yüzümü sana döndüğümde
geçmişim ellerimden kayip
geleceğim sisleniyordu.gözlerindeki kahvenin derinliği
gemilerimi batırmasın
hayallerimi yok etmesin diye
ne karşında durabiliyor
ne de yanından geçiyorum.
buralara alıştıramadım kendimisana olan çekincemden ,korkumdan
yabancı kaldım hep
bi soguk bi yanlız
oyle bi tek kaldim ki
yabancilik bile sıradanlaşıp
yerini mecburiyete bıraktı.
mecburen gülüyor
mecburen susuyor oldum
bu kaybolus sırasındaseni kötüleyecek ya da
varlığımı yükseltecek bi kelime etmezken
tum duvarlarima birer tugla ekleyip kale yaptim.
seni "kumral gunes " ilan etsem ,ask beni lanetler seni sevdigim icin
tutup " adi şövalye"sin desem
sen "bay doğru "olur çıkarsın fallarımda.
aslinda kendimi yok edişimi sana bağlarken bile
haksizdım
çünkü hep senin düşüncelerinle kendimi aşağladım
.ben senin hayallerindeki bana hic ulaşamadım mesela
sonra"hiçkimse "olmak daha kolayıma geldi
hayal olan bana benzerken
tüm cesaretim cesede dönüştü
adına seslenirken.
kimdin ki sen
beni aşağılarken
bir asil miydin ki bana asi ve merhametsiz davranirken
yada bi tanrı mı sanıyordun kendini
beni "kimse" olarak cezalandırırken.
aşk degil , nefret değildi hicbir zaman bana yaptiklarına sebep
çünkü ben
ne kuldum karşında sana ne de köle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİŞNE ÇÜRÜĞÜ
PoésieŞiirler sadece duyguları mı anlatır? Nefret,aşk ,tutku, mutluluk duygu mudur olay mıdır?