BÜYÜLÜ KOLYE (Askıya Alındı)

16.Bölüm

Yaklaşık on dakikadır büyücünün kapıyı açmasını bekliyoruz. Yani bir kapıyı açmayacak ne var yani. Hayır bu nasıl bir misafirperversizlik. Seni linçliyorum büyücü kapında ağaç old- " kapıyı o lanetli yaratığa açmayacağım. Boşuna beklemeyin." Ayh sensin lanetli.

"Büyücü kapıyı aç. Sana ihtiyacımız olmasaydı bu lanetli yaratığı buraya getirmezdim." Koluna sertçe bir yumruk geçirdim fısıldayarak "sensin lanetli yaratık" dedim. Kısık bir sesle halime gülüp kapının açılmasını beklemeye devam etti. İki dakika daha bekledik ve sonunda kapıyı açtı. Seni pis sürtük. Bana bana bihterine kapıyı açmamak da nedir böyle.

Neyse neyse bu çirkefliğe şimdilik son vermeliyim. Yoksa başımı yakacağım. Hemde o sürtük büyücüye karşı.

Kapıyı açıtığı sırada dikkatle bize yani bana bakıyordu. Sen hayırdır ya?

Beni süzmeyi bitirdikten sonra kapıyı sonuna kadar açıp geçmemiz için bize yer verdi. İçeri geçip dikilmeye başladık. Kapıyı temkinlice kapatıp bize döndü büyücü " ne istiyorsunuz benden? Neden geldiniz?" "Laneti kırmak istiyoruz" Ethan'ın pat diye söylediği şey ile büyücü kısa süreli bir duraksama yaşadı.

"Kolyeni göster" kolyemi elbisemin altından dikkatle çıkardım. Elini kolyeme uzatmaya çalıştı ama dokunamadı. Sanki kolye onun elini geriye istiyordu. Birkaç dakika kadar düşündü.

"Sen bu evrenden değilsin. Nereden geldin sen" " dünyalıyım ben marslıymışım gibi davranmayın lütfen." Ethan dirseği ile beni dürttü. Büyücü bu söylediğim ile kulübedeki eski dolabın ağzını açtı "orada öyle dikilmeyin. Dikkatimi bozuyorsunuz." Duvar kenarındaki üç sandalye vardı Ethan hemen ortadaki sandalyeye oturdu. Bende kapıya yakın olana oturdum. Büyücü dolaptan iki kalın kitap çıkardı, masaya koydu ve dikkatle okumaya başladı. On dakika sonra kafasını kitaplardan kaldırdı ve eliyle bizi yanına çağırdı.

"Uzatmadan söyleyeceğim sonra defolup gidin bir daha da gelmeyin. Senin kolyen lanetli. Bunun farkındasındır herhalde. Kolyenin lanetini kırmak için dünyana gidip kolyenin güç aldığı şeyi yok etmelisin, o şeyi bulmam içinse kolyeni kullanacaksın." " dünyama nasıl gideceğim?" Heyecanla sorduğum soru ile sanki gözlerinden bir hüzün geçti " sen o dünyaya ait değilsin prenses senin dünyan burası, oraya gitsen de sonun yine burası olacak. Oraya kolyen seni çok zor hatta sen zor zamanında ışınlayacak. Bunu hızlandırmak içinde HALE krallığındaki malum ormana gitmelisiniz. "

Bir dakika bir dakika HALE krallığı bize suikast düzenleyen krallık değil miydi? Biz oraya nasıl gidecektik ya? Hem kötü bir şeyin başımıza gelmesini beklemek daha makul görünüyor. Ama Ethan'a da sormalıyım ki zaten o hemen gitmemizi ister. Çünkü as Aurora'sına ulaşmalı. Tabii benimde eski hayatıma.
.
.
.
Saraya döndükten sonra Ethan dinlenmek için için odasına gitti. Tabii bende. Ama yine ve yine içimi yiyen bir şey var. Biz nasıl HALE krallığına gideceğiz? Biraz dinlendikten sonra bunu Ethan ile konuşmalıyım.