Aşk, ne kadar garip bir duygu değil mi?? İnsana aptal olmayı sevdiren bir içgüdü. Mantığımı her zaman ön planda tuttum hayatım boyunca, hep çıkarlarımı düşünür kimseye güvenmezdim, ama şimdi yanımdaki bedenle aklımı bırakıp sadece kalbimi dinleyen bir aptal olma fikri çok hoşuma gidiyor
Onun dışındaki her şeye kör oluyor gözlerim.
Bu yüzdendir ki huzurlu anımızdan Yeonjun'un defalarca araması yüzünden ayrılmıştık. Zaman Taehyun ile o kadar hızlı ve dolu dolu geçmişti ki telefonumun kapandığını bile fark etmemişim. Soobin bana ulaşamayınca Yeonjun'a söylemiş o da Tae'yi aramış.
Arkadaşlarımı ne kadar meraklandırdığım ve iki gündür gitmediğim evi düşününce içimi panik kapladı. Sanki küçükken annemin vazosunu kırmışım da yakalanmışım gibi bir his. Suçluluk utanç yakalanma...
Endişeyle toplandık ve istemsizce veda ettik. Ayrılmadan önce yanağıma bıraktığı tatlı buse, elinin bel boşluğumu okşayışı, parlayan gözleri çıkmıyordu aklımdan.
Şimdi ise Kailerin evindeydim, peluş heyeti toplanmıştı ve sebebi yine bendim.
S-Tanrım Beomgyu neredesin sen aklımız çıktı!!!
H-Ne kadar çok aradığımızdan haberin var mı?
B-Çocuklar içeri mı girsek önce hani kapıda kaldım sanki bir tık
İçeri girdim, Kai'nin annesiyle muhabbet ettikten ve Bahiyyih'i gıcık ettikten sonra odasına geçtik.
Üzerimde Tae'nin verdiği yasemin kokulu kıyafetler bile aklımı başımdan alıyorken kendimi açıklamaya çalıştım.
Soobin sinirlenince yaptığı gibi dudaklarını büzüp hızlı hızlı konuşmaya başladı. Sonrasında Yeonjun'a gönderirim diye gizlice fotoğrafını çektim.
S-Evet Gyu seni dinliyorum. Ben neden sabah amcamın aramalarıyla uyanıp yalan söylemek zorunda kaldım! Ya da babamı arar da foyam ortaya çıkar korkusuyla tüm gün seni aramama rağmen yerini ve kimle olduğunu flörtümden öğreniyorum!!
B-Dün babamla pek hoş olmayan şeyler yaşadık. Sonra yanıma Taehyun geldi, uyuya kalınca onlarda kaldım ve sabah full parktaydık. O kadar güzel geçiyordu ki zaman, o kadar rahatlamıştım ki telefonumun kapandığını bile fark etmemişim. Özür dilerim.
Tabi ki onlara detayları anlatmayacaktım. Bu her zaman böyle oldu. Olayların sadece var olduğunu bilir fakat ne kadar acıttığını, neler çektiğimi bilmezlerdi. Çünkü ben böyle istedim ve onlarda saygı duyup üstüme gelmedi.
Son haftalar dışında hayatımda sadece ikisi vardı. Birlikte geçirdiğimiz zamanları kendi dertlerimle değil de neşeyle geçirelim isterdim. Derdimi anlatacağım zaman abartıyormuşum, onları sıkıyormuşum gibi hissediyorum.
Soobin'in aksine rahat ve hatta muzip bir tavır sergiliyordu Hyuka
H-Baksana hyung sevdiceğinden bizi dahi unutmuş. Onu bunu bırakta tüm gün ne yaptınız ya da tüm gece???
Neyse ki ,arkadaşlarımın yanında, utangaç biri değildim
B-Senin yaşının yetmeyeceği şeyler velet.
H-HAA!! HYUNG YA HAMİLE KALIRSAN!!!
B-Gerizekalı erkeğim ya ben hani...
H-Olsun tıp çok gelişti sonuçta. Olabilir böyle şeyler.
B-İlk denek olmaya ne dersin canım kardeşim.
Bir kere daha abartı tepki gösterip Soobin'in arkasına saklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şampanya ve Kızıl Şarap/ taegyu
Fanfic"insanların üç yüzü vardır biri yabancılara gösterdikleri, biri yakınlarına gösterdikleri , diğeriyse kimseye göstermedikleri" ikisini biliyorum ama ben üçüncüyü merak ediyorum beomgyu çünkü biliyorum yüzlerinin üçüde birbirinden çok farklı