Daha güneş yeni doğuyor. Oturma odasından sesler geliyor. Neden ailem bu kadar erken uyandı ki? Saçımı gevşek bir at kuyruğu yapıp oturma odasına gidiyorum. Ailem bir adamla konuşuyor . Konuşmalarını bölmek istemiyorum bu yüzden odanın kapısında bekleyip düşüncelere dalıyorum.
Ailemin konuştuğu adam baya yaşlı gözüküyor. Utanmasa kirpikleri beyazlıcak. Acaba ne konuşuyorlar? Uyku sersemi olduğum için pek iyi duyamıyorum ama ailemin yüzlerinden önemli bir konu olduğunu anlıyorum. Ben bunları düşünürken annem beni görüyor ve eliyle yanına gelmemi söylüyor. Yanına geçip oturuyorum. Ve ben de konuşmalarına ortak oluyorum. Yada daha çok dinliyorum.
_ Siz ciddi değilsiniz değil mi? Bu bir kamera şakası değil dimi?
_Bakın hanımefendi anlıyorum ilk başta anlaması zor ama dediğim her şey gerçek. Kızınız istemiyorsa gelmeyebilir.
Ne dediklerini anlamaya çalışıyorum ama çok şey kaçırmışım gibi gözüküyor. Ve bende konuşmaya başlıyorum.
_Anne baba biri bana ne olduğunu anlatabilir mi nereye gelicem neyi anlaması zor?
_ Kızım bu karşında gördüğün adam söylediğine göre bir büyücü ve seni bir okul varmış ona almak için gelmiş sen kabul edilmissin.
_Efendim anlamıyorum başvurmadığım bir okula nasıl kabul edilebilirim ayrıca belkide siz bir delisiniz nereden bilicem.
_Kanıtlamama izin ver
Üstündeki cübbe gibi şeyin içinden bir odun parçası çıkardı ve odunu sallamaya başladı. İlk başta hiç bir şey olmamıştı. Ama sonradan arkamdaki vazodan bir çiçek gelip tam da masanın üzerinde uçmaya başladı. Çok garipti. Belki bu kelimeyi kullanmak biraz mantıksız olacaktı ama büyülenmiştim.Annem hemen:
_Seni zorluyamam kızım ama ailemizde bir büyücü olması kötümü olurdu?
_Sizinle gelmek istiyorum efendim.
Adam bana hafifçe gülümsedi ve kolunu benim tarafıma uzattı. Herhalde tutmam gerekiyordu. Annemlere veda edip adamın kolunu tuttum ve gözlerimi kapadım. Karnım çok fazla bulanıyordu. Küçük bir cesarette bulunup gözlerimi açtım. Adam yanımda değildi. Ben evde değildim.
Yanımda bir bavul. Üstünde bir kafes ve içinde bir baykuş vardı. Sanırım bunlar benimdi. Etrafıma baktığımda bir istasyonda olduğumu gördüm ve yanımda bir tren vardı. Garip bir şekilde de elimde bir bilet. Sanırım bu trene binmem gerekiyordu. Bavulumu alıp içeri girdim.
Neredeyse her yer doluydu. Bir yer dışında. Tanımadığım biri tek başına orada oturuyordu ve uyukluyordu. Saçlarının rengi hiç doğala benzemiyordu. Konuşmaya başladım.
_Şey acaba bu kompartıman da oturabilir miyim başka her yer doluda?
Yavaşça gözlerini açıp olduğum yere baktı.
_Tamam olur,şuraya geçebilirsin
_Teşekkürler. şey senin de ilk yılın mı?
_Aaa evet senin de mi öyle?
_Evet. Arkadaş olalım mı? Ben yn.
_Memnun oldum yn, bende draco. Sence sen hangi binaya seçilirsin?
_Şey, bina derken? Büyü dünyası hakkında çok şey bilmiyorum.
_Sen bir muggle mısın?
_ O ne ki?
_Normal insan demek büyüyle alakası olmayan.
_Sanırım öyleyim.
_Hogwarts'a yaklaştık cübbeni giymelisin.
_Tamam.
Yolun geri kalanı hiç konuşmamıştık. İyi biri gibi duruyordu. Onu sevmiştim ve dahada iyisi bir arkadaşım olmuştu. Cübbeler siyahtı. Ve bence çok güzeldi.Sonunda okula varmıştık. Birinci sınıfları çağıran neredeyse 3 metre boyunda biri duruyordu. Sonra bizi kayıklara bindirdiler. Okulu görmemiz uzun sürmemişti. Daha doğrusu şatoyu çünkü okul yerine bu kelimeye daha iyi uyuyordu.
Okula girdiğimizde Draco'nun biriyle konuşmaya çalıştığını gördüm. İsmi sanırım Harry Potter. Herkes bu ismi söyleyince bi meraklandı. Kim acaba ben yine hiç bir şey bilmeyen rolüne düşmüştüm.Sonra biri geldi ve bizi çok büyük bir salona götürdü. Herkesi sırayla tabure gibi bir şeye oturtup başlarına bir şapka takıyorlardı. Ve şapka konuşuyordu. İsmimin söylendiğini duydum ve hızlı bir şekilde tabureye oturdum. Şapka bir şeyler söylemeye başladı.
_Çok zekisin, adaletsizlikten hoşlanmıyorsun, dostlarının yanında iyi birisin ama düşmanlarının yanında çok sinsi, korktuğun şeyler var ama üstlerinden geliyorsun dört binanın özelliğini de taşıyorsun. Seni biz napıcaz. Buldum. GRİFİNDOR!
Kalkıp Grifindor yazan masaya gittim. Harry geldiğinde herkes onu selamlamıştı, öbür kişilerde de öyle ama beni kimse selamlamamıştı. Tamam sorun yok. Birden boş tabaklar yemeklerle doldu . Herkes yemeye başladı. Bende dahil.
ARKADAŞLAR NASIL OLMUŞ?
BUNA DEVAM EDİYİM Mİ?
YENİDEN BAŞLA YA YENİ BÖLÜM GELSİN Mİ?
AKLIMDA GÜZEL BİR FİKİR VAR ONU YAZMAMI İSTER MİSİNİZ?
CEVAPLARINIZI YORUMLARDA BEKLİYORUM. UMARIM BEĞENMİSSİNİZDİR.
İKİNCİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE :)