4| Ruh Eşi

71 6 2
                                    

[Delta]

Şoktan çıkar çıkmaz hemen ilk işim alfanın elini tutmak oldu. Endişeyle yüzüne baktım ve "İyi misin? Acıdı mı parmakların?" dedim. O ise hâlâ olayın şokuyla yüzüme bakıyordu hülyalı hülyalı. Parmağımı şıklattım ve "Alfa!" dedim. "Serra! Parmakların iyi mi? Canını yaktım mı?"

Kendine gelir gelmez hemen "Ha?" dedi tatlı bir şekilde. Bu gülümsememi sağladı. "Hayır." dedi sonra. "Yani, evet ama hayır. Çok azıcık acıdı, sen zaten hemen fark edip durdurdun kendini."

"Aslında içgüdülerim senin hakkında uyarmamıştı beni. Hiç yumruk yapmasaydım iyi olacaktı."

"Ru-ruh eşiyiz ya..." Derin, titrek bir nefes aldı ve çipil çipil gözleriyle bana bakarken "Ondandır." diye tamamladı kendini.

"Hmm..." diye mırıldandım. "Ondandır." Hayranlık içinde gözlerine baktım. Bedenini bana doğru yaklaştırdığının farkında değildi sanırım. Gerçi ben de elini hâlâ tuttuğumu yeni fark etmiştim ama bırakmak da istemiyordum ki! Acaba onu uyarmazsam ne kadar yakınıma gelirdi? Denemeden bilemeyiz.

İyice yakınıma gelmeye başladı. Artık boylarımız birbirine yakın olsa da benden kısa olması sebebiyle hafif başımı eğerek bakıyordum ona. Çiçekli elini elimden ayırarak göğsüme yaslayıp gözlerime bakmaya devam etti. İkimizin de irisleri yavaş yavaş kendi rengine dönüyordu. Tabi bu durum bilinçlerimizin de yerine gelip insan tarafımızın daha ağır basması anlamına geldiğinden tuhaf bir sessizlik sonrası ikimiz de utanıp birbirimizden uzaklaşmıştık.

Boğazımı temizleyip "Ben--" dedim.

Aynı anda o da "Ben--" dedi. Tekrar yaşadığımız bu durum ikimizi de güldürdü.

"Sen söyle."

"Tamam... Şey, ben seni-- yani kararını merak ettiğim için gelmiştim aslında."

"Ben de kararımı verdiğimi söylemek için geliyordum. Şirketinizi aradım ama evde olduğunuzu bu yüzden oraya gidebileceğimi söyledi."

"O zaman, yani, şimdi kabul ettin mi?"

Meraklı ve masum bakışlarıyla bana özel olmasını istediğim tatlı ses tonu birleşince konuşamadım, onun yerine kafamı sallayıp onayladım onu. Tabi yüzünde güller açıp gözlerinden yıldızlar taşacağını bilsem daha önce verirdim kararımı!

"Çok güzelsin..." diye mırıldandım farkında bile olmadan.

O ise gülümsemesin koruyarak bana bakmaya devam etti ve kızıllaşan yanaklarına inat gibi "Sen de çok güzelsin." dedi.

Gülüp gözlerimi kaçırdım. Ben ondan daha utangaçtım anlaşılan.

"Teşekkür ederim."

Bir süre sessizlikte birbirimize baktık öylece. Sonra o boğazını temizleyip lafa girdi. "O zaman... Beraber gidelim mi?"

"Hı? Nereye?"

Kıkırdadı ve "Bizim eve işte, babama haber vermeye. Evde de çalışma odası var, senin için bazı işlemleri yapabilir." dedi. "Motorum var bir sokak ileride, onunla hemen gideriz."

"Motorun mu var?" dedim diğer her şeyi es geçip. Motorlara bayılırdım ama tabi tahmin edileceği gibi hiç fırsatım olmamıştı ilgilenmeye. Gözlerim parlamıştı bu yüzden motor diyince.

The Gun Show | omegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin