13. Child Kisses

187 28 90
                                    

Beomgyu'nun bakış açısı


Sabah gözlerimi yoğun yasemin kokusuna ve gri bir odaya açtım. Görüntülü konuştuğumuz zaman görmüştüm. Uyku mahmurluğumu üzerimden attığım zaman Taehyun'na sarıldığımı ve kafamın boyun girintisine geldiğini fark ettim. O ise bir eli belimde, halinden memnun bir şekilde uyumaya devam ediyordu.

Hafif yanık teni, kusursuz yüz hatları, galaksileri içine sığdıran büyük gözleri... Her zerrem ona hayran kalıyor. Yüzünü tekrar tekrar ezberledim, her ayrıntısını aklıma kazıdım. Uyanmaya başladığında elimi çekip biraz uzaklaştım. Tek gözünü açmış güzel tebessümüyle bana bakıyordu. 

"Günaydın Taehyunie"

"Günaydın Gyu. Rahat uyuyabildin mi?"

"Evet ama çook acıktım."

Elimle karnımı okşayıp çocuk gibi dudak büzdüm. Keyif aldığını belli edercesine hoş bir kıkırdama bıraktı aramıza. Bende gülüşüme engel olamamıştım. Kısa süre büyülü bakışlarla birbirimizi izledik. Bedenlerimiz giderek yaklaşıyor odanın ısısı artıyordu. Yanaklarım kızarıyor gözlerimi dudaklarından çekemiyorum. Eh Tae'nin de benden farklı olduğu söylenemez.

Elimi tam pembe saçlara atmak için kaldırmıştım ki kapı tıklatıldı.

"Taehyun ben çıkıyorum sen derse gitmeden önce dönerim."

"Tamam anne. Ama lütfen geç kalma hoca bu sefer affetmez."

Dış kapının sesi geldiğinde heyecanla kalkıp beni çekiştirdi.

" Hadi kalkalım sonra seni biriyle tanıştırıcam."

Gülüşerek takip ettim, yalnız ayağa kalktığım zaman bi tık şok oldum. Dün ki takım elbisem gitmiş yerine bol ayıcıklı pijamalar gelmişti. Kıyafetin içinde kayboluyordum. Paçaları ve kolları uzun gelmiş, vücudum yok olmuş gibiydi.

"Tae tae bu nee?"

Kafasını bana çevirince kocaman bir kahkaha attı ve sıkıca sarıldı bedenime.

"Aman Tanrım!!! Çok tatlı olmuşsun. Kusura bakma karşımda pofuduk bir ayıcık görünce sarılma isteğimi bastıramadım. Dikkat et Kai seni böyle görmesin, peluşlarının arasına katmaya çalışabilir hahahaha"

( gülme şeysini konuşmada nasıl yapacağımı bilemedim help!!!)

"Yah! Kang Taehyun benimle dalga geçme"

"Tamam tamam bir şey demedim. Hmm Beomgyu hazretleri bugün ne yemek ister?"

"Pankek yapalım mı?"

"Nasıl yapıldığını bilmiyorum ki?"

"Ben biliyorum sadece malzemelerin yerini söylesen yeter Şef Kang"

"Emredersiniz bayım"

Kıkırtılarımız devam ederken bir müzik açtım ve karışımı hazırladım. Taehyun'a da sofrayı kurmak düştü. Bedeni birkaç saniyeliğine arkadan bedenime yaklaşmış, önümdeki tuz alıp geri çekilmişti.

Bu kadarı bile kalbimi deli gibi hızlandırırken kendimi aptal liseli aşıklar gibi hissediyorum. Pembe saçlar aklımı başımdan alıyor, yasemin kokusu ruhumu efsunluyordu. Eh büyücü memnun büyülenen memnun.

Şarkı söyleyerek işimizi yapıyorduk ki içerden bir şeylerin düşme sesi geldi. Taehyun zaten hep tetikte bekliyordu bu yüzden duyar duymaz içerdeki odalardan birine koştu. Arkasından gidip kapının girişinden baktığımda yerde yatan Tae'ye çok benzeyen güzeller güzeli bir kız vardı. Benden rahatsız olabileceğini düşünüp mutfağa döndüm. Zaten çok geçmeden tekerlekli sandalye ile birlikte geldiler. Bende onları gülen yüzümle karşıladım.

Şampanya ve Kızıl Şarap/ taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin