"taehyun uyandı, sizi görmek istiyor"
sevinçle telefonu masaya bıraktım. sieun meraklı gözlerle bana bakıyordu ki yüzümdeki mutluluğu görüp bana sarılmaya yeltenmisti.
"seni görmek istiyormuş minişim, hadi kalk gideceğiz biraz sonra"
sieunun elinden tuttum ve mutfağa götürdüm. uçağın kalkmasına 1 saat vardı. bir şeyler yedik ve yeonjunu bizi havaalanına götürmesi için aradım. yeonjunun soobini oradan alması gerekiyordu bu yüzden yeonjun da arabayla busana gidecekti. sonrasında ise hep birlikte geri dönecektik.
daha önce uçağa binmiştim. bu yüzden işlemleri biliyordum. her şeyi hallettikten sonra sieunla birlikte beklemeye başladık. daha önce uçağa hiç binmemişti, birazcık korkuyordu. ona çok eğlenceli olduğunu ve abisine daha çabuk ulaşabileceğimiz için uçağı tercih ettiğimi anlattım. korkusu azaldı.
---
bir saat sonra busana ulaştık. yeonjun daha gelmemişti. taksi çağırıp havaalanından hastaneye gittik.
taehyunu yoğun bakımdan normal odaya almışlardı. odasına gittiğimizde içeride miyeon vardı. sieun koşup abisine sarıldı. taehyun sieunu öpüp onu iyi olduğuna ikna ettikten sonra soobin sieunu dışarı çıkarttı.
miyeon hâlâ odadaydı. taehyun ona çıkması için işaret verdi. miyeon gitmeden taehyunun elini son kez tuttu. sinirden dudaklarımı dişlemeye başladım. zaten 3 gündür dudaklarımı dişlemekten yara olmuştu.
miyeon sonunda odadan çıktığında taehyunla başbaşa kaldık. yanındaki sandalyeye oturdum.
"dudakların yara olmuş" baş parmağını dudağımda gezdirdi. kalbim yerinden çıkmıştı sanki.
"öldün sandım"
"ölmedim, seni sınıfta bırakmadan ölmem choi beomgyu"
"gevşeklik yapma, çok korktum. bizi bırakacaksın sandım. o kadar korktum ki anlayamazsın. sensiz ne yapardım kang taehyun"
"korkma burdayım bak, görende sevgiliyiz sanacak beomgyu sevme beni bu kadar"
kafasıyla omzunu gösterdi. "gel" dedi. ona sarıldım, tüm kokusunu içime çektim. o kadar özlemiştim ki taehyunu. ona sarıldıkça gözyaşlarım benden bağımsız akmaya başladı. diğer eliyle saçımı okşadı. çenemden tutup kafamı kaldırdı.
başımı iki elinin arasına aldı ve gözyaşlarımı silmeye başladı. tekrardan boynuna sarıldım.
"bir daha bizi bırakacakmış gibi yapma"
"ağlama, bırakmayacağım sizi asla"
"nasıl oldu? nasıl yaptın kazayı? neden dikkat etmedin taehyun? sen canını sokaktan mı topluyorsun? ya sana bir şey olsaydı?"
"yavaş lütfen yeni yoğun bakımdan çıktım beomgyu. birincisi bak bana bir şey olmadı sapasağlam karşındayım, dedi kırık ayağına bakarak.
"telefon çaldı yabancı numaraydı büyük ihtimalle bankadan, açınca dikkatim dağıldı karşıdan gelen arabayla çarpıştık işte. bir daha araba kullanırken telefona bakmak yok söz"
"bize bu korkuyu yaşattıktan sonra
söz versen ne yazar? ehliyetini bile elinden almaları gerekir senin""abartma beomgyu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher; taegyu ✓
Fanfictionhocam hobak elimizde sozluleri yuz girin [taegyu texting, duzyazi]