14

101 6 0
                                    

Herkese selamlarrr.
Uzun bir bölümle geldim. Umarım seversiniz.

İyi okumalarr

Medya: Mavi ve Ayaz

Şarkı: Only love can hurt like this

Ayaz'dan

Mavi'nin zar zor anlatımıyla, kendi deyimiyle "sihirli" yerine gelmiştik. Şuan arabadan inmiş ilerde, uçurumun tahminen 5 metre gerisinde olan banka doğru ilerliyorduk. Aslında ilerlemeye çalışıyorduk. Çünkü, Mavi sarhoş olduğundan dolayı yalpalayarak yürüyordu. Ne kadar bana tutun desem de "Ben gayet iyi yürüyorum,düşmem." Demişti ve o önümde ve bende onun arkasında, her an düşebilme ihtimaline karşı ellerim tam onun belinin hizasındaydı ama dokunmuyordum.

Bir anda Mavi'nin ayağı taşa takılmasıyla dengesi sarsılırken, belinin hizasında olan ellerimle yere düşmeden hemen belinden tuttum.

"Hani düşmezdiniz Mavi Hanım?" Diye sordum alayla. Biraz sonra iki elimin üzerinde iki tane el hissettim. Alaylı yüzüm yavaş yavaş gidereken, bedenim nedensizce kasılmıştı. Bu ellerime de yansıyıp Mavi'nin belinde olan ellerimi daha da sıklaştırdım.

"Düşmedim zaten, tuttun ya beni." Diyen tatlı bir sesle kendime geldim ve sıklaştırdığım ellerimi çözdüm ama belinden çekmedim. Hiçbir şey demeden yanına geçtiğimde bir elimle belini tutarak banka doğru yürüdük.

Yavaşça Mavi'yi banka oturtup bende yanına oturdum. Bakışlarımı Mavi'ye çevirdiğimde, gökyüzüne baktığını görmüştüm.

"Ayazz, yıldızlara bak, ne kadar güzeller bugünde." Dediğinde hâlâ gökyüzüne -yıldızlara- baktığını gördüm. Bende bakışlarımı Mavi'den ayırmadan; "Evet, çok güzeller." Dedim. Mavi, sanki yanlış bir şey demişim gibi başını bana doğru çevirdi. Ve gözlerimin içine baktı.

Bende hiçbir şey demeden gözlerinin içine baktım. Daha dikkatli baktığımda sol gözünün sklerasında (Sklera: gözün beyaz kısmı) küçük bir leke vardı. O kadar küçüktü ki bu kadar dikkatli bakmasam asla göremezdim. O kadar göz doktoru olcaksın Ayazcım, gör bi zahmet. Diyen iç sesim az da olsa haklıydı.

Mavi, hâlâ bana aynı bakışla ama biraz da üzgünlükle bakarken bir anda gözlerim karardı ve başımı öne eğdim. Ellerimi, acısı geçmesi umuduyla başıma götürdüm. Sonra beynimin içinden sesler duymaya başladım. Başım felaket ağırıyordu. Sesler daha da netleşmeye başlıyordu.

"Ayazz yıldızlara bak, ne kadar güzeller bugünde." Diyordu küçük bir kız sesi.

Sonra, ondan en fazla 2 yaş büyük bir çocuğun sesini duydum.

'Evet, çok güzeller." Diyordu çocuk. Çocuğun sesini hemen tanımıştım.

O çocuk bendim.

Ama o kız kimdi?

Yazar'dan

Gelirken Ayaz'ın aldığı kahveden dolayı biraz ayılmıştı Mavi. Ama belli etmek istememişti. Az önce bilerek dediği şeyle, Ayaz'ın cevabına şok olmuştu. Ona şaşkınlıkla baktığında, Ayaz'ın yüzünde hiçbir mimik oynamadığını farketti. Mavi, Ayaz'ın dediği şeyin bilerek olmadığını görünce üzülmüştü.

Kumral | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin