23.06.2009

208 24 4
                                    

Aytana kalktı. Yavaşça yürüdü ve mutfağa bir bardak su içmeye gitti. O sırada mutfakta Jules kahvaltı hazırlıyordu.
"Günaydın."
Jules, gülümseyerek Aytana'ya selam verdi.
"Nasıl evime girdin?"
"Hatırlamıyorsun tabi. O kadar içmişsin ki doğru düzgün yürüyemiyordun bile. 2 yakışıklı beyefendi vardı. Biri diğerine göre daha uzun ama tarzları benzerdi. Herneyse işte getirdiler seni ve bana dediler ki Aytana'yı evine taşımamıza yardım et. Bende tamam dedim sonra o diğerinden daha kısa olan çocukla bakıştık. Resmen beni baştan aşağı süzdü."
"Tamam yeter dinlemek istemiyorum."
"Ben sana o kadar yardım ettim bana karşı tavrın bu mu?"
"Özür dilerim. Evine gidebilirsin."
"Bak çok güzel krep yaptım al ye."
Jules gülümsedi ve Aytana'ya el sallayıp evden çıktı.
"Saat kaç Alice?"
Aytana, Alice'e saati sordu ama Alice sadece ağzında tasmasıyla Aytana'ya bakıyordu.
"Tamam çıkacağız dışarı."
Aytana dolabına gitti. Güzel beyaz bir crop ve kısa, yeşil bir şort giydi. Kafasına yeşil şapkasını taktı ve güneş gözlüğünü takıp mutfağa gitti. Jules'un hazırladıklarından biraz atıştırdı ve Alice'e tasmasını takıp dışarı çıktılar.
Yavaşça yürümeye başlamışlardı ki o sokağın dönüşünde Alice yine Aytana'nın elinden kurtulup banka doğru koşmuştu.
Aytana orda Tom'un olduğunu düşündüğü için rahat rahat gitmişti. Etrafına bakarak yürürken bir ses duydu.
"Sabahtan beri burdayım. İyi misin?"
"Evet." dedi ve yanına oturdu.
"Artık benimle konuşursun diye umuyorum."
"Hmhm."
"Ne demek bu."
"Aynen demek."
"Peki."
Uzun süre etrafa baktılar.
"Dün seni komşuna bırakmıştık ama iyi misin?"
"Evet, teşekkür ederim. Uzun süredir sarhoş olmuyordum. Umarım salakça bir şey yapmamışımdır."
"Çok güzeldi."
"Ne?"
"Hayır, hayır öyle bir şey değil."
İçi rahatlamıştı kızın.
"Sen ayık olmadığın sürece öyle bir şey yapmam."
"Gerçekten mi?"
"Tabikide yapmam. Kim yaparki?"
Aytana sustu.
"Ciddi misin?"
"Hayır, hayır. Yok, olmadı öyle bir şey."
"Bana söz ver."
"Ne için?"
"Bana söz ver ve bana geçmişinle alakalı her şeyi anlat."
"Sonra."
"Sadece bir ayım var ve ben bunları öğrenmek için geç kalmak istemiyorum, Tana."
"Bana numaranı ver."
"Peki."
Aytana numarasını Tom'a verdi.
"İstersen bugün bize gelebilirsin."
"Siz?"
"Yani Bill ve benim evime."
"Olur. Alice'i bırakıyım ben eve."
"Hayır gerek yok."
"Çok kirli. Her yeri kirletir."
"Hiç sorun değil. Köpekleri severim."
İşte o zaman Aytana aşık olduğunu hissetmişti ama bunu kabul etmesi zaman alıcaktı.

A Month With U -Tom KaulitzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin