8

452 37 9
                                    

8
Cumartesi günü jimin ile dişçiye gittik ve tellerimi çıkarttık, kendimi garip hissediyordum, jimin güldü "çok güzel oldu hoseok"  kafamı salladım, dilimi üstlerinde gezdim "garip hissettiriyor"  güldü "alışırsın" dediğinde kafamı salladım.

Geç saate kadar gezdik, saat geldiğinde arabaya geçtik, jimin'i bıraktık, yanaklarını öptüm "görüşürüz"  dudaklarını sarkıttı "görüşürüz" diyerek arabadan inerek gittiğinde kafamı eğdim.

Eve geldiğimde arabadan inerek kapıya gittim, çalarak bekledim, açıldığında içeri girdim, kadın "yemek vakti"  kafamı salladım, masaya doğru gittiğimde diğerleri oturmuştu, hala buraya ait hissetmiyordum.

Yoongi yanını gösterdiğinde oturdum, bay min "hoseok jimin'i de getirebilirsin biliyorsun"  kafamı salladım "müdürün izin vereceğini sanmıyorum efendim" dediğimde güldü "baba diyebilirsin"  kafamı salladım.

Yoongi yemeğini yiyordu, bay min "tellerin çıktı mı?"  kafamı salladım "evet" dediğimde yoongi yan göz ile baktı ve geri önüne döndü.

Yemekten sonra odama girdiğimde yoongi de arkamdan geldi, üstüme gelerek kolunu belime sardı "dişlerini göster" dediğinde yutkunarak dişlerimi gösterdim, çenemi okşadı "iyi olmuş" , iyi değildi, belkide 3 yıl dır tel taktığım için alışamamıştım.

Eğildiğinde kollarımı boynuna sardım, dudaklarını dudak bitimime bastırdı, derin bir nefes aldı ve geri çekildi, gözlerimi yavaşça açtım, belimi okşadı ve siyah gözleri kararmaya başladı, elini yanağıma koyarak diğer yanağımı sıkıca öptü, titriyordum, dudaklarını her yanağıma bastırışında canım çekiliyor gibi hissediyordum.

Bir öpücük daha bırakarak geri çekildi, kalçalarımı tutarak kucağına aldığında kalbim yerinden çıkıp onun kalbine yapışacaktı resmen.

Yatağa oturdu "tellerine alışmışım"  kafamı eğdim "garip hissettiriyor" dediğimde çenemi tutarak hafif sıktığında kafamı kaldırdım, burunlarımızı sürttü, gözlerim kapanmamak için zor duruyordu.

"Zaman la alışırsın"  yutkunarak kafamı salladım, geri çekildi "hadi aşşağı inelim" kucağından kalkıcak iken benim ile kalktı, korkarak boynuna sıkıca sarıldığımda gülerek saçlarımı öpüp kapıyı açarak aşşağı inmeye başladı, utançtan kafamı boynuna gömerek mandalina kokusunu içime çektim.

Aşşağı indiğimizde taehyung "ooo Min ler yan yana"  utançtan yoongi'nin omuzunu sıktım, gülerek burnunu saçlarıma daldırdı "kes sesini tae"  anlımı omuzuna bastırdım, utançtan eriyip gidicektim.

Yoongi koltuğa gelerek beni oturttu, kafamı eğerek parmaklarıma baktım, domatese döndüğümden emindim, jin "utanma hoseok" dediğinde güldüler, yoongi yanağımı okşayarak "açın hadi"  jungkook konsolları çıkartarak oyunu açtı, jimin'de oyun oynamayı çok severdi, acaba şimdi ne yapıyor.

Yoongi kolu alarak oyunu başlattı, yanağımı öptü "şans dile"  kafamı salladım, oyun başladığında 20 dakika sonra sağır olucaktım resmen, çok bağırıyorlardı ve yoongi yaratıcı küfürler ediyordu.

Sinir ile oynarken ona yaklaştım,çok çekiciydi, boynundaki kabaran damarlara dudaklarımı bastırmak istiyordum, gözü ekrandayken şakağımı öptü, gülerek kafamı eğdim, sonunda yoongi kazandığında jin gülerek "kazandık amk kazandık" dediğinde namjoon ve taehyung jungkook'a sinir ile"ulan tavşan boku" dediklerinde güldüm.

Yoongi gülerek yanağımı sıkıca öptü, yeniden oyuna başladıklarında yoongi elimi tutarak geri konsolu tuttu, parmaklarımı sıkıca sardım, el ele tutuşmak ayrı heyecanlandırıyordu beni.

30 dakika'da beni 20 defa öpmüştü ve bu kalbimi yerinden çıkartıcaktı ki yeniden kazandığında sevinirlerken yoongi dudaklarımı öptü, sıkıca sarıldı "şansımsın hoba" dediğinde kaskatı kesildim.

O az önce dudaklarımı mı öpmüştü, titreyerek kalktım "u-uyuyacağım" dediğimde onayladı, jin ile yumruk tokuşturduklarında ben merdivenleri zar zor çıkıyordum, galiba dudaklarımı öptüğünün farkında değildi.

sope : do-reHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin