10.Hypocritical Tyrants

189 30 59
                                    

Çok gürültülü , günün her saati çok gürültülü. Sabah uyandığımda da okula gittiğimde de babam azarlarken de yatağımda uyumaya çalıştığımda da. Şuan kafamın içindeki çığılıkların susup yerini ikiyüzlülerin fısıltılarının aldığı saatlerdeydik.

Olayların üzerinden 15 dk geçmişti ki "Kaos Kahvesi" dedikleri kahvemi içiyordum. Ne zaman bir olay çıkarsam her şey normalmiş ve umursamıyormuş gibi yapmak için bir kahve alır ve ortalardan kaybolurdum. Tabii hayatlarında heyecan arayanlar buna da anlam çıkarmış , isimler bulmuştu. 

Her zamanki gibi elimde ne olduğunu bilmediğim içecekle bulabildiğim en uzun binanın çatısına çıktım içimdeki çocuğu sakinleştirmek, suçluluk duygusunu bastırmak için. Ama yapamadım bu sefer .Düşüncelerimle yalnız kaldıkça daha çok boğuluyor nefes alamıyordum.

Ders saatimin yaklaştığını da görünce elimi yüzümü yıkayıp giderim diye düşündüm. Girerken kafam o kadar dağınıktı ki spor fakültesine girdiğimi yeni fark ediyordum. Bu beni rahatlattı çünkü özellikle bu saatlerde boş olurdu. İlk gördüğüm lavaboda yarı çıplak bir Taehyun'la karşılaşmayı beklemiyordum.

Saçlarını yıkamış , üstündeki t-shirtü eline almış lekeleri biraz olsun azaltmaya çalışıyordu. Islak saçları ,gerilmiş çenesi, hafif kavruk teni ve kaslarıyla Kang Taehyun kesinlikle bir görsel şölendi. Burnuma dolan yoğun yasemin kokusuyla seslerin sustuğunu, kabuslarımdan sıyrılıp rüyalara kapıldığımı hissediyordum. 

Beni bıraksanız saatlerce oturup izleyebilirdim ama rezil olmamak için kendime gelip şoförüme mesaj attım. Hala içeri girmediğim için içeride birinin olduğunu anlamamıştı. Adım seslerimle kendimi fark ettirdim. Gözlerime baktığında hiçbir kızgınlık yoktu. Bana yine pişmanlıkla dolu ve her an kucağıma atlamak isteyen bir çocuk gibi bakıyordu. Daha fazla hüzünlü yıldızlarını izlersem ağlayıp boynuna sarılırdım ,biliyorum. Kafamı çevirip ellerimi yıkayıp birazda boynuma sürdüm. Konuşmamız lazımdı ama iki tarafta ne diyeceğini bilemiyordu. Aynadan kırgın gözlerle birbirimizi izliyorduk ki kapı çaldı. Şoför istediğim çantayı getirince onu dışarı çıkarıp yedek t-shirtümü karşımdaki pembe saçlı çocuğa verdim ve hiçbir şey demeden çıktım.

Günün kalanı tasarladığım kıyafetle geçmişti akşam da Soobinle film gecesi yapmıştık. Film bahane aslında beni yalnız bırakmamak ve kafamı dağıtmak için gelmişti. Sabah yine onun telaşlı sesiyle uyanmıştım. Bugün geç gitmeyi planlıyorduk normalde.

B- Ne oldu gerizekalı niye bu saatte uyandırıyorsun Tanrı aşkına!!!

S- Kardeşim bende öğlene kadar uyumayı planlıyordum ama Hyuka aradı acil Beomla birlikte instana bak diye.

B- Aish tamam sen bak bana söylersin.   diyip tekrar yatmıştım. En fazla ailemle ilgili bir şeyler söylenmiştir diye düşünüyordum.

S- Hassiktir . Beomgyu ,Taehyun...

Duyduğum isimle hızla yerimden kaktım ve elindeki telefona baktım. Beterinde beteri olmuştu.


s.ünitifraf instagram gönderisi

ünitifraf instagram gönderisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şampanya ve Kızıl Şarap/ taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin