Önceki Bölümden: Ben yani Ferit Korhan namı değer Yalı Çapkını. Baba oluyorum.
Baba oluyorum.. _________________________________________
Uzun bir beklemenin ardından Seyran ve Asumanı odaya aldar. Odaya bir kaç doktor girip çıkıyordu, en sonunda bir doktor bilgi vermek için çıktı. Doktor: Bildiğiniz gibi iki hastadan biri hamileydi. Hamile olan hastamız Asuman Korhan.
Doktor bir kaç laf geveleyip gitti, ben ise oturmuş boş boş duvarı izliyordum. Abim, dedem ve babamla tebrikleştikten sonra yanıma geldi. Gözlerimin dolduğunu hissettim, üzüldüğümü çok belli etmeden abime sarıldım. Dedemin iğneleyici gözlerini üstümde hissediyordum, daha fazla dayanamadım ve göz yaşlarımı silip yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdikten sonra Seyran'ın olduğu odaya girdim. Bi video izliyordu ben girince kapattı, biraz telaşlı duruyordu.
Ferit: Antep fıstığımm, iyi misin bir yerin ağrıyor mu? Seyran: İyiyim. Ferit: Aç mısın? Seyran: Karnım tok. Ferit: Seyran gerçekten iyi olduğuna emin misin? Seyran: Ferit ben özür dilerim.. Ferit: Bir şey mi oldu?
Seyran yatağın yanındaki komidinin üstünden telefonunu alıp bir şey açtı ve telefonu elime tutuşturdu. Açtığı videonun başlığı: "Seyran Korhan ve Muhabirin gergin anları..." 3 dk'lık bir videoydu. Videoda Seyran ve muhabir tartışıyordu, daha doğrusu beni savunuyordu. Yüzümde bir gülümseme belirdi, Seyran ise mağdur bir şekilde bana bakıyordu. Seyran: Deden bu görüntüleri görse kızar mı? Ferit: Sen kötü bir şey yapmamışsın kii niye kızsın. Ferit: Ay sen kocanı mı savundun ay ayy, senin bu kocan varya yer seni yerr. Seyran: Ferit cıvıma hemenn. Ferit: Tamam tamam, biliyor musun Asuman hamile. Seyran: Aa gerçekten mii, bana niye söylemedii? Ferit: Bizimde yeni haberimiz oldu valla. . . . 1 Ay geçer.. SEYRAN'DAN
Defne hanımın ısrarı üzerine Efe beyle görüşecektim. Ferit bu görüşmeye pek sıcak bakmasada bir şey demiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerimi giyinip çıktım, Defne hanımın attığı konuma geldim. Yine bir cafeydi, soft bir dekorasyonu vardı. Defne hanımların yanına gidip el sıkıştıktan sonra oturdum
Kahvelerimizi içerke Efe beyde projeden bahsediyordu. Efe: Seyrancım çok güzelsin ve bu projede yer almanı o kadar çok isterim ki. Seyran: Teşekkür ederim ama bu projeye pek sıcak bakmıyoruz. Efe: Bakmıyoruz derken? Defne: Ferit'ten bahsediyor. Efe: Bu devirde kocandan izin mi alıyorsun? Seyran: Sizin için olmasa bile benim için eşimin fikirleri ve kararları çok önemlidir. Efe: Peki Seyran, seni bu işte ve evde- öhöh öhöh yani bu projede bekliyorum. Umarım kabul edersin.
Efe bey ve Defne hanımla vedalaştıktan sonra çıktım, şirkete Ferut'i ziyarete gittim. Resepsiyon yardımıyla Ferit'in odasını gittim.. Kapıyı tıkladım. Ferit: Geel. *Seyran içeri girer* Ferit: Karıcım hoş geldin, hangi rüzgar attı seni. Seyran: Efe beyle iş görüşmesinden geliyorum sana uğriyim dedim. Müsait değil miydin? Ferit: Sana her zaman müsaitim karıcımm. Seyran: Hmm diyosunn. Ferit: Diyorumm. Dudaklarımız buluştu, uzun zamandır birlikte olmamıştık. O anın heyecan ve ateşiyle dudaklarımız kanayana kadar öpüşmeye devam ettik. Ferit eli ile belimi sıkıyordu, beni masaya oturtup eli ile göğüslerimi sıkmaya başladı. Sonra odaya resmi giyimli orta boylu esmer bir kız girdi. Bahar: Ee Ferit bey, Orhan bey sizi çağırıyor önemli bir toplantı var- Ay pardon böldüm, siz devam edin. *Bahar odadan çıkar* Ferit: Salak kız yaa. Seyran: Sevgilim gidiyor musun:( Ferit: Maalesef gitmek zorundayım. Seyran: Bende eve geçiyim o zaman.
Çantamı alıp çıktım.. Yemek saati yaklaşıyordu ve bugün yine Ferit'in mesaisi vardı. Salonda İfakat hanım, Gülgün anne ve Asuman hep birlikte sohpet ediyorduk. İfakat: Asumancım karnın şişmeye başlamış. Gülgün: Hamilelik yakışmış canım gelinim. Asuman: Teşekkür ederimm. İfakat: Seyran bugün Efehan beyle iş görüşmesine gidecektin. Gülgün: Evet ben unutmuşum, detayları neler? Seyran: Güzel hatta projeden kazanılan paranın 49%'u Anadoludaki şiddet gören, kimsesiz çocuklara bağışlanacakmış. İfakat: 50% olsa ölücekler. Gülgün: Sen ne dedin, kabul etmeyi düşünüyor musun? Seyran: Aslında ben kabul etmeyi isterim ama Ferit bu projeye pek sıcak bakmıyor. Asuman: Bence kabul etmelisin Seyran. Seyran: Bilmiyorum ki, düşünücem.
Halis ağa geldikten sonra yemeğe geçtik. Yine her zaman ki up uzun konuşmasını yapmaya başladı, içimden "Artık sussada yemek yesek, açlıktan karnım gurulduyor" diyordum. En sonunda konuşmasını bitirdi, bugün nerdeyse hiç bir şey yemediğin için iştahım yerindeydi. Doyurucu bir yemeğin ardından odaya çıktım. Üzerimi değistirip yatağa uzandım.
Tam uyuyordum ki kapının açıldığını duydum, uyuyo numarası yapmaya başladım. Seslerden duyduğum kadarıyla Ferit üzerini değistirdi. Sonra yatağa bir ağırlık çöktü, Ferit ile belimi kavrayıp beni kendine çekti.