Beeenn yorum istiyorum çokça 🥺😭🤧 lütfen? Uff lütfen cidden yorum yapın sonra ben gaza geleyim çabuk çabuk birrr sürü bölüm yazayım bölüm günlerinde de sizi ikişerli üçerli bölümlere boğayım nasıl fikir? ÇOK İYİ Dİmi bence de 🥰🥰🥰
Keyifli okumalar! ♡
××
[Alfa]
Devrim'i kaptığım gibi depodan çıkardıktan sonra motoruma ilerlettim bedenlerimizi. Sessizce bana uyum sağlıyordu ama hâlâ çok sinirliydi, feromonları boğazımı yakıyordu.
"Devrim..." diyerek belirtmeye çalıştım bunu.
Açık havaya çıkmamıza rağmen nefes almakta zorlandığımı fark etmiş olacak ki hemen kendini toparlamaya çalıştı.
"Güzelim, özür dilerim. İyi misin?"
"Çok güçlüsün." diye mırıldandım nefeslerimi daha rahat almaya başlayınca. "En azından biz mühürlenene kadar yanımdayken sinirlenmemeye çalış sevgilim. Eğer iki dakika içerisinde sakinleşmezsen nefes alamamaya başlıyorum çünkü."
"Ve benim sinirim asla iki dakika içinde yatışmıyor." Usulca kafamı sallayıp onayladım onu. "Peki, dikkat edeceğim." dedikten sonra yaklaşıp alnımı öptü. Sonra motorun üstüne bıraktığımız ekipmanlarımıza uzanıp ceketimi aldı. Kollarımdan geçirmemi sağlayıp fermuarı çekti.
Benimle bebek gibi ilgilenmesi her zaman çok hoşuma gidiyordu bu yüzden samimi bir gülümseme belirdi yüzümde. Hemen fark edip o da gülümsedi ve dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Sonra kendi ceketini ve eldivenlerini de giyip kaskları -her zamanki gibi- bana bıraktı. Şapşal, hâlâ yapamıyordu.
Gülerek kasklarımızı da hallettim ve motora bindikten, belimdeki kolların varlığını hissettikten sonra bizi pis depodan uzaklaştırdım.
Nereye gittiğimizi ilk başta bilmiyordum, öylesine bir gezmek istemiştim. Yirmi dakika sonra yavaşladığım sırada elleri belimden uyluklarıma inen Devrim yüzünden aklıma duşta evlilik teklifimi kabul etmesi geldi ve bu yüzden tekrar hızlanıp yön değiştirdim.
Yaklaşık on dakika sonra geldiğimiz yer evlendirme dairesiydi. Motoru park edip eldivenlerimle kaskımı çıkardığımda benim gibi çoktan yere inmiş olan sevgilimin yarım yamalak gördüğüm yüzünde şaşkınlığı okuyabildim. Bir de kafası karışmıştı sanki. Güldüm ve onun kaskını da çıkardım. Kasklarımızı boynumuza asmak için olan uzun kemerleri meydana çıkardım ve sonra hâlâ kafası karışık bir şekilde bekleyen deltamın eldivenlerini de çıkardım göz devirerek.
"Kimliğin yanında mı?"
"Cebimde."
"Güzel. Tut elimi, gidiyoruz."
Elini tuttuğum gibi devlet kurumuna yürümeye başladığımda telaşlı sesiyle "Dur, dur, dur, dur, dur!!" diyip elimden çekerek durdurdu beni. "Ailelerimize hiçbir şey söylemedik aşkım. Pat diye karşılarına çıkıp nikah için gün aldığımızı mı söyleyeceğiz?"
O söyleyene kadar bunları hiç düşünmediğimi fark ettim. Tamamen içgüdüsel davranmıştım. Ama sorun değildi bu yüzden omuz silktim.
"Önemli değil ki. İki yetişkin insanız, ruh eşiyiz ve zaten sevgiliyiz. Bir şey diyeceklerini sanmıyorum."
"Güzelim tabi ki bir şey demeyecekler. Üzülecekler yine de. Bize belli etmeseler de içten içe kırılacaklar. Önce ailelerimiz arasında düzgün bir yemek sırasında evlenmek istediğimizi söyleyelim. Sonrası çorap söküğü gibi gelir zaten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Gun Show | omegaverse
Werewolf[slow update] Açlık sınırında yaşayan bir delta ve ağzında gümüş kaşıkla doğmuş bir alfa ruh eşi çıkar. × "Senden daha baskınım, bunu biliyorsun." "Sadece feromon açısından... İkimiz de seni tek elimle kaldırabileceğimi ve bana karşı koyamayacağını...
