SANEMİ
Annem kasabaya çıkıp biraz dolanmamı istemişti. Babam ölmüştü ama hiç üzülmemiştim aksine sevinmiştim en azından hergün annemi döven biri yoktu... Annem ise biraz dışarı çıkıp kafa dağıtmamı söylüyordu bende onu üzmemek için çıkıyordum :) Kasabada gördüğüm insanlara selam verip iyi günler diliyordum. Bugün farklı bir şekilde ara sokaklara girmeye karar vermiştim. Bir tanesine girip rahat rahat ilerlerken ağlama sesi duydum adımlarımı hızlandırıp sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Bana göre kimse ağlamamalıydı ağlamak insanlara yakışmıyordu. Özellikle anneme Sesin kaynağı küçük bir oğlandan geliyordu. Oğlanın karşısına getiren ve ona bakmaya başladım. Siyah uzun saçlı farklı renklere sahip gözleri vardı. Ha birde boynunda beyaz bir yılan. Ayrıcaa? Kolu kanıyordu yılanı zarar vermiş olabilirdi! Yaklaşıp yılanı almayı hedeflemiştim lakin çocuk korku ile arkasını dönmüştü yılanı ise bana tıslamıştı. Peki yılan onu koruyor. Ne hoş :)"Selam! Ben Shinazhgawa Sanemi! Tanışalımmı?"
"..."
"Şeyy kolun... Yaralanmış. Gel bir bakayım ona!"
Yaklaşmaya çalıştım ama çocuk iyice duvar dibine sokulmuştu?
"Peki peki... Emmm... Sakin ol sana birşey yapmayacağım sadece arkadaş olmak istiyorum"
Dedim yumuşak sesle çocuk elini uzatarak ona karşı uzattığım eli tuttu ve ayağa kalktı
"İguro Obanai"
"Neden burdasın ve koluna ne oldu?"
"(Anlatır)"
Obanai'ın o evden kaçmasını haklı buldum ailesi sırf gözleri farklı diye ona baskı uygulayıp yaralıyormuş. Bende ona bizde kalabileceğini söyledim! Annem izin verir zaten çünkü annem asla kötü durumda olan insanlara yardımını eksik etmezdi. Hem Genya'da çok sevinir! Eve vardığımda annem Obanai'ın kolunu görünce hemen pansuman yaptı. Obanai'ın izni ile anneme durumunu anlattım annem ise hemen kabul etti. Obanai ve ben bu duruma çook sevinmiştik.
Obanai temizlik işlerinde anneme çok yardımcı oluyordu bu 3 yıl içinde Obanai benim kardeşim olmuştu. Kan kardeş olmasakta kardeştik. Bense genelde odun veya dal toplamaya giderdim. Annem her çıkışımda 'eğer yaralı veya ailesi tarafında baskı uygulanan birini görürsen tereddüt etmeden getir' diyor anlamıyorum kasabada bildiğim kadarı ile herkesin ailesi mükemmel di. Neyse bugün Obanai ile ormana gidip kurumuş dal toplicaktık.
"OBANAİ NERDESİ YA!?"
"BEKLE SANEMİ GELİYORUM!"
Dedi ve geldi kolunu omzuna atıp yol boyunca konuşmayı sürdürdük. Ormana geldiğimizde beraber kurumuş dal arayışına çıktık
"Abra kadavraaa!"
Obanai'ın elimde asaya benzeye dal ile oyuna başlamıştık bende oyuna ayak uydurup donma taklidi yapmıştım
"Hehe Sanemi seni yendimm! Hiiyaa!"
"Hayırrr! Beni yenemezsinnn! Bende ateş asası varr!"
"Ah hayır! Ne yapıcam olamazz!"
"Haha! Bingerdium leviossaaa!"
"Lütfen canımı bağışla!✌😔"
"KASKDJNDNDXNMM"
"KDKDKD-"
"Ayşşh!"
Gelen ses sonucu ikimizde durup birbirimize baktık. 5 ila 10 dakika sonra ses gidince kuru dalları toplamaya koyulduk. Obanai ve ben bir ağacın dibindeki büyük dalı görünce almaya gittik lakin aynı ses yine duyulmuştu. Obanai yılanı Kaburamaru'yu gönderdi bir süre sonra kaburamaru gelip gidiyordu sanırım yer göstermeye çalışıyordu takip ettik. Kaburamaru bir ağacın arkasında durunca bizde durduk ve karşıya baktık. İkimizde gördüğümüz şey ile şok olmuştuk. Mavi gözlü bir oğlan kolunda (yeni olduğunu tahmin ettiğimiz) bazı yanıklara beceriksizce krem sürüp sargı bezi ile sarmaya çalışıyordu. Hem ağlıyordu hem krem sürüyordu. Ne olmuş acaba? Kaburamaru çocuğa yaklaştığında çocuk bir tepki vermeden yılana bakıyordu. Bizde çocuğa yaklaştık. Ben önünde eğilip koluna dokunucaktımki aniden kollarını yüzüne tutup birşeyler söylemeye başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friends |Sane.oba.giyuu|
RandomSanemi 6 ila 7 yaşlarındayken yaşadığı kasabanın pek tekin olmayan sokaklarından hıçkırık sesi duyar sesin geldiği yöne yaklaşır ve boynunda yılan olan farklı gözlü onunla yaşıt olan bir oğlan görür. Sanemi ve Obanai'ın arkadaşlığı böyle başlar. 3 y...