Artık kimin neyi ne için yaptığı umurumda değildi ağlayan adamın arkasından duyabileceği şekilde fısıldadım, Ben hayatımı benim için yapılanlar yüzüne kaybettim dediğimde kalbim çok acıyordu bu normal miydi ona karşı neden böyle hissediyordum neden onu her gördüğümde kalbim hızlanıyor gözlerim etrafta neden onu arıyor hem de bana bunları yapmasına rağmen ama bundan sonra af yoktu kalbimde.
Tam olarak 4 gündür bu odadayım 4 gündür kimse gelmedi yanıma bana yalnızlığı mı öğretmeye çalışıyordu bu kadın ama ben zaten biliyorum ki yalnızlığı dedim fısıldayarak 4 gündür sadece karşımdaki kapıyı izliyordum ne yemek vardı ne su ve ölmek üzere olduğumu hisseder olmuştum bu gereksiz hayattan kurtulmak istiyordum. kapı açıldığında Azer gelmişti ve karşımda o gün ki duygusal adam yoktu bana 1 şişe su getirmişti suyu suratıma fırlattığında yüzüme çarpan şişe daha da öfkelenmeme neden oluyordu Ona bağırarak bu şişeyi de benim için fırlatmışsındır şimdi sen değil mi kukla dediğimde adam bana dönerek öfkeyle bağırdı bana kukla deme diye ona acımışcasına gülerek niye o kadının kuklası değil misin dedim ve devam ettim sen bu saçma şeyler için beni harcadın Azer dediğimde sesim yükselmişti öfkeleniyordum Azer bana doğru gelerek yakama yapıştı ve sessiz ama acıyla fısıldadı ,Seni mi harcadım seni harcadım öylemi ben senin için nelerden vazgeçtim bir bilsen benimle böyle konuşamazdın salak kız dedi sesinde gerçekten acı bir tını vardı gerçekten acı çekiyordu Onu kendime daha çok çekerek söyle Azer anlat bileyim dedim Adam beni kendinden uzaklaştırıp yeterince şey kaybettim daha fazlası olmayacak dedi.
O sırada kapıdan annem girdi Azer benden her ne kadar uzaklaşsa da hala annemin gözüne batacak kadar yakındı Azer annemi gördüğün de ayağa kalkıp başını öne eğdi Annem arkasındaki adamın bir adım öne çıkmasını sağladı ve bana artık senin gölgen kızım dedi tanıştırayım Aras diye devam etti Çocuk bir adım öne gelip yerdeki bana ufak bir reverans yaptı ve kenara çekildi Azer anneme hayal kırıklığına uğramış gibi bakıyordu ben yıllardır Mira için neler yaptım ve karşılığı bu mu dedi Annem her şey geçicidir ve unutma kimse vazgeçilmez değildir bunu söylerken sözleri beni bulmuştu Ayağa kalkıp anneme ben artık senin kızınım bana buna layık davranılmasını istiyorum dedim Annem saçımı okşayarak canım kızım doğru karar dedi bana haz ile bakıyordu neden böyle baktığını merak ettiğimde Annem arkasındaki adama işaret yaptı adam elinde ısıtılmış bir bıçakla geldi annem adamın elinden bıçağı alıp elime tutuşturdu ve karşımdaki Azer i gösterdi Azer duygusuzca bana yap dermiş gibi bakıyordu Annem kanıtla dedi
Bilerek bunu ona yapmamı istiyordu onunla olan yakınlığımı başından beri biliyordu elimdeki ısıtılmış bıçak yere düşmek üzereydi aslında hafif olan bu bıçak bana ağırdı ruhuma ağırdı annem eline ne ara aldığını bilmediğim bir ısıtılmış bir başka bıçak almıştı ve eski gölgene bunu bas ve kendini kanıtla dedi ama bunu ona yapamazdım ne kadar kendimi kandırmak istesem de bu sevgiydi ben o adamı seviyordum Azer bana yap dercesine bakıyordu bunu yapamazdım bir şeyler düşünmeliydim tabi ya kadını biraz daha oyalarsam bıçak az da olsa soğurdu kadına doğru yapmazsam dedim o da bu işkence senin için devam eder ve ölmene asla izin vermem kadın bana bir fareymişim gibi bakıyordu beni tek tek parçalıyordu ama ayağını kaldırıp beni ezmiyordu ölmemi değil acı çekmemi istiyordu
Hadi yap şunu dedi Azer e döndüm ve ona ellerimle Mahes in evinde ona yaptığım el işaretlerini yaptım o bana gülümseyerek sadece bende demişti Neden bilmiyorum ama bu adam benim kaderimdi ve göğsünün sağ tarafına basmıştım bıçağı Azer in gözleri dolarken bağırmadı sesi çıkmadı ama bana minnetle bakan adam acizliği bütün vücudunda hissetmişti annem yanıma gelip elime daha çok bastırdığında gözyaşlarıma engel olamamıştım o adamsa bana sadece gülümsüyordu bunu neden yapıyordu bu bana daha çok acı veriyordu annem elini çektiğinde elimdeki bıçak yere düşmüştü ağlıyordum çığlıklar içinde ağlıyordum benim için olmuştu ve o bunu engellememişti ama istese engelleyebilirdi annem ve diğer gölge çıktığında duvarın köşesine geçmiş ağlıyordum nefes almakta zorlanıyordum yerdeki bıçağı izliyordum Azer önüme geldiğinde acı çekiyordu ama fark etmememi sağlıyordu eliyle çenemi tutup gözlerine bakmamı sağladı Mira bak ben buradayım ve iyiyim dedi beni teselli etmek istercesine ona sadece bakarken birden beni öptü dudaklarıma hafifçe dokundurdu dudaklarını
30 DAKİKA SONRA
Azer beni öptükten sonra dizlerime uzanmış öylece beni izliyordu ve hiç konuşmamıştı elimi yanığın üzerine götürdüğümde dokumak istemiştim ama acır diye dokunamadım Bakışlarımı Azer e çevirdiğimde ,Çok acıyor mu, diye sordum sesim adeta bir çocuk gibi çıkmıştı. Azer tuttuğu elimi yanık izine götürerek bak bu acımıyor ama sen benim kalbimi çok acıtıyorsun dedi gözümden akan bir damla yaşa engel olamamıştım Azer gülümseyip Mira kalbim sadece senin için acıyor biliyor musun dedi Bana sorar gibi ona gülümseyip benim de sapık dedim. Ben bu adama karşı çaresizdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALLIK YER VE GÖK
Ficção AdolescenteMİRA YERİN VE GÖĞÜN PRENSESİ DİĞER ADIYLA TERKEDİLMİŞ PRENSES ELİNA BEN KİMSESİZDİM ELİNA MİRA LANS