fifteen

595 47 107
                                    

Sunoo'dan;

✦✦

Elimde bavulum, Jungwon'nun bana gösterdiği odaya adımlarken üstümdeki garip havaya alışmaya çalışıyordum. Kendimi hazırlamıştım bu ortama ama yine de zorlanıyordum.

"İşte burası. İçeride banyoda var böylece boşuna dışarıya çıkmak zorunda kalmazsın. Başkasıyla ortak banyo kullanmayı sevmediğini anlatmıştın."

Sesi kısılarak konuşan Jungwon bir süre etrafa sessizlik kazandırdı ve gözlerini kaçırdı benden. Ona sarılarak anlattığım, 'nefret ettiklerim' listesi aklına gelmiş olmalıydı.

Bana hepsini senden uzak tutacağım demişti.

Garip.

Ortamda ki garip havayı bozmam gerektiğini hissettim. "Teşekkür ederim tekrardan."

Gülümsedi o da. Sözlerimle güveni geri gelmiş gibiydi. Benimle çekinerek konuşması kalbimi o kadar kırmıştı ki. "Ah, çabuk olsan iyi edersin. Sıcak çikolatan soğuyacak. Ve istersen bize yemek yapmaya yardım edersin. Jay ve Jake çoktan giriştiler."

Ona hemen geleceğimi söyledikten sonra odaya girdim. Ev öyle sıcaktı ki soyunmak istiyordum. Heeseung'un üstümdeki kabanını çıkardım. Onu dikkatlice yatağıma bırakırken, yere sürtünüp ıslanan ve pislenen kısımlarına yüzümü büzdüm.

"Yazık oldu." dedim kendi kendime. Kafamdaki bereyi de dikkatlice çıkardım. Kabanı ona geri verebilirdim ama bereyi asla. Dolabıma giren ikinci beresiydi bu. Bereye sarılırken kıkırdadım ve kendimi kabanının üstüne bıraktım.

Orman gibi kokuyordu. Yemin ederim orman gibiydi kokusu. Sanki sonbahar gibi. Elimi ne güzel öpmüştü ama. Dudakları sanki hala avucumdaymış gibi sızladı. Ayaklarımı bir kaç kere sallarken ne yaptığımın farkına vardım ve bereyi sanki ateşe dokunmuş gibi yatağa fırlattım.

Aptaldım ben, kesinlikle.

Zaten sıcaktı ev. Ellerimi sallayarak yüzümü serinlettim ve gözlerimi odada gezdirdim. Oldukça geniş, kocaman yatağa sahip bir misafir odası olduğu belliydi.

Yalan söylemeyeceğim, Jungwon ve Jay para sıçıyordu.

Bu kocaman orman evinde, büyük odada olmam beni şaşkınlığa uğratmıştı zaten. Bizim de gelirimiz yüksekti ama bununla ölçülmesi olanaksızdı.

Odanın içindeki banyoya girip yüzümü ıslattım ve kızaran yanaklarımın geçmesini diledim. Kendimi odadan dışarı attım ve salonla birleşik olan mutfağa ilerledim.

Herkes buradaydı. O hariç.

Mutfakta gereksiz bir haraket vardı. Jungwon, terasta et pişiren Jay'in yanına yeni çiğ etler bırakmış ve mutfağa gelerek onlara şaşkınca bakan bana adımlamıştı. Tezgahtan aldığı pembe kupayı elime tutuşturmuştu.

"Otur sen, biz hallederiz. Kupayı da sana özel aldım. Sıcak çikolatayı da beğenirsin umarım." dedi hızlı hızlı konuşarak.

"Bende yemeğe yardım edeceğim." Jungwon bir şey demedi. Kabul etti isteğimi. Ona çikolata için teşekkür ettim ve hemencik bitirerek mutfağa adımladım.

cinnamon boy, enhypen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin