12. Bölüm; AYRILIK
🌥️
Tepkisiz, hala öylece duruyordum. Babam ve Can yanımıza geldiğinde Emre de arabasından inmiş ve gözünü bile kırpmadan bana bakıyordu. Gerildiğimi hissettim.
Babam ve Altan tokalaştı. Buna şaşırarak Can'a baktığımda göz kırparak gülümsedi. Can ile konuşmam gereken şeyler birikiyordu. Babam ve Altan havadan sudan sohbet ederken Can da onlara katılmıştı, sanki ortama hiç dahil olmamıştı Emre ve ailesi.
Zaten benimle konuşacak yüzleri de yoktu. Erdem Bey daha fazla buna dayanamamış olacak ki boğazını temizleyip "Merhaba Nilüfer kızım." dedi.
"Merhaba." dedim mesafeli bir şekilde.
Babam, Altan ile olan konuşmasını bitirdiğinde diğerlerine döndü. Ve omdan beklemeyeceğim bir şekilde, "Buyurun. Biz yukarıya çıkalım." dedi.
Ben sessiz kalırken Erdem Bey ve eşi Aliye Hanım babamı takip ederek eve ilerlediler. Emre olduğu yerden, ben ve Altan'a bakarken Can elini Emre'in omzuna attı ve iğerenerek koluna bakıp önüne geri döndü.
"Hadi Emre'cim biz de gidelim. Onları baş başa bırakalım." dediğinde Can, Emre onun elini omzundan aşağı attı. Ve olduğu yerden hareket etmedi.
Bakışlarımız kesişince sabır çekip "Emre yukarı çıkar mısın..." dedim onu uyararak. Hala anlamıyorsa ne yapabilirdim ki?
Altan'a beni her seferinde mahçup ediyordu. Bir şey demeden yanımızdan geçip gittiğinde Can göz kırparak arkasından gitmişti. Altan'a geri döndüğümde dikkatle beni izlediğini fark ettim. Dudaklarıma mahçup bir gülümseme kondu.
"Kusura bakma." dediğimde başını iki yana salladı.
"Kusura bakacağım bir şey yok." dedi. "Seni çok iyi anlıyorum ve bu kadar güçlü olduğun için seninle gurur duyuyorum." söyledikleri beni utandırmıştı.
Söylediklerine karşın gülümsemekle yetindim. Bir süre öylece bir birimize baka kaldık.
"Gitmem gerekiyor..." dedi. Başımı salladım. "Gitmek istemiyorum." dedi, içindekileri itiraf eder gibi. Bu dediğine şaşırmıştım. Sebebi ben miydim?
Şaşkın suratıma bakarak gülümsedi. Yeşil gözleri parladı. Dudaklarını araladığında, "Sana sarılabilir miyim?" demişti.
Yutkunup yüzüne baktım. Göz göze geldiğimizde ona doğru bir adım attım. Kollarını açtığında o kollardaki yerimi almıştım.
Bu sarılma anlam yüklüydü. O anlamı çıkarmak istemeyen tarafım baskın geliyor ve beni sadece ân'a odaklamaya çalışıyordu. Ân'a odaklandım. Kolları arasındayken tek düşündüğüm birazdan bu ân'ın bitecek olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALDAT KENDİNİ
Fiksi UmumŞuan içinde olduğumuz durum gerçekten de garipti. Kim derdi ki aldatılıp kafa dağıtmak için tatile çıkacağımı ve tatilin ilk gününde tanımadığım bir adamla otelin mutfağında kilitli kalacağımı... Üstelik bir erik yüzünden. Aşermek için çok doğru b...