18.bölüm
Şarkı:Serdar Ortaç, Mesafe
İntikamlarını almalarının, çocukluklarını kurtarmalarının üzerinden tam birgün geçmişti. Kadın ilk defa kendini arınmış hissediyordu. Eline bir fincan kahve alıp bahçeye çıktığında aklı Mesih'teydi. Tam iki ay geçmiş,fakat hiçbir şekilde dönmemişti. İyi mi, kötü mü en azından onu bilmek istiyordu. Gözü bahçe kapısına kaydığında heyecanla ayağa kalktı. Araba durduğunda içinden inen Mesih'i görmesiyle adımlarını hızlandırması bir oldu. Mesih koşarak gelip kollarını kadına sıkıca doladığında ondan güç almak istiyordu.Birazdan yapacağı konuşma için güce ihtiyacı vardı.
"Safir çok özledim seni."kadın sanki adam birdaha gidecekmiş gibi sıkı sıkı sarıldı. Adam saçlarının kokusunu içine çektiğinde kadını çok özlemişti."Birdaha gitmeyeceğim söz."
"Söz mü?"dedi kadın başını kaldırıp gözlerinin içine baktı.
"Söz sevgilim."
"Sevgilim mi?"kadın şaşırdığında Mesih güldü.
"Oyunu kuralına göre oynuyorum çok şey yapma."
"Kıcık ."kadın yavaşça vurduğunda Mesih elini beline doladı ve içeriye doğru adımlarını attı. Babaannesi Mesih'i görmesiyle"Oğlum!"diye telaşla yanına geldi."İyi misin?"
"Konuşacağız. Öğrendim herşeyi...Sürpriz" dedi adam ve güldü. Miray kaşlarını çatıp yüzüne bakarken, Mesih birkez daha güldü.
"Neler oluyor?"
"Bekle güzelim öğreneceksin."
"İçecek birşeyler getirin!"diye bağırdığında koltuğa oturdu.
"Çınar aşağıya inin!"
Sesi evin içinde yankılanırken herkes meraklıydı.Mesih ise rahatlıkla sırtını koltuğa yaslamış elini Miray'ın saçlarında gezdiriyordu. Çınar Şeyda ile aşağıya indiğinde "Neler oluyor?"diye sordu.
"Oturun, oturun konuşmamız gerek." Gergin olan Şeyda'ya baktı ve güldü."Senin korkmanı gerektirecek birşey yok sevgili yengeciğim. Sen rahat ol."dediğinde babaannesi sıkıntılı bir soluk bırakıp "Mesih gerçekten sana söyleyecektik oğlum."dedi.
"Susun ve beni dinleyin."hizmetlinin getirdiği limonatadan bir yudum aldı ve konuşmaya başladı.
"Beni yurttan aldığınızda,sizinle bir kan bağım olduğunu,benim Çınar ve Pelin ile gerçekten kardeş olduğumu biliyor muydunuz?"diye sorduğunda Şeyda'nın eli korkuyla ağzına gitti.
"Hmm Şeyda bile biliyordu demek."
"Mesih söylemeye korktuk oğlum."dedi babaanesi. Mesih güldü ve Miray'ın saçlarından öptü. Tek destek alabildiği kişi oydu.
"Biliyor musunuz?"diye sordu ve birkez daha güldü. Gülüşü acı doluydu."Ben dün babam sandığım adamla yüzleştim." Babaannesinin yüzüne baktı."Meğer benim babam o değil senin oğlunmuş. Meğerse sen benim gerçekten babaannemmişsin."dediğinde sesinin tınısı alay doluydu.
"Ben yıllardır bu evde kendimi sığıntı gibi hissettim ulan. Ama sizin ailem olduğunuz ihtimaline sığındım."
"Mesih!"Çınar lafa atladığında"Yeter tamam."dedi Mesih ve Miray'ın elini tutup merdivenlere yöneldi. Daha fazla konuşmak istemiyordu. Konuşursa güçsüz hissedecekti. Odaya çıktıklarında Miray'ın gözlerinin içine baktı."Yıllardır bir yalana inanıyormuşum. Dün yüzleştim geçmişimle arındım." Kadın kollarını boynuna sardı ve sıkıca sarıldı ona. Mesih elini beline atıp kadının yüzüne baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNADINA AŞK
RomanceKadın yıkık paramparçaydı. Terk edilmiş terk edildiği gün öğrenmişti hamileliğini.Sonra bir adam geldi ilk parçasını kaldırdı.Tüm parçaları tamamlanmayana kadar durmayacağına sözler verdi.Bir bebek vardı ortada. Adam ne olursa olsun o bebeği koruya...