Sabah alarmın sesiyle uyanmıştım içimde nedenini bilmediğim bir neşeyle uyanmıştım aslında buna dayanarak bugünün güzel geçeceğini umuyordum hemen yüzümü falan yıkayıp mutfağa geçtim kendime güzel bir kahvaltı hazırladım yanınada vazgeçilmez çayımı demledim ve hemen kahvaltı etmeye başladım yerken bugün ne yapsam diye düşündüm aslında bugünü kendime ayırmak istiyordum her gün Buğra’yla nereye kadar canım yani.
(Bıraksak her saniye onun yanında olmak istersin be kimi kandırıyorsun sen)
Ee haksız değil ama olsun.
Kahvaltımı bitirdikten hemen sonra masayı toplayıp odama geçtim, üstüme giyecek bir şeyler baktım dışarıya çıkacaktım biraz hava alıp kafamı dağıtacaktım bugün.
Hemen üstüme dar siyah body altıma da mavi kot geçirip bitirmiştim. Sonra saçımı üstten at kuyruğu yapıp yüzüme de hafif bir makyaj yaptım ve hazırdım. Üstüme siyah montumu da alıp çıktım.
O arada Buğra’ya da günaydın mesajı atmayı unutmamıştım o zaten dün bana yarın biraz işim var falan demişti bugün o yüzden daha rahatttım.
Neyse ne işte bugün benim günümdü o zaman başlıyoruzz.
İlk önce evimin yakınındaki AVM den başladım orada bir saat kadar oyalandım bir mağazaya girdim çok güzel bir t-shirt vardı benim için değil Buğra için ona çok yakışırdı aslında doğum günü yaklaşıyordu bir buçuk ay falan kalmıştı alsam hediye olarak ne olabilirdi ki fena olmazdı ee o zaman alıyoruz.
Almıştım almasına ama inşallah beğenirdi bence ona çok yakışırdı da.
Biraz daha dolaşıp AVM den çıkmıştım biraz etrafta dolaştım evin ihtiyaçlarından da almıştım bir şeyler.
Ara ara Buğra yazıyordu onunla konuşuyordum dışarıda olduğumu söyledim biraz kızmıştı ama sabahtan haber vermediğim için oda sonrasında bir şey dememişti zaten. Onunda biraz işi varmış ne olduğunu söylemedi ama kim bilir ne yapıyor yine her neyse .
Biraz daha etrafta dolaştıktan sonra dinlenmek için bir parka oturdum. Daha önce bir kaç kere geçmiştim buranın önünden ama hiç böyle uğrama gelip oturma şansım olmamıştı keşke olsaymış öyle güzel huzur dolu bir yer ki gelen tek ses kuş sesleri ağaçların sesleri ve en güzeli küçük küçük etrafta koşuşturan çocukların sesleri bazılarının ailesi arkasından yavaş diye bağırıyor bazıları kimseyi umursamadan eğleniyorlar dı.
Aslında en doğrusunu yapıyorlardı bence hayatı birilerinin laflarına bakarak yaşamak yerine kendi kafamıza göre de yaşamalıyız bizi engelleyen çoğu şey etraf değil mi işte. Özgürlük hakkımı varsa boşa değil.
~
Parkta biraz oturduktan sonra kalktım fazlasıyla yeterliydi zaten güzel bir gün olmuştu dönüşte de akşam için çiğ köfte ayran almıştım bir de yemekle uğraşmak hiç içimden gelmedi.
Eve geçip ellerimi falan yıkayıp içeriye geçtim biraz uzanıp sosyal medyada dolaştım ama aklım Buğra’ya takıldı hiç yazmamıştı en son ki konuştuğumuzdan sonra niye yazmadı ki yani tamam zorunlu değil ama yazardı yazması lazım dı niye yazmadı of ben mi yazsam ki yok dur beklemek daha mantıklı yazmasa yazarım evet evet olur. En iyisi yarım saat kadar kestireyim hem zaman geçmiş olur zaten yoruldum da .
*Buğra’nın anlatımıyla*
Bugün Emre’yle yani konuştuğum polis arkadaşımla buluşup olayları anlattım o da ilk başta anlam veremedi yani öyle bilinen saygın bir iş adamının altından böyle bir şey çıkması hiç inandırıcı da gelmiyordu ama olan buydu işte biz olanlara değil ne yapacağımıza odaklandık Emre kendi başına zor olacağı için bir komiseriyle konuşacağını söyledi İnşallah başarıp onca masum insanın hakkını arayabilirdik.
Bugün gün boyu bu olayla uğraştım Emre’yle beraber şu konuştuğum mağdurlarla konuştuk tekrar her şeyi Emre’ye de anlattılar Allah’ın izniyle halledeceğiz inşallah.
Emre’den ayrıldıktan sonra eve geçtim babam hala yoktu zaten daha saat çok geç değildi babamda erkenden gelmezdi şaşırmadım işte ne kadar geç o kadar iyi aslında benim için zaten.
Kendime mutfakta atıştırmalık bir sandviç hazırlayıp içeriye geçtim. Son konuştuğumuzdan sonra hiç Gece’yle de konuşmadım zaten yazmamış da dışarıda olduğunu söylemişti belki o yüzdendir acaba eve geçmiş midir ki en iyisi ben yazayım.
“Gecee, napıyorsunnn eve geçtin mi?”
İki tık oldu intarneti açıktı ama görmedi işi falan vardır ya saniyesinde görecek değil ya sonuçta.
Telefonun sesini açıp kenarı koydum televizyonu açıp sandviçimi yemeye başladım biraz rahatlık banada lazımdı. Rastgele bir şey açıp izliyordum. Tabi izliyorken uyuya kalıncaya kadar.
(1 saat sonra)
“Oo paşama bak rahat rahat uyuyor bide kalk lan ben geldim”
“Lan Buğra kalk dedim uyan” geldiğini öyle güzel belli ediyordu ki resmen vura vura uyandırmıştı.
“Kalktım işte ne var bana”
“Bide ne var mı diyon karşında baban var gerizekalı”
“Bak kavga etmek istemiyorum ne oldu bir şey mi istiyorsun söyle yapayım bağırıp durma artık yeter”
“Sus lan” her zaman ki gibi tokatımı yemiştim yine rutin gibi artık bir gün dövmeden duramıyor sanırım. Bende artık dalgaya vuracak seviyeye gelmiştim zaten.
“Tamam ben gidiyorum naparsan yap “
“Çık git değil” umursamadan arkamı dönüp odama çıktım. Aynanın karşısına geçip yanağıma baktım her zamanki manzara işte kızarmıştı normal olarak.
Yanağımda ki kızarıklıklar ya utanırsam ya da babam vurduğunda olurdu genelde hep başka bir sebepten kızardığını görmemiştim.
Utanmak demişken aklıma Gece’yle ilk konuştuğumuz an geldi aklıma ben yine babamla kavga edip kendimi annemin yanına atmıştım oda o gün aynı şekilde annesiyle dertleşiyordu ama ağlayarak ben annemin yanında ağlamayacağıma söz vermiştim kendime tamam bazen o sözü tutamıyordum ağlıyordum ama olsun o kadar neyse işte o gün Gece annesine ağlayarak bir şeyler anlatıyordu dayanamayıp yanına gittim pişman mıyım hayır tabiki yine olsa yine giderim.
Zaten o gün ağlıyorken bile o kadar güzeldi ki yanına gitmemek elde değildi... Acaba onunla evlensek nasıl olurdu fena mı olurdu şöyle onun gibi güzel bir kızımız olsun erkekte olur fark etmez ama ne olursa olsun ikimizin olduğu sürece çok güzel olurdu bundan eminim en çok ta bir de ister Gece’den ister başkasından çocuğum olursa ona benim bizim yaşadıklarımızı yaşamasına asla izin vermeyecektim özellikle asla babama benzemeyecektim .
Baba konusunda çok şanslısınız kızım veya oğlum söz çok güzel bir baba olacağım, annenizi de öyle seçeceğim ki siz de bizim gibi olun ki zaten annenizi seçtim bile o da isterse eğer çok güzel bir aileniz olacak emin olun.
Kendi kendime düşünürken çoktan yatağa atılmıştım, gözlerimi zaten açamıyordum hem yorgundum hem bir tık moralim de yerle bir oldu uyku bastırmıştı da en sonunda gözlerimle verdiğim savaşta mağlup olup kendimi derin ve güzel bir uykuya salmıştım.
Sabah alarmın sesiyle uyanıp yüzümü yıkayıp ayılmak isterken anlık üşengeçliğimle yaklaşık yarım saat daha uyumuştum saat 8.50 de telefonuma gelen art arda arama ve bildirim sesleriyle uyandım.
Noluyo sabah sabah ya, çalan telefonu kim olduğuna bakmadan açıp kulağıma götürdüm
“Alo Buğra günaydın sabah sabah rahatsız ettim ama çok önemli” sesinden arayanın Emre olduğunu anlamıştım acaba bir şey mi bulmuştu bu saatte aradığına göre yani tamam normal bir insan için normal olabilir ama işte ben aynı böyle cümle bile kuramıyorum beynim programlanmıyor kardeşim Allah Allah
“Bir şey mı buldunuz Emre yoksa lütfen güzel haber olsun”
“Çok güzel haber hem de kardeşim adamı yakaladık gece” bu geceden beri gördüğüm bilmem kaçıncı rüyalardandı sanırım yine saten güzel bir uyku uyuyordum buda hediyesi keşke gerçek olsaydı ama rüya işte
“Buğra orda mısın cevap versene”
“Rüyama girdin be Emre” saçmalıyor muydun yoksa gerçekten rüya mıydı?
“Ne rüyası Buğra bitti diyorum bitti başardık” bir dakika ya yoksa, yoksa gerçek miydi bunlar hayır ya rüyadır daha dün söyledim ne ara bulsunlar hem.
“Sen zaten yeni uyanmışsın kafan ayılmamış ben anlatayım sana ama dinle tamam mı?”
“Tamam”
“Bak dün sana dediğim gibi işinde başarılı bir komiserimle görüştüm onunda çok fazla ilgisini çekti çünkü adamı o da tanıyıp takip ediyormuş ve öncesinden bu işten dolayı bir soruşturma açılmış zaten aynı olaylarla ama sonra suçsuz olduğunu kanıtlamış ya da kandırmış her neyse dosyayı kapatmışlar ama dün dosyasını tekrardan inceledik tamamen aynı şikayet şaşırmadık değil o yüzden dün konuştuk tan sonra hemen takibe aldık belki bir şey çıkar diye ki ne tesadüf ilk günümüzden çalışanlardan birilerini çok fena şekilde azarlayıp hırpaladığını gördük direk müdahale etmedik biraz daha bekledik ve ne diğer bazı çalışanlara da melek gibiydi hemen o çalışanların hayatlarını araştırdık geçmişine baktık ve bildiğimiz son kötü davrandığı kişiler durumları kötü mecburen orda çalışmak zorunda kalan kişiler iyi davrandıkları ise durumları çok iyi olan hiç bir derdi sıkıntısı olmayan insanlardı zaten bunu fark ettikten sonra adamı direk aldık sonrasında oradaki mağdurları falanda sorguya çektik İlk başta konuşmaya hepsi korktu ama sonrasından bir şekilde ikna edip konuşturduk ve tamda düşündüğümüz gibi oldu şuan nezarette duruşma olacak bir iki güne o zaman asıl karar verilecek ama sağlam Bir avukat tutacağız karşı tarafa önceden de bu olaydan soruşturma olduğu için büyük ihtimal içeri atarlar yani kısacası başardın kardeşim senin sayende bir çok insan kazandı” dedikleri beynimin içinde yankılanıyor bende ne duyduğumu idrak etmeye çalışıyordum ama olmuyordu toplayamıyordum ama bir gerçek vardı onu anlamıştım bitmişti biz kazanmıştık.
Uzun zaman sonra yaşanan en güzel olay diyebilirdim inanmak istemiyordum ya her inandığım gibi buda bir yalandan ibaretse her şey bir rüyaysa ya da her şey olabilirdi inanıyordum artık her şeye ihtimal verebiliyordum abi çok güzeldi yemin ederim inanmak istemem bile öyle güzel bir şey di ki hani ne bileyim ve ben inanmakta zorlansam da evet bu bir gerçekti kazanmıştık
Bazen bazı duygular,hisler , yada gerçekler insana gerçekten yalanmış gibi geliyor insan gerçek olan şeylerin gerçekliğine inanmak istemiyor öyle kelimlelere dökülerek anlatılabilecek bir his değil bu çok garip değişik ne güzel ne de kötü olan bir his şuan bu karmaşanın tam olarak ortasındaydım olan biteni düşünüyor Emre’nin dediklerini düşünüyor ama bunların gerçek olduğunu yaşananların bu olduğuna inanamıyordum ama bir tarafımda da bunların gerçek olduğunu biliyordum işte öyle çok garip bir şey.
5 dakika kadar daha uzanıp telefonda oyalandıktan sonra yataktan kalkıp lavabo ya yöneldim hızlıca yüzümü yıkayıp iyice kendime geldim aynada biraz kendimle bakıştıktan sonra odama geri döndüm ilk önce geri yatağa çöküp ne yapacağımı düşündüm ve şakasız 5 dakika sürdü bu 5 dakikanın sonunda yatağımın içinde kaybolan telefonumu bulup hemen WhatsAppa girdim ve Gece’nin sohbetine girip hemen bir günaydın mesajı attım
“Günaaydınnn güzellikk” eh biraz şaşırabilir ama olsun yalan da değil şimdi güzellik abidesi kız.
“Bugün müsaitsen hiç olmazsa yarım saat görüşelim miii???” Daha kesin uyuyordur bu ama neyse olsun uyanıncaya kadar bekleriz artık. Bugün karakola da gidecektim Emre’yle falan konuşmam lazımdı ama bugün için önceliğim Gece gibiydi bu mutluluğu onun yanında yaşamak istiyordum.
Mesajları attıktan sonra hemen üstüme günlük bir şeyler geçirdim ve mutfağa geçip kendime kahvaltılık bir şeyler hazırladım sabahtan kalan çayı ısıttım ve masaya geçtim yavaş yavaş yemeye başladım gözüm bir taraftan telefon ekranındaydı saat 9.17 daha çok bekleyeceğim gibi görünüyor.
Kahvaltımı yapıp 2 bardak daha çay içtikten sonra masayı toplamaya başladım masayı toplayıp bulaşıkları da halledeyim diyerek ani bir karar verdim ve bulaşıkları da işin içinden çıkardım. Koltuğa uzanıp İnstagram da dolaşmaya başladım biraz şu adamın olayı da çoktan yayılmıştı neredeyse bütün haber magazin siteleri onu konuşuyordu e olsun o kadar da artık.
Haberlerden birine girip tam okuyorken üstten gelen güzel bir bildirimle bütün odağım dağılmıştı
“Günaydın Buğra bey , hayırdır sabah sabah bu enerjinin kaynağı ne bakim” Sensin işte kızım.
“İnan bende merak ediyorum”
“Hahahaha” Gülüşüne bak Allah’ım.
“Ama ben soruma cevap alamadım”
“Doğru arada kaynadı, hmm düşünmem lazım” düşün bakalım Gece hanım.
“Peki düşün bakalım bekliyore” zaten hep ben bekliyorum biraz daha bekleyeyim bari.
“Bekle bakalım bende düşünüyorken hazırlanayım bari” acaba bu bir evet miydi?
“Bu evet demek mi”
“Evet”
