok sevinecek.

Zehra: Ne yalan söyleyeyim siz davet etmeseydiniz kendim uçağa atlayıp gelecektim, birkaç gece otelde kalırım diye düşünüyordum.

Ali: Aaa, bilseydim daha önce davet ederdim; bu tatilde siz anne kızı ayırmak zorunda kaldığım için üzgünüm.

Zehra: Yok canım olur mu öyle şey, hiç üzülmeyin lütfen; siz bize çok destek oldunuz, şimdi sizin zor zamanınızda biz de size destek olabildiysek ne mutlu bize. Ayrıca söylemem gerekirse Sıla seni çok seviyor, yani onun için olmayan abisinin yerine geçtiğinizi söylesem abartmış olmam. Ne zaman konuşsak senden bahsediyor, Ali Abi bana çok destek oluyor, o çok iyi birisi diye bahsediyor sizden. Son zamanlarda Nazlı Hanım'ı da çok sevdiğini söylemeliyim, çok iyi birisi, benden tek beklentisi evde bir yerlerde olup ona yalnız olmadığını hissettirmem diyor. Hamile olmasına rağmen her işe kendisi koşuyor, benim ders çalışmam için yardımcı oluyor diyor. Sizinle tanıştığı için çok şanslı, her şey için teşekkür ederim.

Ali: Hiç önemi yok, biz de onu seviyoruz; zeki ve saygılı bir kız. Geleceği için de içiniz rahat olsun, bu çalışkanlığıyla bir iş bulması ve kendi ayakları üstünde durmaya başlaması çok uzun sürmez, ayrıca ben ona bir şekilde yanımda bir yer ayarlamaya çalışacağım; yanımda olamasa bile güzel bir işi olacağından emin olabilirsiniz. İkiniz de bana Turan'ın emanetisiniz...