one

752 75 30
                                    

✦✦✦

Sunoo hala aynıydı.

Haftanın başında sınıfa gelip uyumaya başlayan Sunoo, bunu salı ve çarşamba günleride devam ettirmişti. Biraz garipti aslında. Ne kalkıp yemek yiyor, ne su içiyor, ne tuvalete gidiyordu. Sabah geldiğimizde onu sırasında uyuyor buluyorduk. Sınıftan çıkana kadar da uyuyordu.

Aramızda bunu hiç konuşmadık ama içten içe merakmız bizi yiyip bitiyordu. Gereksiz sessizdi. Fırtına öncesi sessizliği.

Öğretmenlerin pek umrumda değildik. Salmışlardı bizi. Öğrenciler uzaktan konuşup, dedikodu yapmaktan pek bir şey yapmıyordu. Çok garipti şu aralar.

Öğleden sonra ki beden eğitimi dersine kadar her şey aynıydı. Beden eğitimi Öğretmenimiz yaşlı bunak biraz sinirliydi. Sinirli ve gergindi. Herkesi dersinde isterdi. Sunoo'nun geleceğini düşünüyorduk.

Kantinde 'bizim' yerimizde otururken yemek yemiyor öylece etrafa bakıyorduk. Jay, elini ensesine atıp kaşındı orayı gergince. "Bilmiyor, değil mi?" Çenesiyle kantinin diğer ucundaki kırmızı saçlıyı gösterirken. Sunoo'nun okulda olmasından bahsediyordu.

"Bilmiyordur tabii ki. Bilse orada oturur mu?" Gözlerim Jungwon'a kaydı benimde. Kalabalık masasında, Jake'e yaslanmış bir kaç kızla sohbet ediyordu.

Jungwon, popüler ve güzeldi. Kötü bir yanını göremezdiniz. Yoktu zaten. Jungwon, hem tatlı hem güzeldi. Her şeyde başarılıydı. Herkese olabildiğince yardımcı olur, gülümsemesi asla yüzünden düşmezdi. Herkesin cidden kalbini çalmıştı. Ama onun kalbi benim aptal arkadaşımdaydı. "Sevgilin değil mi? Sorsana ona." Heeseung'un haklı sorunu başımla onayladım.

"Ayrıldık."

"Yine mi?" dedim monoton sesimle. Başını salladı evet anlamında.

İlişkilerini çözemiyordum cidden. Ama yine barışıp, birlikte olacaklarını biliyordum. Jungwon'un bakışlarımızı fark etmesiyle buraya dönen yüzü, kocaman gülümsemeyle dolmuştu. Jake'e daha da yaklaşırken, kızlarla sohbetine devam etmişti. Hala aynıydı Jungwon olaylardan sonra. Yine gülümsüyor, sosyal kelebek olmaya devam ediyordu.

"Ben senin yerinde olsaydım, Jake'i kıskançlıktan gebertmiştim." Heeseung'un ciddi sözlerine karşı kahkaha attım. "O senin aşırı kıskanç kişiliğinden olmasın?"

"Jake onun kardeşi gibi. Asla kıskanacağım biri değil." dedi Jay oldukça kendinden emin bir şekilde. Haklıydı da.

Jake'in, Jungwon'dan farkı yoktu. Sosyaldi o da. Futbol takımının kaptanıydı. Herkesle iyi anlaşırdı. Jungwon ile çocukluktan arkadaştı, aynı bizim gibi. Fazla iyi kalpliydi Jake.

Zilin çalmasıyla herkes dağılmaya başladı. Aklıma gelen şeyle yüzümü buruşturdum ve bizimkilere döndüm. "Siz soyunma odasına geçin. Ben eşofmanlarımı sınıfta unuttum."

Beni soyunma odasında bekleyecekleri söylediler. Hızlıca sınıfa yürüdüm bende. Sınıfa girdiğimde kimse yoktu, ta ki sırama dönene kadar. Sınıf başkanımız Heeji, sırama oturmuş sırasında yatan Sunoo ile konuşuyordu. Sınıfa girmemle ikilinin bakışları bana döndü. Sunoo'yu uzun zaman sonra uyanık görmemle şaşırdım. İçim rahatladı gibi aynı zamanda.

Yüzü yine solgundu. Daha fazla onu incelememe izin vermedi ve sıraya geri yattı. Heeji, şaşkınca bana bakıyordu. "Derste olman lazım değil mi? Bay Sung gelir şimdi."

cinnamon boy, enhypen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin