26.06.2009 pt2

184 21 8
                                    

"Bunlar kim?"
"Gustav ve Georg."
"Hadi içeri geçin."
Aytana önden yürüdü ve salondaki koltuğa oturdu.
Yanına da Gustav ve Georg geldi.
"Merhaba sanırım ismin Natalie."
"Hayır."
"O zaman Gloria."
"Onlar kim?"
"A ben pot kırdım sanırım."
"Gustav kapa lütfen çeneni ya." dedi Georg.
"Özür dilerim. Ben seni Tom'un diğer arkadaşlarıyla karıştırdım. Evde bir kız olduğunu söyledi. İsmini de söyleyecekti ama telefonum çalınca söyleyemedi."
"Yok sıkıntı değil."
Aytana biraz üzülmüştü.
"Ben pasta yapmaya başlayayım."
Aytana ayağa kalktığında Tom içeri girdi.
"Bensiz mi yapacaksın?"
"Evet."
Aytana, Tom'un omzuna çarpıp mutfağa gitti.
Tom bir şey olduğunu anlamıştı. Hemen Georg'un yanına oturdu.
"Ne oldu?"
"Gustav bu arkadaşına farklı isimle seslendi."
"Ben Aytana'dan hoşlandığımı söylemiştim dün. Her şeyi berbat ettin. Kim bilir benim hakkımda ne düşünüyor."
Bill yavaşça Tom'un omzuna yaklaştı.
"Gerçek Tom'un kim olduğunu öğreniyor."
"Eğer böyle konuşucaksan siktir git, Bill."
"Ben sadece arkadaşımı koruyorum."
"Aytana'dan mı hoşlanıyorsun."
"Hayır, saçmalama."
"Hoşlanıyorsun."
"Niye bunu söylüyorsun. Diyelim ki hoşlanıyorum ne yapacaksın ki? Kendini değiştirmediğin sürece kimi seçer ki? Seni mi beni mi?"
Tom ayağa kalkıp Bill'in yakasına yapıştı.
"Ben Aytana'yı intihardan kurtarmaya çalışıyorum, anlayabiliyor musun? Nasıl biri olduğum önemli değil. Sadece onu kurtarmak istiyorum. Onun yaşamasını istiyorum."
"T-Tom.. Ne-nefes alamıy-alamıyorum."
Tom ne yaptığının farkına varınca ikizinin boğazını bıraktı. Georg'un yardımıyla koltuğa oturdu.
Bill'in gözleri dolmuştu. Küçükken hiç kavga etmezlerdi. Hep birlikte olurlardı. Şimdi ise Tom çok değişmişti.
"Bill özür dilerim."
Bill, Tom'un dediğini umursamayıp mutfağa gitti.
"Aytana. Sana sarılabilir miyim?"
"Tabiki."
Bill koşarak kafasını Aytana'nın omzuna yasladı.
"Ne oldu, Bill."
Bill cevap vermedi ve sadece hıçkırarak ağladı.
"Gel seni salona götürelim."
"İstemiyorum."
"Ne oldu?"
"Boşver."
"Tamam ağlama artık."
Aytana, Bill'in kafasını omzundan kaldırdı.
"Gözlerime bak, Bill."
Bill'in gözündeki eyeliner akmıştı.
"İstersen gel odama konuşalım."
Bill gözlerini silerken Aytana'nın teklifini kabul etti.
Aytana, Bill'in kolunu omzuna koydu ve Bill ile birlikte merdivenlere doğru gitti.
Merdivenler salonda olduğu için illaki Tom'u görecekti, Bill.
"Ne yapıyorsunuz?"
"İkizin ağlıyor sen burda öylece oturuyorsun."
"Ben onu sakinleştiririm."
"Şimdiye yapsaydın o zaman, Tom. Senin yapmadığın kardeşliği yapıyorum."
Tom, şaşkın gözlerle Aytana'ya baktı ve Bill'lerin arkasından bağırdı.
"Benim kardeşliğimi sorgulayamazsın!"
Aytana, Tom'a bakmadan Bill'i odasına çıkardı.
Kapıyı açtı ve kolundan tutarak yatağa götürdü.
"Geç otur."
Bill'in ağlaması durmuştu.
"Anlat bakalım."
"Hayır."
"Niye?"
"Sadece istemiyorum. Özel bir şey."
"Oh.. Peki."
Aytana anlayışla karşıladı. Çünkü o da ailesi ile ya da eski sevgilisi ile yaşadıkları şeyleri anlatmazdı.
"Daha iyi misin?"
"Evet. Senin sayende."
"Arkadaşlar bu günler için."
"Arkadaş.."
"Efendim?"
"Canım arkadaşım."
"Sen iyi ol yeter ki, Bill."
"Sende."
Bill yavaşça ayağa kalktı.
"Ben gideyim artık."
"Bende pastayı halledeyim."
"Yardım edebilir miyim?"
"Tabiki."
Aytana gülümsedi ve Bill ile aşağı indiler.
"Etrafı daha süslemediniz mi?"
"Biz niye süsleyelim. Sen Bill ile yaparsın."
"Ne?"
"Duydun işte."
"Tom ne oluyor?"
"Seninle konuşabilir miyiz?"
"Cevap vermeyen sensin."
"Özel."
"Tamam."
Aytana ve Tom yukarı çıktı.
"Tom adına özür dileriz."
"Saçmalamayın çocuklar özür dileyecek kişi siz değilsiniz." dedi Bill.
"Ne konuşuyorlar acaba."
"Kesin Tom beni çekiştiriyordur."
"Gerçekten o kızdan hoşlanıyor musun?"
Bill biraz düşündü.
"Sanırım hayır."
"Sanırım?"
"Sanırım.."

A Month With U -Tom KaulitzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin