10

877 100 98
                                    

Arabanın içinde saf bir sessizlik hakimken Jimin durmadan kıpır kıpır olan omegasından ötürü portakal çiçeği feromonlarını yayıyordu ve bunun farkında değildi.Odağı tamamen bir eli karnındayken diğerinin de avuçları arasında olan küçük siyah ultrason kağıdındayken de bu yaptığı eylemin farkına henüz varacak gibi görünmüyordu.

Sessizlikleri giderek çığ gibi büyürken alfa başını hafifçe çevirerek yanında durmadan feromon salgıyan küçük bedene çevirdi.Dalgın görünüyordu Jimin.Ama yüzü fazla sevimli duruyordu.Dolgun pembe dudakları arasında küçük gülümsemesi belki de metrelerce öteden bile belli olacak kadar güzeldi.Buna karşılık istemsiz öfkelendiğini fark eden Jungkook gözlerinin değişen rengi ile kendisini toparlamaya çalıştı.

Siyah gömleğinin üzerine bir elini çıkararak direksiyonu tek eliyle kavramış üstten boğazını saran bir düğmeyi açarak nefeslenmişti.Jimin çok güzeldi.Omega olmasının getirisi olarak zaten mükemmel hatlara sahipti ama son zamanlarda aşırıya kaçan bir ten parıldaması da yüzüne daha çok renk katmıştı.Hamilelikten olmalı diye geçirdi içinden.

Gözlerini üzerinden ayırmak istemese de yola odaklanmak zorunda olduğu için sert bir soluk alarak asfalt zeminde büyük hızla giden arabasına dikkat kesildi.Jimin'in çiçeksi kokusu burun deliklerini yakıyordu.Arabaya hakim olan kendi kahve kokusu silikleşmiş tamamen jimin gibi portakal çiçeği kokmaya başlamıştı.

Boğazından bir hırıltı kaçtı.Jimin'in duymamasını ümit ediyordu.Zaten duymamıştı da.Şu an hiçbir şekilde dünyayla bağlantısı yokmuş gibiydi.Ufak parmakları birer kalkan gibi dümdüz karnının üzerinde bebeklerine sarılmıştı.Direksiyonda ki ellerini sıkmaktan eklem yerleri beyaza çalmaya başlamıştı çoktan.Bebeği ile temasa geçmek istiyordu.Ama Jimin'in buna izin vereceğini hiç zannetmiyordu.

Sessizlikleri aralarına giren yabancı bir telefon zil sesiyle bölündüğünden Jimin yavaşça odağını alfanın çalan telefonuna çevirdi.Kayıtlı bir numaraydı ama Jimin adını daha önce hiç duymamıştı.Jungkook elini uzatarak aramayı cevaplandırdı.

"Söyle."Kadife sesi her zamanki gibi buyurgan çıkarken Jimin onun bu haline yan dönerek göz devirmişti.Alfaların böylesine kaba olduğunu hiç düşünmezdi ama Jungkook sayesinde bütün alfalara karşı bir önyargısı çoktan oluşmaya başlamıştı.

"Bay Jeon rahatsız ettiğim için kusura bakmayın Japonlar toplantı için geldiler efendim."diyen adamla Jungkook sinirle nerdeyse tıslarcasına konuşmuştu.Onun bu haline karşın Jimin istemeden de olsa yerine sinmişti.

"Bugün işim olduğunu biliyordun Jongin ne olursa olsun aramaman gerektiğini söylemiştim.Daha sonraya ertele."Jungkook tahammülsüzce söylendi.İşlerinin bozulmasından nefret ederdi.Düzen her zaman önemliydi onun için.Bir kaç aptal insana bu yüzden para ödemiyordu elbette.

"Ama efendim-"hızla lafını kesti alfa.Sinirden damarlarının ortaya çıktığını görüyordu Jimin.Bu hali gerçekten korkutucu duruyordu.Kendi yanında ilk kez bu kadar sinirli oluşuna denk gelen Jimin için biraz fazlaydı.

"Jongin yarına ertele,akşam yemeği olarak ayarla yap bir şeyler bunları da yerine ben mi yapmalıyım yoksa?"Sinirle ellerini saçlarının arasından geçirirken direksiyonda ki parmakları oraya hızlı hızlı çarpıyor göğsü hiddetle inip kalkıyordu.Parmakları arasında kalan karnına iyice sarıldı omega.İstemsiz yaptığı bir davranıştı bu bebeğini koruma amaçlıydı.

"Hayır tabi ki Bay Jeon lakin şirkette çıkan bir kaç pürüzle ilgilenmeleri gerektiğini ve üç saat sonra Japonya'ya döneceklerini bildirdiler."diyen karşı tarafta ki adam çaresizce arama sebebini Jungkook'a anlatmaya çalışıyordu.

More|Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin