Şuan içinde olduğumuz durum gerçekten de garipti.
Kim derdi ki aldatılıp kafa dağıtmak için tatile çıkacağımı ve tatilin ilk gününde tanımadığım bir adamla otelin mutfağında kilitli kalacağımı...
Üstelik bir erik yüzünden. Aşermek için çok doğru b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
10. Bölüm; HOŞ GELDİN
🌅
Derin bir nefes alıp verirken sakinleşmeye çalışıyordum ama bu şuan için çok zordu. Yine sancılanmıştım. Son zamanlarda sık sık oluyordu bu yalancı sancılar. Yine yalan mı, yoksa gerçek mi, artık kestiremiyorum.
"Can!" diye bağırdım artık dayanamayarak. Odamın kapısı hızla açıldı.
"Ne oldu?" Diye sordu heyecan ve korkuyla. Her seferinde aynı telaş, aynı heyecan vardı. Son birkaç gündür olduğu gibi.
"Bebek!" dedim nefes nefese, "Sanırım bu sefer geliyor!" dedim acımı daha fazla saklayamadan inler gibi. Sancılarım artmıştı. "Tuvaletim geldi." dedim aniden, yatağımdan kalkmaya çalışırken.
"Dur dur" dedi Can koluma uzandı. Beni lavaboya götürdü. "Bak kapıdayım." dediği sırada hissettiğim ıslaklıkla kalakaldım.
Suyum gelmişti ya da ben altıma işemiştim!
"Can..." dedim duraksayarak. "Suyum geldi."
Can da duraksadı. Geceliğimin altından akan ıslaklığa baktım.
Can birden, "Bebek geliyor!" diye bağırdı. Korkuyla sıçrayıp omzuna bir tane geçirdim.
"Salak Salak bağırma! Hadi çabuk gidelim hastaneye!" diye çığırdım. Heyecanla evin içinde gidip gelmeye başladı. Hırkamı omzuma atıp tekrar gidip geldi.
"Çanta nerde?" dedi geçen geceki gibi.
Elimle anlıma vurdum ama sancı bir anda girince yine çığlık atar gibi inledim. "Kapının yanında Can! Hadi!" dedim nefesim tükenmiş bir halde.
Can çantayı alıp kapıyı açtı ve bana doğru koşar adım gelip belimden tuttu. Nefes nefese beni merdivenlerden indirmeye başladı.
"Sakin ol güzelim tamam mı?" dediğinde derin nefesler alıyordum.
"Tamam ama sende sakin ol." dedim onun heyecanlı haline atıfta bulunarak.
Birkaç gece yalancı sancı yüzünden hastaneye gitmiş bir nevi doğum anının denemesini yapmıştık. Her seferinde Can, benden bile daha beter bir hale gelmişti. Tıpkı şimdi ki gibi...
Dışarı çıktığımızda hızlı hızlı yürüdük ama bir anda Emre'yi görmeyi beklemiyorduk. Emre arabasındaydı, bizi görünce hızla arabasından inmiş ve bana yönelmişti.