*Gece’nin anlatımıyla*
Çoktan sabah olmuştu saat şuan tam olarak 09.23 ü gösteriyordu hızlı bir kahvaltı yapıp otelden çıkacaktım Buğra gelecekti zaten ordan eve geçecektik neler yapabiliriz neler lazım falan bakmak için tabi önce kendimide hazırlamam lazımdı .
Üstüme düz siyah bir t-shört altımada mavi yırtmaçlı bir kot geçirip saçlarımıda at kuyruğu yaptım üstünede hafif bir makyaj yaptım evet çok güzeldim.
(Oha ilk defa kendini beğendin kutlaman lazım”
(Ay kız işte ev de kutlama bahanesi olsun”)
(Olur olur)
Hemen restoran bölümüne gidip hızlı bir kahvaltı yaptım çayım çok sıcak olduğu için yarım bıraktım çaktırmayalım.
Otelden çıktığımda telefonumun çalmasıyla aslında elimde olan telefonumu aradım evet ciddiyim böyle bir şey yaşandı neyse dalgınlığıma gelmiş bir şey olmaz ya.
*Buğra sesli arama*
Hemen açtım
“hiç açmasaydınız Gece hanım uyuyor muydun yoksa hâlâ?”
“Ha yok ya sadece elimde olan telefonumu bulamadım”
“Hey Allah’ım kızım kafan yerinde mi senin ya”
“Dur bakayım,evet şuanda yerinde”
“Hahaha bakıyorumda bugün keyfimiz yerinde”
“Sanırım ev için heyecanlıyım biraz”
“Olsun olsun güzel heyecanlar onlar, neyse ben şikdi çıkıyorum 10 dakikaya kadar oradayım”
“Tamamdır” deyip yüzüne kapattım galiba.
10 dakika nedir ya ben geç kalmayalım diye Sabahın köründe kalkıp hazırlandım beyfendi 10 dakika diyor la havle otele geri mi dönsem birazdan çıksam olmaz mıydı?
(Sence mantıklı mı?)
(Bemde öyle düşünmüştüm)
Otelin kenarındaki banka oturup Buğra’yı bekliyordum ama nasıl olduysa 25 dakika olmuştu aramasının üstünden hâlâ gelmemişti çaktırmamaya çalışsamda endişelenmeye başladım sonuçta motorla geliyor aramak en doğru karar olacaktı sanırım, hemen telefonumdan rehbere girip aramıştım tabi bunca zaman arasında numarasını çoktan almıştım ehehe.
*Buğra aranıyor*
Açmadı belki de açamıyordu sonuçta motor kullanıyordu ama niye geç kaldığını da söylemesi lazım dı ya insan hiç mi düşünmez merak eder diye ya.
Nerde bu çocuk artık ciddi ciddi endişeleniyordum
(Biraz önceki yalandan mıydı?)
(Yo kim demiş)
(Sen)
30 dakika olmasına rağmen hâlâ haber yoktu aramaya çıksam nereden geldiğini de bilmiyordum of Allah’ım nerede bu çocuk ya lütfen başına bir şey gelmemiş olsun.
“Geldim” arkamdan gelen sesle hemen arkama döndüm gelmişti ama motoru yoktu neden?
“Hiç gelmeseydin Buğra,ayrıca motorun nerede?
“Çok mu geç kaldım ya?”
“30 dakikayı geçtı kısaca”
“yine iyi kızım erken gelmişim”
“Ne diyorsun sen ya korktum burada sana bir şey oldu diye Allah Allah”
“Ney duyamadım bir daha söylesene”
“Buğra”
“Tamam tamam kızma,sen şimdi benim için endişlendin ha vay be”
“Nolmuş sanki endişelendiysem sonuçta arkadaşımsın”
(Ne güzel arkadaş bu ya)
(Sus)
“Tabi”
“Neyse ya motorun nerde harbiden?”
“Sorma ya,yolun ortasında bozuldu”
“of Allah’ım ya bize mi denk gelir bunlar”
“harbiden”
“Ee ne yaptın motoru”
“Ya Allah’tan bozulduğu yere yakın bir tamirci varmış oraya bırakıp geldim buraya da çok uzak değildi çabucak geldim”
“Anladım”
“Ya Gece kusura bakma seninde gününün içine ettim ne güzel eve falan gidecektik yani yine gideceğizde geç kaldın benim yüzümden”
“Saçmalama istersen Buğra daha saat kaç sanki”
“Olsun biz daha erken olsun diye planlamıştık”
“Bazen planları bozmamız gerekir yakışıklı”
Hocam ben az önce ne dedim demedim değil mi öyle bir şey inşallah içinden demişimdir lütfen dışımdan demiş olmayayım lütfen
(Maalesef artık çok geç)
(Yapma kızım)
“Yakışıklı mı? Hmm sevdim bunu”
“Yok oğlum ağız kaçması yani yine yakışıklısın ama neyse ya ”konuştukça batıyorduk abi.
“ O zaman çok güzel bir ağız kaçmasıymış ya bu bence hep kaçsın” ya buldu ya fırsatı kaçırır mı tabi
“Fırsatçı mısın oğlum sen”
“Bilmem belki biraz,neyse tamam kapatalım konuyu yoksa domates gibi olacaksın” nasıl ya gerçekten kızarmamıştım değil mi utandım evet ama o kadar olamaz ya
“Ya Buğra”
“Tamam be kızma,hadi gidelim”
“Bişey dicem nasıl gideceğiz uzak bence”
“Bana gör değil ama sen yorulma diye taksi çağırdım,hatta geldi bak” gelen taksiyi o çağırmıştı demek.
“Gerek yoktu aslında”
“Hadi hadi sonra bacaklarım diye ağlamassın”
“Bak sen beni çok kızdırıyorsun he ne yapacağız seni böyle”
“Hemen kızma ya senle uğraşmayı seviyorum”
(Seven sevdiğiyle uğraşır)
(Bu yakışıklı çocuk beni sevsin adımı gündüz yaparım hahah)
(İsim değiştirmek için ne gerekiyorsa işlemlere başlasan iyi olur)
“Ne var bendede uğraşıyorsun ki anlasam”
“Her şey “
“Mesela”
“boş ver ya sonra anlatırım” tabi çoktan taksiye atlayıp yola çıkmıştık bile 5 dakikaya orada olacağımızı söylemişti taksici abi.
“iyi öyle olsun ama unutturmam biliyorsun”
“Bilmez miyim”
Eve gelmiştik sonunda çantamdan anahatırımı çıkarmıştım evet kendi anahatrımı sanırım ilk defa kendime ait bir anahtarım vardı o anahtarda bana ait olan bir evin anahtarıydı belki saçma gelir ama benim için büyük gurur kaynağıydı kendi ayaklarımın üstünde durmayı başarmam benim için her zaman gurur kaynağı olmuştur çünkü biliyorum ki annem beni oradan izliyor ve benimle oda gurur duyuyordu .
“Aç bakalım evinin kapısını Gece hanım”
“Açalım bakalım”
İçeriye ilk adımı attığımda gereksiz bir heyecan vardı içimde belki de gereksiz değil ama bilmiyorum işte.
Buğra’yla odaları tekrardan kısa bir tur attık çok koş bir havası vardı evin hzuur doluydu sanki.
“Çok güzel bir yer değil mi sanki böyle insanın içini huzur kaplıyor ya da ne bileyim ilk ve kendi evim olduğu içinde olabilir”
“Neden böyle olduğunu bilmiyorum ama evet gerçekten huzur dolu bir ev bencede” demişti
“Buğra,bir şey soracağım ama geçiştirmek yok bak bizbizeyiz huzur dolu bir yerdeyiz anlat bana herşeyi şimdi ”Artık anlatması lazımdı içinde onunla yaşayan bir derdi vardı ama bana söylemiyordu bilmiyorum belki de söyleyemiyordu.
“Sor soracağın şeye göre bakarız”
“bakarız yok oğlum mecbursun anlatacaksın”
“Yav tamam söyle bakalım neymiş bu kadar önemli olan”
“Sen geçmişinde veya şimdi işte her neyse ne yaşıyorsun konu geçmişe hatta direk söyleyeyim babana gelince değişiyorsun kötü anlamda”
“Bişey yaşamadım ne yaşayacağım kızım biliyorsun işte geçmişimiz aynı”
“Değil Buğra bir yerden sonrası değil ben yetimhanede sen sıcacık evinde büyüdün farkındasın değil mi”
“Keşke bende yetimhanede büyüseydim Gece”
“Bende sana bunu diyorum işte ,neden böylesin neden bu yaşına kadar sıcacık evinde sıcacık yatağında annen belki yoktu ama babanla güzel bir hayatın oldu,ya da bana öyle anlatıyorsun ha, sence?”
“Gece girmeyelim bu konuya lütfen,bak biz bugün e senin yeni evinin hazırlıkları için uyandık değil mi akşam da sadece bu amaçı gerçekleştirmenin yorgunluğu ve mutluluğuyla uyuyacağız”
“Hayır Buğa eğer sen şimdi bu evde bu odada her şeyi anlatacksın “
“Kızım anlatmam gereken bir şey yok olsa anlatırdım değil mi”
“Değil,anlatmam gereken bir şey değil bir şeyler var ama sen anlatmıyorsun”
*Telefon çalar*
“Kim arıyor” Çalan telefonu sayesinde benden bu süreliğine kurtulmuştu ama bu konunun kapanacağı anlamına gelmezdİ
“Bir arkadaş,ben konuşup geleyim hemen”
“Tamam”
*Buğra’nın anlatımıyla*
Diğer odaya geçmiştim fakat konuşacak kimse yoktu telefonu karıştırıyormuş gibi arama sesini açmıştım bu bana bahane bulmam için zaman kazandırırdı.
Gece haberi olmadan farketmeden benim yarama tuz basmıştı ama bilmiyordu bilmeden yaptığı bir şey için onu asla suçlayamazdım ama bir yolunu bulup bu bu çıkmazdan çıkmalıydım.
Geçmişim beni çok korkutuyordu ve geçmiş diye anılan zaman dilimi benim için geçmemişti geçmiyordu geçmeyecekti o adam ya da ben ölmeden geçmeyecekti silinmeyecek ti o izler benden babası olanlar çok şanslı olurlar diye düşünüyordu herkes en basitinden Gece öyle düşünüyordu her gördüğü yanında babası olan çocuklara imrenerek bakıyordu ve benim çok mutlu olduğumh babam olduğu için şanslı bir çocuk olduğumu düşünüyordu bana karşıda imreniyordu belki de bu yüzden ama bilmiyordu gerçekleri asla bilmiyordu öğrensin istemiyordum bu gerçekler hep bana özel kalsın istiyordum neden bilmiyorum ama bu çocukluğumdan beri böyle geldi belki de küçükken okulda böyle bir babam olduğu için yaşadıklarımdan kaynaklıydı bilmiyordum ya da bilmek istemiyordum herkesten sakladığım gerçekleri aslında kendimde de saklamaya çalışıyordum.
Her ne bahanesi bulursam bulayım Gece’nin bu olayın peşini bırakmayacağınıda tanıştığımız kısa süre içinde çoktan öğrenmiştim.
Belki de anlatmalıydım her şeyi en açık haliyle en sade haliyle bir anda hayatıma girmiş hayatımız başından sonuna aynı olan ve bana kısa sürede çok büyük bir güven sağlayan kadına anlatmalıydım.
*Belki de biz birbirimizin yaralarını sarmak için çıkmıştık birbirimizin karşısına...
Neden bilmeden aklıma gelen cümle bende çok güzel bir etki yaratmıştı.
“Geldim” Yalandan konuştuğum telefon konuşmam bitince Gece’nin yanına dönmüştüm ama bir bahanede bulamamıştım sanırım ilk defa birisine içimi dökmek istiyordum bu kişide Gece olacaktı içimdeki her şeyi ona dökmek istedim bir anda gelen bir hisle engel olmak istemedim belki de gerçekten yaralarımı sarardı olamaz mıydı böyle bir şey sonuçta şu durumda beni en iyi anlayacak kişi Gece’ydi.
“Evet geldiğine göre devam edebiliriz değil mi yarım kalan konuşmamıza”
“Bu inadından hiç kurtulamayacağız değil mi” Öyle inatçı biriydi ki bazen ben bile bu kadar inatçı olmasına anlam veremiyordum.
“Kurtulabilirsin aslında bir yolu var”
“Allah Allah neymiş o?”
“Eğer ben ölürsem kökünden kurtulmuş olursun”
“Kızım eğer böyle şeyler söylemeye devam edersen emin ol benim elimden olacak o dediğin şey”
“Ne güzel işte kendi elinle kurtulmuş olursun”
“La havle kızım sen bana bela olarak falan mı gönderildin?”
“Bilmem olabilir belki de”
“Bence öyle”
“Sende kurtulmak istiyorsun herhalde”
“Tabi canım” Canım dedim ehehe
“Aa neyse ya bak konuyu değiştiriyorsun bak farketmiyorum sanma” Yok abi bu kızdan kurtuluş yok
“Tamam anlatacağım ama aramızda kalacak hatta burada kalacak tamam mı bir daha konuyu açmayacağız”
“Tamam yeter ki anlat sen de”
Anlatacaktım bir anda hayatıma girip hayatımın merkezi olmuş bu kıza anlatacaktım dökecektim her şeyi belki de gerçekten iyi gelebilirdi o bana
“Gece evet annemi küçük yaşta kaybettim bunlar bildiğin şeyler sonradında babamın bana sahip çıktığını anlattım varlıklı bir aile olduğumuzu anlattım”
“Evet”
“Bunlar doğruydu ama araya karışmış biraz yalanlar var yalan demek istemiyorum anla işte kimseye söylemek istemediğjm belki de anlatamadığım şeyler işte”
“Neymiş onlar anlat”
“Aslındq ben babamla beraber sıcacık ev ortamında büyümüş bir çocuk değildim ev sıcak olabilir ama içinde yaşananlar beni çok üşüttü hasta etti, Gece babam beni hiç bir zaman sevmedi sevmezde babam beni varlıklı olduğu için bırakmadı aslında eğer böyle bir olay gündeme düşseydi yiyeceği linçleri göze alamazdı bu yüzden beni bırakmadı ama o evde benim hayatımı zindana çevirdi benim hayatım o evde karardı ben senin gibi yurtta büyümek için her şeyi mi verirdim emin ol”
“Nasıl ya sen ciddi misin gerçekten böyle bir hayat mı yaşadın oğlum sen”
“Bazen ben bile inanmak istemiyorum ama maalesef bu böyle”konuşurken gözlerim dolmuştu normalde ne kadar güçlü olmaya çalışsam da bende Gece’ydim bu konularda dünyanın en zayıf erkeği bile olabilirdim ama ağlamamam lazımdı güçlü durmak zorundayım yanımda böyle bir güzellik varken ağlamak yakışmazdı.
“Özür dilerim ben yani şey üzmek istememiştim bilmiyordum “ nereden bilecektin ki be güzelim
“Yok yok nereden bilecektin ki,sorun değil”
“Ağlama ya” ağlamak değildi aslında gözlerim dolmuştu ama ağlamayacaktım işte zayıf konumuna düşmek istemiyordum çünkü.
“Yok ağlamıyorum ya ağlamam merak etme”
“Gözlerin doldu o yüzden söyledim”
“Farkettim ama ağlamicam güçlü durmam lazım biliyorsun”
“Her zaman hemde”
“O zamna konuyu kapatalımmı artık”
“Olur tabi ki” bu konu sarsmıştı beni aslında bu konu değilde babam sarsmıştı beni .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümlü Aşk
Roman pour AdolescentsBelki de annelerimizin bitişi bizim başlangıcımızdı...