Eve girdiğimde direkt babamın çalışma odasına çıktım ve zarf ı açıp okumaya başladım
MİRA Güzel kızım bu güne kadar seni hep annenden korumaya çalıştım hatırlıyor musun annen sen küçükken geceleri sürekli kaybolurdu ve ben sana hep çalışıyor derdim kızım ama hayır artık sana yalan söylemeyeceğim bu sana zarar veriyor canım kızım Elina Mira LANS annen bir zaman lar göğün varisiydi kızım ben ise yerin varisi ve biz annenle evlendiğimizde her şey herkes mutluydu krallık mutluydu halk mutluydu ama annen çok büyük bir hata yaptı Mira annen ölmedi şuan krallığında zalimce halkını yönetiyor Mira annen gittiğinde sen öldü sandığında annen gölgesiyle beraberdi kızım annen onu koruması için verdiğim gölgeyle kızım o sadece seni değil beni de terk etti acı ama gerçek seni gerçekten çok seviyorum Mira Azer sana her şeyi anlatacak merak etme yanımıza geldiğinde güçlü olman lazımdı kızım hayatının çaldığımız kısmı geri veremem ama bundan sonra karar senin canım kızım...
Notu okuduğum da içim burkulmuştu bunlar gerçek olamazdı benim annem beni terk edemezdi o beni seviyordu bu adam yalan söylüyordu ya da ben kendimi buna inandırmam lazımdı kalbimdeki sızı giderek büyüyordu odaya sığamıyordum oturduğum yerden kalkıp evin her odasını dolaştım ama bu ev bana dar geliyordu koşarak dışarı çıktığımda kapıdaki Efe ve Naz a çarparak koşmaya devam ettiğimde arkamdaki sesleri umursamıyordum tek bildiğim nefes alamadığımdı dalgın bir şekilde bilmediğim sokaklarda boş boş yürüyordum arada yanımdan geçen insanlara çarpıyordum ama hala sığamıyordum aldığım nefes bana fazla geliyordu en sonda yine birisine çarpmıştım arkamı dönüp özür dilediğimde adam bana doğru yürümeye başladığında bende geriye doğru yürümeye başlamıştım ve yeni fark ediyordum hava yoğun bir şekilde kararmıştı ve kahretsin kaybolmuştum adam beni duvarla arasına aldığında saçlarımı koklamaya başlamıştı iğrençti gözyaşlarımı tutamıyordum adamı ittirmeye başlamıştım ama benden fazlaca güçlüydü karşımdaki adam sarhoştu leş gibi kokuyordu bu bir kabus olmalı diye sayıklarken adam bana daha fazla sokulmuş beni kendine çekip öpmeye çalışıyordu ona bırak diye yalvarırken sol tarafımdaki çöp kutusun üstündeki bira şişesini görüp ona uzanmaya çalıştım ama olmuyordu adam beni giderek duvarla arasına alırken ağlamaktan etrafı net göremiyordum şişeye daha çok uzandığımda tutabilmiştim şişeyi elime tam aldığımda karşımdaki adamın kafasına geçirdim adam kafasını tutup bana köpek diye bağırdığında ben arkama bakmadan bir sokağa koşmaya başlamıştım az önce ne olmuştu ben ne yaşamıştım o adam bana dokunmuştu bana bana dokundu o pis elleriyle tuttu elimi bilmediğim bir sokakta bir gece yarısı kimsesizdim benim kimsem yoktu onu engelleyebilecek kimsem yoktu
Ağlamaktan gözlerim şişmiş olacak ki etrafı net göremiyordum saatlerdir çıkmaz bir sokak ta oturmuş ağlıyordum ama yaşadıklarım beni bırakmıyordu ben kime zarar verdim başıma bunlar geldi kime dokundum ki bana dokundu o adam ben ne suç işledim başıma bunlar geldi düşüncelerimi bölebilecek hiç bir şey yoktu zavallının tekiydim şu sokakta ne yaşadıysam hayat bana ceza verir gibiydi kalbim sızlıyordu ben kimsesi olmayan bir zavallıydım ne gerçeklerle yüzleşebildim ne de o adamın bana dokunmasını engelleyebildim aldığım nefesler batarken göğsümdeki sızı beni daha da zorluyordu o kadar çok ağlamıştım ki gözlerim kurumuştu sırtımdaki ağrı sanki omuzumdaki yüklerdendi ben hep gerçeklerden kaçmıştım insanların yaşadıklarını hafife alan bir acizdim o kadar acizdim ki bu gece bana dokuna elleri durduramadım bile gözlerimi kapatmaya zorlasam da olmuyordu uyursam geçerdi ama uyuyamıyordum
Güneş aydınlanmaya başladı saat 7 civarları olmalıydı ve ben tüm gece sadece o leş adamın yüzünü unutmaya çalışmıştım neden bu kadar zordu annemin yüzünü bile unuturken onu neden unutamıyordum neden ayağa kalkıp ana yola çıkıp yine boş bir şekilde yürümeye başladım bulduğum bir banka oturdum insanlar bana bakıyordu o kadar mı kötü görünüyordum o kadar mı aciz zavallı görünüyordum ve ben ant içerim ki anne ve baba sizi asla affetmeyeceğim andım olsun ki bu gece bana olanlar için sizi unutmayacağım yanıma bir erkek çocuğu gelip oturdu ve ben ondan bile çekinmiştim küçük bir çocuktan bile çekinmiştim bana abla üzülme uyu annem uyursan geçer demişti dediğinde ona bakıp ağlamaya başladım ve çocuk elindeki pamuk şekeri yanıma bırakıp gitmişti bana acı veren bu sözlerle tekrardan ağlıyordum ben konuşamıyordum konuşmak istemiyordum kendi sesimi duymak istemiyordum
1 HAFTA SONRA
1 hafta geçmişti ve ben hala aynı bankın üstünde oturup ağlıyordum yanıma insanlar gelip iyi misin diye sorduklarına değilim demek istiyordum ama onlara ne dokuna biliyordum ne de konuşabiliyordum yanıma umutla gelen insanlar ben konuşmayınca başarısız bir şekilde gidiyorlardı neden konuşamıyordum neden uyuyamıyordum 1 haftadır neredeyse hiç uyumamıştım geceleri korkuyla etrafı izliyordum sokak tenhalaştığında kalbime bir şey batıyordu ben o geceyi unutamıyordum o adamın leş kokusu hala etrafımdaydı yanıma orta yaşlarda bir kadın gelip bankın diğer köşesine oturdu bana bakmadan ne yaşadığımı anlamış gibi o leş adamın yüzünü unutamıyorsun değil mi kokusu üzerinde hala ama sen aciz değildin dediğinde sadece ona bakıyordum yüzünü bana dönerek bana güven dediğinde birden kalbimdeki sızı hafiflemişti omuzumdaki yük yoktu artık sanki ben o kadına güvenmiştim haftalardır benimle konuşmak isteyenler olmuştu ama hepsine tepkisiz kalan ben bu kadına inanmıştım ona karşı yine konuşamamıştım ama sorguluyordum beni anladı ve benim kızım 8 sene önce leş bir adamın zevki yüzünden öldü deyip ayağa kalktı elini bana uzattı elini tutmak istiyordum ama korktum bana kızma benziyorsun dediğimde elim o kadının elini tutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALLIK YER VE GÖK
Fiksi RemajaMİRA YERİN VE GÖĞÜN PRENSESİ DİĞER ADIYLA TERKEDİLMİŞ PRENSES ELİNA BEN KİMSESİZDİM ELİNA MİRA LANS