6

913 99 27
                                    

Jimin kendisini yatağa yatıran adama karşı çıkmadan acemi hareketleri ile dudaklarına
karşılık vermeye çalışıyordu.Hoyratça davranan adama yetişmesi neredeyse imkansızdı.Jungkook sanki onu tüketmek ister
gibi hareket ediyordu.

Başı yumuşak yatakla buluştuğunda Jungkook
baskısını artırmış kendisini Jimin'e bastırıyordu.Ağzından inilti kaçan omega şehvete bulanan feromonlarını artırmış kur girişimine başlamıştı bile oysaki Jimin bunları kendi rızası ile yapacak birisi değildi.

"Acıtmamaya çalışacağım  gerilme bu kadar."Jungkook dudaklarını uzaklaştırmadan sessizce kendisini kasan çocuğun yüzüne konuşmuştu.Tekrar kafasını salladı jimin.Ona şu an güvenmekten başka çaresi yoktu.Gözlerini yavaşça araladığında alfanın becerikli elleri üzerini örtmeye yetmeyen havluyu bir çırpıda yerle buluşturmuştu işte şimdi bütün çıplaklığı ile karşısındaydı.

Jungkook'un kahve kokusu tüm odayı kaplayan Jimin'in portakal kokusu ile karışmıştı.Odanın
kısık aydınlatmaları yatakta ki çıplak bedenin
üzerine düşerken parlayan bembeyaz pürüzsüz  teni alfanın iştahını olduğundan dahi fazla kabartıyordu.

Jimin kısıklaşan gözleri ile Jungkook'a bakıyorken bir an önce yapsın ve bitsin istiyordu.Çünkü şu an alfayı fazlası ile arzuluyordu.Öpüşmekten kuruyan dudaklarını
diliyle ıslatıp araladığın sesi olduğundan bile çatlamış çıkmıştı.

"Y-yavaş ol lütfen."

Alfanın alev kırmızısına boyanan gözleri hiç
yardımcı olmuyordu.Avına kitlenmiş gibi bakan gözler üst vücudunda geziyor dudaklarını yalayıp duruyordu.Boğazında hareketlenen çıkıntıya işret parmağını usulca sürttü jimin.

Genzinden bir hırıltı kaçan alfa tekrar Jimin'in dudaklarına asılmış karşılık vermesine müsade etmeden geri çekilmişti.Aceleci davranarak üzerinde ki gömleği çıkartmaya çalışıyordu ama açılmayan düğmeler ile bir küfür savurmuştu.İki yandan tuttuğu gömleği tek bir hamlesi ile parçalamıştı.Parkelerin üzerine dağılan düğmeler sessiz odada yankı yapmıştı.

Jimin hafif esmer tene bakarken yutkundu.İri gövdesi şu an tüm şeffaflığı ile gözleri önünde
duruyordu.Şişkin kollarında kara lekeler gibi duran dövmeleri en ona yakışıyordu bu barizdi. Karşısında duran adam eşsiz bir tablo gibiydi.Saatlerce oturup izlenebilecek bir eser.

Siyah çarşafların içinden tanrının en etkileyici eserini izliyordu.

Şimdi alfa üstten omegayı süzerken utanma duygusu tekrar gelen jimin bacaklarını birbirine bastırarak kapatmaya çalışmıştı.Bunu gören Jungkook yarım ağız sırıtmış ayağa kalkarak pantolonunu da çıkarmıştı.Omeganın irileşen gözleri alt kısımlarında fazla oyalandığında  acele ile gözlerini kaçırması gözüne sevimli gelmişti.

"Saklama benden hiçbir şeyini."Jimin'in bacaklarını kapaması hoşuna gitmemiş gibi kaşlarını çatarken hırıldadı.

Jimin kasık bölgesini işret ederken tükrüğü boğazına kaçmış gibi öksürüp,"O...o şeyin canımı acıtmayacağına gerçekten emin misin?"dediğinde Jungkook'un yüksek sesli kahkahası odayı doldurmuştu.Yatağa gelip üzerine yerleşen alfa burnunu burnuna sürterek sordu.

"Hazır mısın?"

Hazır mıydı gerçekten jimin?Boynuna vuran sıcak nefesleri ile tahrik edici tınıda bıraktığı sesi kulaklarına ulaştığında kendini sorguluyordu.Hazır mıydı?Evet hazırdı.Bunun için hazırlamıştı kendisini öyle değil mi?Adı ve yardımcılardan öğrendiği yaşından başka bir şeyini bilmediği kocası için hazırdı.

Peki ya içinde çığlık çığlığa bağıran tarafta neyin nesiydi?

Şeytanın günahına bulaşmış gözlerini kocasına dikmişti.Ağzından çıkacak cümleyi bekliyordu.Sanki istemezse bırakıp gidecek gibiydi.Ama gitmezdi altına yatması karşılığında borçsuz bir hayat armağan etmişti Jimin'e.

More|Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin