İNADINA AŞK

11.

-11.bölüm-

Şarkı:Gaye Su Akyol,Ruhun Ölmüş Senin

#1 AY SONRA#

Gecenin karanlığında kadın elindeki telefondan Mesih Kayalar'ın fotoğrafına bakıyordu. Ne çok uğraşmıştı bu adam onun için. Saçlarını salık bırakıp makası eline aldı ve kesmeye başladı. Bir değişiklik belki iyi gelebilirdi ona. Belki babam dediği adamın varlığını silebilirdi saç tellerinden. Saçları omuzlarına kadar geldiğinde gülümsedi ve arınmış hissetti kendini. Karnı artık iyice belirginleşmişti. Karnını okşadıktan sonra saçlarını taradı ve kahkül kesmeye koyuldu. Kahkülün ardından oldukça değişmişti.

"Yeni saç yeni hayat."dedi kendi kendine ve telefondaki fotoğrafa son kez bakıp kapattı. Yatağın üzerindeki ultrason fotoğrafını eline alıp gülümsemeye başladı. Dört aylık bir süresi kalmıştı bebeğini kucağına almasına.  Saçları toplayıp çöpe attığında çalan telefonunu eline aldı ve kulağına götürdü.

"Alo, efendim Pelin?"

"Miray, Mesih bir aydır hiç eve gelmiyor. Sen yokken nasılsa öyle oldu. Gerçekten çok çöktü. Sürekli Sınırsız'a gidip duruyor. Bardan bir türlü ayıramıyoruz onu. Bak onu sevmiyor olabilirsin belki ama lütfen en azından bebeğiniz için dön. Ben sadece sana tavsiye veriyorum. Şimdi barda gidip gitmemek sana kaldı."Pelin'in sesi gerçekten çaresizlik doluydu.

"Pelin, bilmiyorum yani."

"Lütfen Miray."diye çaresizlikle yalvardığında kadın telefonu "Tamam" diyerek kapattı ve aceleyle dolabın kapağını açtı. Sınırsız'a , Mesih'e gideceği için güzel olmak istiyordu. Kırmızı deri elbisesini giydikten sonra kısa saçlarını ve kahkülünü fönleyip uzun bir eyeliner çekti gözlerine. Gold yüzüğü ve takıları taktığında dudaklarını koyu kırmızıya boyayıp, kontür ile elmacık kemiklerimi belirginleştirdi. Kırmızı düşük topuk ayakkabılarını ayağına geçirdiğinde boy aynasının karşısına geçti ve kendini süzmeye başladı. Kısa saçları ve kahkülü oldukça güzel bir hava katmıştı ona. Dar kıyafet karnını iyice belirginleşmişti. Tek derdi bir an önce Mesih Kayalar'a gitmekti.

Caddeye kadar yürüdüğünde etrafındaki insanların tuhaf bakışlarını umursamamaya çalışıyordu. Geçen bir taksiyi eliyle durduğunda daha fazla insanların bakışlarına maruz kalmak zorunda kalmadığı   için içinden şükretti. Dikiz aynasından şoförle göz göze geldiğinde"Sınırsız'a sürer misiniz?"dedi ve kafasını cama çevirdi. İçinde dur durak bilmeyen bir heyecan vardı. 'SINIRSIZ' yazan büyük tabelanın önünde durduğunda şoföre parayı uzattı ve sancılanan karnına attı elini. Bardan girerken herkes ona şaşkınlıkla bakıyordu. İlk defa böyle bir ortamda hamile birini görüyor olmalıydılar. Miray ilerlerken gözüyle  etrafı  süzüyordu. İnsanlar hiç dikkat etmeden ite kalka dans ediyor kadına çarpıp duruyorlardı. Miray geçen seferki barmeni görünce gülümsemeye başladı.

"Merhaba,Mesih burada mı?"barmen cevap vermeyince suratını astı ve iki adım attı. Birden biri onu çektiğinde onu çeken kişi kadını kucağına çekip bacakları üzerine oturttu.

"Geleceğini biliyordum."diye fısıldadı bir ses kulağına.

Mesih Kayalar.

Kadın yutkunduğunda Mesih daha sıkı çekti kendine ve dudaklarını saçlarına bastırdı. Derin bir nefes aldığında "Kokunu özledim. Kokunu çok özledim."diye fısıldadı kulağına. Saçlarını eliyle hareket ettirip,teker teker öptü tellerinden.

"Miray"dedi ve bir kez daha öptü saçlarından."Birdaha sakın gitme benden olur mu?" Kadın kafasını onaylarcasına salladığında biraz daha kendine doğru çekti. Sanki daha fazla çekebilir gibi. "Çok özledim seni."diye fısıldadı ve boynundan öptü. Bu hareketi karşısında kadın  ürperdi ve iyice kasıldı. Kalkmak istediğinde adam izin vermedi.