Hava kararmıştı ve benim ciddi anlamda fazla bir şekilde uykum geliyordu. Kendimi hemen azıcık boşluk olan yan tarafıma yasladım. Prens Axel ve Prens Emmet uyumuştu. Ben ise uykum yok diye uyumamıştım. Külliyen yalandı. Ama onların dün akşam uyuduklarını öğrenince bir de ben uyanık olduğum sürece uyanık olacaklarını düşününce kitabımı -yeni okumaya başladığım kitap- bitirip uyuyacağımı söyledim.
Ve evet kitabımı bitirdim. Uyuma vakti geldi. Tam uykuya dalacaktım ki araba birden şiddetle sarsıldı ve benim kapım açıldı. Kendimi prens Emmet'ın olduğu tarafa doğru attım. Tabii bu sarsıntıda prenslerde uyanmıştı. Kendimi prens Emmet'ın tarafına attığında beni sıkıca belimden yakaladı. Araba durduğunda üçümüzde aşağı indik.
Muhafızlar geldiğinde prens Axel"ne oldu " dedi kısaca. Muhafızlardan biri de gecikmeden onu yanıtladı. "Saygıdeğer prensim hemen arkanızda olan çukuru karanlıktan ötürü göremediğimiz için Leydi Aurora'nın oturduğu taraftaki tekerlekler çukura düştüğü için böyle şiddetle sarsıldınız."dedi.
Sonra bir soruda prens Emmet sordu. Tabii ben hala onun kollarındaydım. Çünküüü başım dönüyordu. "Peki madem karanlık olduğu için göremiyorsunuz birkaç saattir nasıl gidiyoruz?" Muhafız yine beklemeden cevap verdi" saygıdeğer prensim bu yol gece yolculukları için tasarlanmış hasarsız bir yoldur. Yani bu çukur bilerek kazılmıştır tahminimizce. Eğer başka sorun kalmadıysa yola devam edebilir miyiz?" Prens Axel"tabii ki. Sizin içinde bir sıkıntı yoksa" bizde onu başımızla onaylayınca tekrardan arabaya bindik.
Ah, müjdemi isterim. Bilincim kapanmaya çok yakın. Bir de prens Emmet'ın elleri hâlâ belimde.
.
.
.
Gözüme giren güneş ışığıyla uyandım demeyi o kadar çok isterdim ki. Prens Axel ve prens Emmet'ın sözde fısıltı çeklindeki kavgasıyla gözlerimi açmaya çalıştım. Gözlerimi tam açtığımda karşılaştığım şey prens Emmet'ın göğsü oldu. Olanların farkına vardığımda oldukça tiz bir çığlıkla ondan uzaklaştım.Prens Axel bize bakarak sırıtıyordu. Sonra "Leydim, korktunuz mu?" diye alayla sorunca bende kendime engel olamayarak "evet korktum. Ama şunu söylemeliyim ki sizi görerek uyanmadım korkudan bayılacağımz eminim." Şuralardan bir yerlerden bir ses geldi duydunuz mu? Ah, evet bir kapak sesiydi. Prens Axel'in kaşları cümleme dayanamadı ve çatıldı.
İçimden bir ses kaşlarını çatma erken yaşlanırsın demek istese de zindanı boylamamak için sessiz kaldım.
Her neyse, az önce aklıma bir şey takıldı. Festival ve öncesi hiç ikiz prensler Michael ve William'ı görmedim. Bu oldukça garip. Her neyse, sonuçta yakında çıkar kokusu.
Prens Emmet ve prens Axel ile olan sürtüşmemizden sonra elime bir kitap alıp okumaya başladım. En azından benimle fazla muhatap olmazlar.
.
.
.
Saat akşam olmak üzereydi. Ah, bu süreç içerisinde dört yüz yetmiş bir sayfalık bir kitap bitirdim. Ah, evet bu bir tarih kitabıydı. Artık buranın tarihini oldukça iyi biliyorum. Bu da beni mutlu etti.Ve şunu farketmiştim ki ben kitap okuyacağım diye ne kahvaltı ne de öğle yemeği yememiştim. Neyse, zaten birazdan yemek yiyeceğiz. Yemek yedikten sonra da uyurum ve bütün günlerimi böyle geçirirsem geriye kalan on üç günü de böyle geçirirsem ne ala memleket.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜLÜ KOLYE (Askıya Alındı)
FantasyHikaye artık çizgi srüdyoda Kullanıcı adım aysec3718 Kitabın kapağı yayınladığım son bölümde multi medyada Yarın yeni bölüm yayında UYARI: Hikayemde olaylar ikinci bölümün yarısından itibaren başlamaktadır!!! Düşünsenize, bir anda iki gece önce...