4.BÖLÜM

10 3 8
                                    

Buğra’yla tanışalı sadece 3 gün olmuştu ama sanki onu yıllardır tanıyordum kendiside bana bunu söylüyordu ama gerçekten öyleydi birbirimizi öyle güzel tamamlıyorduk ki en azından biz öyle düşünüyorduk.
Dün annelerimize veda edip mezarlıktan beraber çıkmıştık biraz dolaştıktan sonra benimle otelin önüne kadar gelip beni bırakıp kendiside evine gitmişti bu otele gelinceye kadar ki sürede çok fazla şey konuşmuştuk hayatlarımızı anlatmıştık benim bir babam vardı ama benim yanımda değildi yaşıyordu ama benim için ölmüştü onun babası ise onun yanındaydı ama değildi babasıydı ama baba demeye yürek isterdi öyleydi hayatlarımız o kadar benziyorduk ki  bu hislerle birlikte ona güvendim ona sığındım bana güvendi bana sığındı ve o gün hayatında ilk defa birine böyle hissettiğimi farkettim.
                                               ~
“Tık tıkk,kahvaltı servisi”
“Geldim geldim”
“Günaydın,afiyet olsun”
“Teşekkürler”
Servisi alıp içeriye geçtim,dün baya yorulmuştum ve akşam hiç bir şey yemek istemediğim için öyle uyumuştum dolayısıylada açlıktan kendimi yiyebilecek seviyeye gelmiştim hemen hızlıca elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya geçmiştim.
Aslında böyle küçük sokak arası otellerde kahvaltı servisi biraz saçmaydı genelde büyük yerlerde olurdu ama neyse fırsatı kaçırmamak lazım tabi.
                                              ~
Kahvaltımı yapıp hızlıca bir duş almıştım ve hemen hazırlanıp çıkmıştım çünkü bugün yeni işimin ilk günüydü belki de son.
Şimdiye kadar ki girdiğim bütün part time işlerde bir sorun çıkarıp kovulmuştum ama bence hepsi benden kaynaklı değildi en azından  1 veya 2 tanesi öyleydi belki de bu iş rekorum olabilirdi kim bilir.
Üstüme siyah bol bir t-shirt altımada mavi kot pantolonumu geçirip hafif bir makyaj yapıp çıkmıştım otelden ilk günden geç kalmak istemiyordum.
Çalışacağım yere geldiğimde söyledikleri saat için sadece 12 dakikam vardı hızlıca eşyalarımı bırakıp müdürle konuştum ve sonrasında verdikleri önlüğü takarak çalışmaya başlamıştım
Müşteriler zorlayan tiplerden değiller di bu hoşuma gitmedi değil ama şimdilik böyleydi inşallah değişmezdide yoksa kavga online olurdu.
(Sana sakin olmayı öğretmesi lazım birisinin)
(Belki bir gün)
“Gece,çalışma nasıp gidiyor alışabilmişsindir umarım?”
“Alıştım sayılır Mahir bey gerçekten çok güzel bir yer yapmışsınız burayı alışmamak elde değil”
“Teşekkürler,o zaman kolay gelsin”
İnsan bir iki güzel bir şey söylerdi o kadar ağzımızı yorduk gözüne girelim diye ayıp ediyor valla
(İşi bırakmalısın bu yanlış affedilemez Gece)
(Haklısın içses)
Bugün Buğraya yazmayada fırsatım olmamıştı belki o yazmıştı ama aceleyle geldiğim için telefonumu çantamın içinden almayı bile unuttum ve çok yoğun olduğu için gidip alamamıştımda maalesef.
Onu düşünmem bana bile garip geliyordu öncedende söylediğim gibi kimseye kolay kolay o kadar yakınıma almazdım bazı tecrübelerim sayesinde ama Buğra’da öyle olmamıştı nedense çok çabuk ısınmıştım ona onda değişik bir şeyler vardı belkide hayatlarımızın birbirlerine benzemesinden kaynaklıydı
“Gece bunları 13 numaralı masaya götür”
“Tamamdır”
Emredersiniz dememek için kendimi zor tuttuğum doğrudur ama kovulmak istemiyordum neticesinde.
                                            ~
Mesaim 15.30 da bitmişdi erken gelebilir ama benim için güzel bir şeydi.
Dükkandan çıkmış bir banka oturup biraz dinlenecek sonrada biraz dolaşıp otele dönmeyi planlıyordum taaki telefonumu açıp Buğra’nın buluşalım mesajanı görene kadar akşama kadar çok kez yazıp aramıştı anca şimdi cevap verebilmiştim işe girdiğimi bilmediği için bir şey olmuş diye endişelenmişti bile
(İlk defa birisi bizim için endişeleniyor sanırım annemizden sonra)
(Sanırım öyle)
Aslında çok yorgundum biran önce otele dönüp dinlenmek istiyordum ama içimden bir ses de bu teklifi kaçırmamam gerektiğini söylemişti
(Benim o ben)
(Aynen)
Bende içimdeki sese güvenerek hareket etmiştim.
Buğra benim durduğun yere 10 dakika kadar uzaklıkta olduğu için benim dinlenerek onu beklememi kendisinin geleceğini söylemişti bunu söylemesinin üzerinden 6 dakika geçmişti kısa süre içinde burada olurdu sanırım bende o gelinceye kadar biraz İnstagram’da gezinmiştim
Bir kaç ünlünün birliktelik haberleriyle dolmuştu magazin ama pekte ilgimi çeken konular değildi üstten okuyup geçtim hepsini ama bir anda Buğra’nın hesabını stalklamak geldi aklıma dedim ki neden olmasın.
Hemen hesabına girdim 2 post vardı ama öne çıkanlar işimi görecekti çok fazla story vardı eh ne güzel
Çocuk fazlasıyla yakışıklıydı benim ortalamamın çok yüksek derecede üstündeydi buda bana bakamayacağını düşündürüyordu.
*Belkide öyle olmayacaktır kim bilir...*
“Ben geldim”
Buğra’nın sesini duymamla telefonumu nasıl sakladığımı anlamamıştım bile ama anlamıştı sanırım saklamaya çalıştığımı
“Telefonunu mu sakladın sen ben mi yanlış anladım”
“Yoo sen yanlış anlamışsındır ya”
“Öyle görünmüyordu ama her neyse öyle olsun bakalım”
Sanane ki ya belki özelim var Allah Allah
(Tabi efendim)
“Ee ne yapalım”
“Hiç bir fikrim yok ama önce sende biraz otur dinlen bence yorulmuş gibi görünüyorsun”
“Doğru aslında yorulmuştum biraz çok iyi olur o süredede ne yapacağımızı düşünürüz”
“Aynen”
“Bu arada sen daha ne kadar otelde kalacaksın”
“Bende bilmiyorum ki ne zaman kalacak bir yer bulursam o zaman sanırım”
“Arıyormusun bari bir yer otelde zor oluyordur illaki biran önce bulalım bende yardım edeyim istersen”
“Evet arıyorum gündüz çok vaktım olmuyor ama akşamları internetten ilanlara bakıyorum bakabildiğim kadar”
“Hm anladım şey aslında bir arkadaşımın babası emlakçı istersen konuşabilirim”
“Gerçekten mi,aslında çok iyi olur ya”
“Tamamdır bende o iş bugün konuşur sana haber veririm”
“Tamam sağol o zaman”
“Ben bir şey yapmadım ki ev bile bulmadım sadece emlakçı buldum kızım”
“Olsun ya o bile bir şey”
“Hıhı”
“O zaman bu kadar dinlenmek yeter hadi ne yapacaksak yapalım”
“Okeyto,ne yapacağız”
“Okeyto güzelmiş kullanırım artık izninle”
“Tabiki kendi malın gibi kullan”
“Eyvallah koçum”
“Hahaha”
“Her neyse hadi ne yapalım?”
“Bilemedim bak şimdi”
“O zaman biraz boş boş dolaşalım aklımıza bir şey gelirse yaparız olmaz mı?”
“Bence çok mantıklı”
“O zaman hadi bakalım kalk gidelim”
Bulunduğumuz yerden çok uzaklaşmamak ve kendimizi daha fazla yormamak amacıyle bu bölgelerde dolaşmıştık zaten çok işlek bir caddeydi bizde gerekeni yaptık gezdik dolaştık bana dondurma almıştı ve inanmayacaksınız ama sevdiğimiz dondurma aromasının bile aynı olduğu kadar benziyorduk birbirimize
(Karamelli hmm)
(Hıhım)
                                                                                      ~
Beraber yaklaşık iki saat kadar gezmiş ve küçük çocuklar gibi eğlenmiştik bir çok şey konuşmuştuk ve çok saçma bir şekilde bütün yorgunluğum gitmişti onunla beraber ken.
Güzel bir iki saatin sonunda beni otele bırakıp kendiside evine gitmişti.
Birlikte geçirdiğimiz günün ardından onunla beraberken uçup giden yorgunluğumun ruhsal olarak gittiğini bildiğim için bir duş alarak fiziksel yorgunluğumunda akan suya kapılıp gitmesini  istediğim için hemen duşa girdim sıcak suyla çok güzel ve rahatlatıcı bir duş aldım.Sonrasında saçlarımı kuruttum taradım ve küçük bir bakım yapıp uyumaya hazırlanmış oldum bu süre zarfında telefonunuzda şarja takmıştım belki hemen uyumam diye düşünüp öylede olmuştu zaten.
Yatağıma geçip uzandım ve Instagrama girdim biraz uygulamada gezmek istemiştim aslında sadece ama bir anda içimi kaplayan Buğra’ya yazma isteği ile sohbete girip ona yazdım sonuçta her zaman o yazacak değildi dimi
“Selam,uyudun mu?”
Aslında yazarken hemen cevap vermesini umarak atmıştım mesajı ama maalesef öyle olmadı
Yaklaşık 15 dakika kadar geçmesine rağmen hâlâ cevap gelmemişti ve yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlamıştı mükemmel ya birde uyuyup kalırsam.
“Selam,duştaydım kusura bakma göremedim mesajını”
Evet sonunda tam 23. Dakikada gelmişti cevap ama maalesef ben çoktan rüyalar alemindeydim

Ölümlü AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin