sope : do-re

9

9
Yoongi yine oyun gecesi olduğunu söylediğinde jimin'i de eve getirmiştim, bay min müdür ile konuşup jimin'i istediği zaman bize gelmesi için izin almıştı, bu adam çok iyiydi.

Şimdi yemek yerken jimin kulağıma eğildi "garip"  gülerek kafamı eğdim "bende alışamadım"  güldü, tabağımıza döndük.

Jimin'e öpücük olayını söylediğimde beni sarsarak sevincinden çığlık atmıştı, benden daha çok sevinmişti.

Yemekten sonra konsolları çıkardıklarında yoongi beni yanına çekerek elimi tuttu, jimin ima ile baktığında kafamı salladım, jungkook "jimin" dediğinde jimin ona döndü "oynamayı biliyormusun?"
jimin "evet" cevapladığında jungkook " güzel, yoongi'den sonra oynayalım" dediğinde jimin "olur"  bu sefer ben güldüm.

Yoongi omuzuma değdiğinde yanağını öptüm, gülerek oyunu başlattı, bu oyun giderek uzuyor yada kısalıyordu, yoongi yine kazandığında jungkook "sıkıyorsa hoseok olmadan oyna"  yoongi güldü "yine kazanırım" dediğinde jungkook "yaw he he"  güldük.

Yoongi sıkıca yanağımı koklayarak öptü "karşıya geç"  kalkarak jimin'in yanına oturdum, jimin "olum bunlar deliler amk"  güldüm "evet" dediğimde güldük.

Yoongi yine kazandığında güldü "ne oldu yarrağım"  jungkook "bırakıyom amk" , jimin "benimle oynayacaktın" dediğinde jungkook "sonra bırakıyorum"  daha çok güldük.

Yoongi konsolu jimin'e verdi, taehyung "taraflar?"  namjoon "bu sefer jimin'in tarfındayım, jungkook'un yenilgileri üstüme oturdu" dediğinde kafamızı salladık.

Jin " üzgünüm aşkım jungo tarafındayım" dediğinde namjoon dudaklarını sarkıttığında jin öptü, hepsi kusma hareketi yaparken kafamı eğdim, yoongi'de beni 4 gün önce öpmüştü ama öptüğünün farkında değildi tabi.

Taehyung  "her zaman kuzenimin yanındayım"  jungkook oyunu başlattı, jimin jungkook'u alt ettiğinde namjoon "kazandık amk"  jimin'i sarstığında jimin gülerek bakıyordu, jungkook "ağlıycam ha"  jin "siktir tavşan boku" dediğinde jungkook kollarını bağladı.

Yoongi "jungkook formunda değilsin"  jungkook "babam dersler yüzünden oynamama izin vermiyor, paslandım"  kafamızı salladık.

Yoongi bana döndü, dudaklarıma baktı, yaklaştı "unutmadım"  kızarmıştım, gülerek saçlarımı öptü, herkes kendi halinde takılmaya başladığında yoongi ile odasına gittik, siyah ve gri odası güzel ve topluydu.

Yatağa oturduk, çenemi okşadı "iğrendiysen üzgünüm hoseok, bir anda oldu"  kafamı salladım "iğrenmedim"  yaklaştı "cidden üzgünüm, sana yaklaşmamı istemezsen anlarım" dediğinde yutkunarak "ben.. Yeniden öpmeni istedim"  gözlerimi sıkıca kapattım, tanrım al canımı, tam zamanı.

Yanağımı tutarak okşadı, gözlerimi açtığımda yaklaştı, gözlerime bakan gözleri yavaşça dudaklarıma indiğinde aklıma o kız gelmişti, 4 ay önce olsa da hayatımın en boktan 2 dakikasıydı, onu iterek kalktım.

Şaşkınca bana baktığında, odasından çıktım ve kendime odama girdim, tanrım deliricektim, güzel geçen saniyelerimi de aptal hatırlamalar ile mahvediyorum resmen.

(Aa bu ben 😹)

Yoongi odama girdi "ne, ne oldu birden"  yutkundum "git" dediğimde kafasını salladı, yaklaştı "ne oldu hoseok, söyle bana"  kafamı eğdim "bir kızı öpmüştün şimdi ise kendimi kirli hissediyorum"  kaşlarını çattı "ne zaman öptüm?" dediğinde güldüm.

Kendimi hiç olmadığım kadar ezik hissediyordum şuan "4 ay önce"  durdu daha sonra bana baktı "o yüzden mi ağladın"  güldüm "ağlamam mı sorun cidden" dediğimde yanıma gelerek belime sarıldı, kollarını itmeye çalıştım ama olmadı.

Anlımı öptü "hoseok ihtiyaç içindi, yemin ederim, sen ağladığında canım çekiliyormuş gibi hissettim"  kafamı salladım "sana inanmıyorum"  yanağımı avucuna alarak okşadı "inanmasanda gerçek bu hoseok"  yutkundum yaklaşarak "izin ver lütfen, senin için yanıp tutuşurken beni itme" dediğinde titremeye başladım.

"Benide 'ihtiyaç' için kullanmadığını nereden bilicem" diyerek yüzünü ittim, kafasını eğdi "yemin ederim sana öyle bir şey asla yapmam"  kafamı salladım "umarım yapmazsın yoongi, seni pişman ederim"  kafasını salladı "yemin ederim yapmam" dediğinde göz devirdim.

Yaklaşarak dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda hemen karşılık verdi, dudaklarıma kadar titriyordum, belim deki bir eli sırtıma çıktı, beni kendine sıkıca çekerek sarıldı.

Kollarımı boynuna sıkıca sardım, ellerimi yeni boyattığı turuncu saçlarına kaydırıp tutarak çektim, elleri kalçalarımı buldu, sıktığında inlemiştim, yüzümün yanmaya başladığını hissediyordum.

Dudakları daha da hızlandı, yetişmeye çalışıyordum ama dudaklarının tadı, yumuşaklığı beynimi pelte ediyordu.

Ona daha da yaklaşarak saçlarına asıldığımda inleme ile kalçama sert şekilde vurdu, nefesim kesilmişti, yemin ederim 2 saniye nefes nasıl alınıyor unutmuştum.

Onu inleten kişi bendim, dudaklarını tadan, emen kişi bendim, ellerini sardığı bel bendim, saçlarını tutup özgürce çeken bendim, hayalimi yaşayan kişi bendim.

Ayrıldığımızda sıkıca boynuna sarılarak kokusunu derince kokladım, saçlarımı öperek belimi okşadı ve beni kucağına alarak yatağa oturdu, saçlarımı okşayarak çerçeveye yaslandı, elleri arasında uykum gelmişti, gözlerimi kapattım ve uyumaya başladım, onun kucağında uyuyacaktım.

Bu benim en büyük nimetimdi.

/