2.Bölüm

278 15 32
                                    

Düş'ün ağzından:

Gidip eldivenlerimi,bonemi ve ameliyatta giyilen bez önlüğümü bunun için ayrılan çöp kutusuna attım.İçimde bir huzur ve mutluluk vardı.Ben tekrar bir can kurtarmıştım.Ama biliyorum ki bir can değil aynı anda bir sürü can kurtardım.Çünkü hasta hayatını kaybederse yakınları da ruhunu kaybeder.Hastayı yoğun bakıma almıştık.Simdi gidip yakınlarına bakıp,dosyasını okuyacaktım.

Biraz daha yürüdüğümde  ameliyathaneden çıkmıştım.Kapi önüne çökmüş insanlar beni görünce telaşla ayağa kalktılar."Hastanın yakınlarısınız değil mi?"içlerinden tahmini 55 yaşlarında olan perişan durumdaki kadın"Evet annesiyim ben.Nasıl benim yavrum nasıl?Kurtardınız değil mi Doktor kızım?Kurtuldu mu benim Kanat'ım".Demek ismi Kanat'tı.Kadında olan gözlerimi çektim ve arkadaki 2 gence baktım onlarda benden gelecek cevabı bekliyordu.

"Evet kurtardık.Şuan yoğun bakımda 2 gün kadar yatması planlanıyor.Ama endiselenecek birşey yok.Sakin olun."dedim dudağımdaki minik tebessümle.Annesi "Allah'ım sana şükürler olsun."diyip yere çökerken benim yaşlarımda olan 2 genç'te Kanat'ın annesinin yanına gitmiş yerden kaldırmaya çalışıyorlardı.Yanlarına yaklaşıp sordum"Siz kardeşleri misiniz?"aynı anda bana baktılar birisi mavi gözlü kumral ve kıvırcık saçlıydı.Digeri ise ela gözlü esmer.Acaba Kanat'ın gözleri ne renkti?

Tamam yine saçmalama saatim geldi galiba.Aralarından kumral olan"Yok biz arkadaşlarıyız ama birbirimizi yıllardır tanıyoruz.Kardes gibiyiz yani."diyip elini uzattı"Barkın ben bu arada."Gülümseyip elini tutup ve "Bende Düş.Memnun oldum." diye karşılık verdim.Ardindan dönüp esmer olana baktım"Siz?"dedim soru sorar gibi o da elini uzatıp"Buğra ben Barkın'ın kuzeniyim.Bende memnun oldum Düş Hanım"Hanım tabirini sevmiyordum sanki Nobel ödülü veriyorlardı."Hanım demenize gerek yok Düş diyin lütfen."Olumlu anlamda kafasını salladı.Yerdeki kadın hala ellerini açmış şükrediyordu.Oğluna çok değer veriyor olmalıydı.Benim
annem de bana çok değer verirdi...

"Sizin isminiz nedir?"Kadın bana baktı aniden ayağa kalkıp bana sarıldı.Bir anne gibi.Yıllardır asla sarılamadığım o kolların sahibi gibi."Yavrum.Sen benim canımı,ciğerimi kurtardın.Sana borcumu nasıl öderim?"neredeyse hep bunu söylerlerdi 'size nasıl teşekkür edebilirim?','Borcumu nasıl öderim? vb.Oysaki biz bir borç için hayat kurtarmıyorduk."Olurmu öyle şey ne borcu ben işimi yaptım.Ama siz hâlâ isminizi soylemediniz."Kadın geri çekilip bu seferde yüzümü avuçlarının içine aldı."Sezen'dir benim ismim senin nedir kızım?"Çok ucundan aksanı vardı."Düş." Sena diyemezdim,olmazdı bana öyle hitap eden tek bir kişi vardı.Çocukluğumun katili.

"Ne güzel ismin var."bence garip bir ismim vardı ama bunu soyliyicek halim yoktu."Çok tesekkür ederim.Sizin isminiz de öyle."Sezen Teyzeyle tekrar sarıldık.Barkın ve Buğra'ya dönüp "İsterseniz Sezen Teyze ile birlikte yoğun bakım bölümüne geçin ben hangi odada olduğunu öğrenip size soyliyim olurmu?"
Buğra"Olur"dedi ve üçü birlikte yoğun bakım bölümüne doğru yürüdüler.

Bana doğru elinde bir dosya ile gelen servis sekreterini yani Erı gördüğümde genişçe güldüm onunla çok iyi anlaşıyorduk.O gerçekten çok iyi bir insandı.Sarışın bir kızdı. Elindeki dosya Kanat'ın dosyası olmalıydı.Ne güzel isimdi.Kanat demek bir kuşun parçası demekti aslında. İnsanlara saçma gelebilirdi ama kimse o kuşun özgür olmasını sağlayan şeyin o kanatlar olduğunu düşünmezdi.

Servis Sekreteri olan Erva yanıma geldiğinde dosyayı bana doğru uzatıp."Yeni hastanın dosyası Düş."dedi."Teşekkür ederim Erva.Ee sen nasılsın belin ağrıyodu geçen ilaçlar iyi geldimi?"

"Hafiften ağrıyo ama onuda sorun etmiyim bir zahmet."

"Bencede."Elimdeki dosyayı açıp baktım ve Kanat'ın fotoğrafı ile karşılaştım.Heyt be Allah neler yaratiyordu!Lan ben böyle bir insan değilim bu düşünceler ne.Acilen kendimi toplamam lazım.diger bilgilerine baktım.

23.07.1997
Kanat Demirol
(Diğer kimlik bilgileri)
93 nolu oda

Benden 2 yaş büyüktü.Ve arkadaşı Barkın'dan öğrendiğim kadarıyla tenis oyuncusuydu"Pişt."diyen Erva'ya baktım"Ne oldu Erva?"

"Çok yakışıklı degilmi yaa?Şöyle bakınca çok yakışırsı-"Gözlerim yuvalarından çıkarcasına büyüdü"NEE!"sonra hastanede olduğumuzu hatırlayıp sesimi alçalttım."Flörtözlüğünü kendine sakla.Yapıştırırım bir tane."Yapıştırırdım biliyordu."Öff sana da birşey demeye gelmiyo be."Ona ters ters bakıp"İşlerim var sonra yine konuşuruz."dedim.Aslında tamamen kaçmak için bir bahaneydi ama Kanat'ın annesinin yanına da gitmem gerekiyordu.

Hemen yoğun bakım alanına girdim.Hemen karşımda
Kanat'ı kaldığı odanın cam penceresinden izliyorlardı.Ben soylemeden bulmuşlardı.Yanlarına gittiğimde adım seslerini duymuş olucaklar ki bana döndüler."Kusura bakmayın geciktim galiba bulmuşsunuz."Buğra"Yok,yok ne kusuru.Biz pencereden görünce hemen geldik."diye cevap verdi.
"Anladım.Sezen Teyze iyimisin?". Dümdüz ekrana bakıyordu belli ki çocuğunu öyle görmeyi kaldıramıyordu.Yavaş yavaş bana döndü."O bu halde olmayı hakedecek ne yaptı ne?Sadece tenis maçına gidiyordu benim yavrum.Ya hayatı olan tenis sonu olsaydı ne yapardım ben ha Düş kızım sen söyle."Elini yumruk yapıp kalbine bastırdı."Aha şurası öyle bir acıyo ki.Öyle bir yanıyo ki tarifi yok.Ben başlattım oğlumu tenise ben.Belki başlatmasaydım"Kanat'a döndü."orada olmayacaktı."

Tam konuşucakken,Barkın "Sezen Teyzem sakın kendini suçlama Kanat eğer istemeseydi baslamazdı tenise.Bak sen böyle yapınca hepimiz üzülüyoruz.
Bir de Kanat görse bu halini kim bilir nasıl üzülür."Söze atladım"Hem senin güçlü durman gerek bak Kanat çok yakinda uyanıcak seni böyle görmesin."Koluna girdim"Hadi gel bir elini yüzünü yıkayalım."

"Ama oğlum yalnız kalır."

"Buğra ve Barkın ne güne burda?Onlar varlar."Onlara baktığımda evet der gibi başlarını salladılar."Tamam gidelim ama çok oyalanmayalım olurmu?"Kanat'ın yerinde ben,Sezen Teyzenin yerinde annem olsaydı,o da böyle davranır mıydı?Bırakamaz mıydı beni?Ya da bırakırmıydı?Bu sorunun cevabını hiçbir zaman öğrenemeyecektim.Aslında bu sorunun cevabını yıllar önce almamış mıydım?Her ne şekilde olursa olsun sonuçta bırakmamış mıydı?Bırakmıştı.Burnumun sızladığını hissedince hemen toparladım.

"Tamam hemen geliriz."diyip yürümeye başladım.WC bölümüne geldiğimizde kadınlar için olan bölüme girdik.Hemen lavabonun önüne gittim ve musluğu açtım."Sezen Teyze hadi gel yıka."Hemen ellerini suyun altına tuttu ve yüzünü yıkamaya başladı.Yüzünü yıkamayı bitirdiğinde musluğu kapattı ve yandaki peçetelikten peçete alıp yüzünü kuruladı. WC çıkışına doğru yürümeye başladık."Kızım sen ailenle mi yaşıyorsun.Yoksa tek başına mı?"Soruyu duyduğumda alaylı bir şekilde güldüm.Bu tamamen acının tatlı tebessümüydü.Benim bir ailem hiç olmamıştı ki.Olmuştu ama o bir aile değildi bir cehennem yuvasıydı."Benim ailem hiç olmadı."Bana döndü"Ah kızım bende 12 yıl önce eşimi kaybettim.Bir silahlı saldırı sonucu."

"Nur içinde yatsın."

"Sağol kızım,sağol."

Bu konuyu kapatmak istiyordum.Aile benim en derin yaramdı.Her aile kelimesi geçtiğinde tekrar kanayan yaram.Sezen teyze büyük ihtimalle bu konu hakkında konuşmak istemediğimi anlamıştı.Çünkü  o da benim gibi sessizliğe bürünmüştü.Peki ya çocukluğum o nasıl sessizliğe bürünücekti?Onun nasıl çığlıkları susacaktı?

Bölüm Sonu

Kimin okuduğunu anlamam için herhangi bir satıra yorum veya herhangi bir emoji koyarsanız sevinirim.

Bir bölümde Düş'ün geçmişini ogrenicez.Ama hangi bölüm inanın bende bilemiyorum.

Oy verirseniz(yıldıza basarsaniz)çok mutlu olurum.Simdiden teşekkürlerr.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzereee

💖🙂


KALP MASAJIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin