Peter koşabildigi kadar hızlı koşuyordu. Arkasından gelen bagırtıları ve silah seslerini duymamaya çalışsa bile böyle bir şey mümkün değildi başı sesten dolayı çok ağrıyordu sese karşı duyarlı olduğu için ses onu rahatsız ediyordu. Ama şuan duramazdı eğer durursa geriye kalan her şeyini kaybedecekti.
Geriye sadece benligi kalmıştı onuda kaybetmek istemiyordu. Peter katil olmak istemiyordu masum insanlara zarar veren bir canavar olmak istemiyordu.
Peter uçurumun kenarına geldiğini farkedince birden durdu. Kaçacak başka bir yeri kalmamıştı.
Ya şimdi yakalanıp onu bir canavara dönüştürmelerine izin verecekti ya da atlayıp onlardan kurtulacaktı.
Peter ikinci seçeneği seçti katil olmaktansa atlamayı tercih ederdi.
Peter arkasına baktığında o adamın ona alayla baktığını gördü şimdi nereye kaçacaksın demişti. Peterın atlıycagini aklının ucundan bile geçirmemişti.
Peter sırıtarak adama baktı. Adam peterın uçuruma yaklaştığını görünce Delirdin mi diye bağırdı petera doğru koşmaya başladı ama geç kalmıştı genç adam kendini derin sulara bırakmıştı.
Genç adam ilk defa huzurlu hissetmişti ilk defa korkmamıştı çünkü denizin onu bütün kötülüklerden koruyacağını
biliyordu. Artık kimse ona bir şey yapamazdı ya da zorla bir şey yaptıramazdı.Adam sinirle uçurumun kenarına geldi.
Çocuğu kaybetmesi iyi olmamıştı patron bundan hoşlanmıyacaktı.1 hafta önce
Peter alışverişe çıkmıştı ama sabahtan beri biri onu takip ediyordu. Bilmiyormuş gibi davranarak yoluna devam etti. Peter işsiz bir yola sapıp terkedilmiş binanın tepesine çıkıp adamın gelmesini bekledi.
Adam gelip peterı bulamayınca panikle etrafa baktı. Eğer çocuğu kaybederse patron onu öldürürdü.
Peter binadan adamın üstüne atlayıp onu yere düşürdü. Adamın ensesinden tutup ayağa kaldırdı.
"Kimsin sen?"
Adam hiç bir şey söylememişti. Peter adamı duvara fırlatıp sorusunu tekrarladı ama adam sadece sırıttı.
Örümcek hisleri peterı uyarmıştı ama geç kalmıştı peter boynuna saplanan inneyi engelleyememişti.
Peter boynundaki inneyi çıkartıp kaçmaya çalıştı ama gücü kalmamıştı gözleri kararmaya başlamıştı.
Peter daha fazla dayanamayıp kendini karanlığa bıraktı.
☆☆☆
Peter uyandığında kendini sedyede bağlı halde buldu. Normalde sedyedeki kelepçeleri kırabilirdi ama madem burdaydı bu insanların kim olduğunu araştırıcaktı.
İçeri önlüklü bir adam girmişti. Çocuğun uyandığını görünce gülümsedi sonunda uyandın dedi. Peter adamın gülüşünden hiç hoşlanmamıştı.
"Siz kimsiniz,neden burdayım ve ne zamandır uyuyorum?"
"Tek tek sorsaydın bari sorularını cevaplarına gelince biz haydrayız ve 2 gündür uyuyorsun."
Peter söyledikleriyle gözlerini kocaman açtı bunlar yok olmamışmıydı ya kene gibiler yapıştılar mi gitmiyorlar bu nedir adamları onlar yokediyor onlar bir yerden geri çıkıyor. İstenmeyen ot gibiler aynı.
"Peki benden ne istiyorsunuz?"
"Biliyorsunki en önemli askerimizi yani kışasjerini kaybettik ama ondan daha iyisini bulduk. Sen harika bir asker olacaksın evlat"
Peter dişlerini sıkarak bana evlat deme dedi.
Adam alayla gülüp dışarı çıktı. Peter sinirle ellerini çekiştirip kelepçelerden kurtardı.
Peter sessizce kapıya yöneldi kapıyı açıp dışarı baktı görünüşte kimse yoktu yani o öyle sanıyordu.
Koridor sessiz ve berbat durumdaydı duvarlarda çatlak ve kir vardı. Yerlerdeki her yerde kırıklık vardı.
Sanki yıllarca kimse buraya ayap bile basmamış gibiydi Peter tavana tırmanıp yavaş yavaş dışarı çıkmak için yolu aramaya başladı tabi çıkmadan önce burayı araştırıcaktı ama öncelikle kaçması gerekirse hızla çıkabilmek için yolu bulmalıydı.Peter çıkışı ararken aynı adamı tekrar gördü. Peter adamı takip etmeye başladı adam laboratuvara benzeyen ama fazlasıyla dağınık ve eski bir yere girdi. Peter kapı kapanmadan hemen içeri girdi. Peter gördükleriyle dehşete kapılmıştı.
☆☆☆
Adam kameralardan çocuğu eğlenerek izledi. Çocugun yapabildiği şeyler haydrayı yükselticekti.
Şimdilik onu test etmek için istediğini yapmasına izin verecekti.
☆☆☆
Peter laboratuvarda bir kaç gencin kabloları bağlanmış halde kapsülleri görünce ne yapacağını bilememişti ama onları ordan çıkartmalıydı.
Peter adam çıktıktan sonra aşağı inip digerlerini kurtarmak için plan yapmaya başladı. Kabloları ve diğer şeyleri nasıl çözeceğini bilmiyordu tam eli kabloya gitmiştiki biri tarafından durduruldu.o adam geri gelmişti.
"Bunu tavsiye etmem evlat"
Peter hızla kolunu çekip adamdan uzağa gitti.
"Sakin ol burda hapis değilsin binanın içinde istediğin gibi gezebilirsin sadece tekrar kaçmaya çalışma yoksa bu sefer kurtulamayacagin kelepçeler takılır.
"Neden"
Adam ona sorgularcasına baktı.
"Neden beni binanın içinde serbest bırakasınız? Ayrıca burda olduğumu en başından beri biliyormuydun eğer derdin gücümü test etmekse benden istediğini alamayacasın"
Adam sırıtarak petera baktı.
"Sen zeki bir çocuksun ama demin seninle alakalı önemli bir şey öğrenmemiz sağladığın gerçeğini değiştirmez. Seninle alakalı bilgileri nasıl bulamamızı sağladığını bilmiyorum ama eninde sonunda arkanda kim olduğunu ogrenicem ve bunu bizzat sen soyleyeceksin"
"Arkamda kimse yok"
"Öylemi o kadar donanımlı bir zırhı nerden buldun? O bir nano teknoloji evlat Ama ne yazık ki onu kullanamıyoruz. Ama sen onu kullanabilirsin ve sırlarını bize soyleyebirsin"
Peter alayla adama baktı.
"Çok beklersin"
Adam sinirle dişlerini sıktı.
"Görücez. Dua et patron sana bir şans vermek istiyor yoksa çoktan seni deneylerimden kullanmış olurdum."
Adam kapıya yöneldi ama dışarı çıkmadan önce petera dönüp konuştu.
"Ha bu arada kabloları dokunma tek bir şeye bile dokunursan onları öldürme ihtimalin var."
Adam sözlerini söyledikten sonra gitmişti. Bu peterı urpertmişti eğer o kablolara dokunmadı o gençlerin ölümüne sebep olabilirdi bir kez daha düşünmeden hareket ettiği için kendine kızdı. Bundan sonra her adımını planlayacaktı tabi hepsinden önce burdan kurtulması gerekiyordu.
☆☆☆
Bölüm nasıldı aslında daha uzun olucaktı. Neyse diğer bölüme devamı artık asıl olaylar başlıyor.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın byyy.