kendimi yine taehyuna bırakmıştım. beni bu sefer çok güzel bir yere götüreceğini söylemişti. ona sonsuz güveniyordum bu yüzden birlikte bir tepeye çıkıyorduk.
"bebeğim daha ne kadar tepe çıkacağız, çok yoruldum ben"
taehyun benden biraz öndeydi. bunu söylediğimde arkasını döndü ve bana doğru gelmeye başladı. arkasını döndü ve biraz eğildi.
"çık sırtıma, hadi beomgyu, bakma öyle sırtıma bin"
sırtına atladım. ona karşı gelemiyordum. taehyun önce dengesini kuramamamış olsa da daha sonra hızla yürümeye başladı. kollarımı düşmemek için boynuna doladım.
"sen yorulacaksın şimdi de."
"saçmalama beomgyu, kuş gibisin"
çenemi yaslandığım saçlarına öpücük kondurdum.
"sen böyle rahat durmazsan ikimiz de aşağı yuvarlanacağız"
omzuna kafamı koydum. chanel taehyunun kokusunu parfüm yapmalıydı. kesinlikle en çok satan parfüm olurdu. en çok satın alan da ben.
"hava kararmadan çıkalım tepeye, geceleri çok güzel oluyor orası"
"senin olduğun her yer çok güzel benim için"
---
onun sırtındaki küçük yolculuğum sona ermişti. hava bayağı kararmıştı ve biz en tepeye ulaşmıştık. çimlere uzandı ve bir kolunu başının altına koydu, diğer kolunu ise benim yatmam için uzattı.
benim için ayırdığı yere uzandım ve vücuduna sokuldum. kollarıyla beni sardı.
"ailemle konuştum dün. seni sevdiğimi anlattım. annem önceden anlamıştı zaten, hep sana farklı baktığımı söylerdi. çok mutlu oldu.
babam ise mutlu olacağım her şeyi yapmakta özgür olduğumu söyledi. aramızda başka bir engel kalmadı bebeğim."söylediğime karşın alnıma bir buse kondurdu. ama buruk bir buseydi bu.
"üzülme sevgilim, senin ailen ben olacağım"
"sen yanımdayken başka hiç kimseyi istemem zaten"
elimi çenesine koydum. yanağını okşamaya başladım.
"üniversiteyi bitirdikten sonra birlikte yaşarız, birlikte sieunu büyütürüz bebeğim."
onun kollarının arasında ona hayallerimden bahsettim. birlikte yapacaklarımızdan. daha önümüzde çok yol vardı, yapacak çok şey.
"birlikte her şeyin üstesinden geliriz sevgilim"
her dediğimi onaylıyordu. beni çok seviyordu, ben de onu.
---
"taehyun"
"hm, dedi. uzun zamandır aklıma takılan bir şey vardı. bu yüzden bunu taehyuna sormak istedim.
"miyeonla, biliyorum ayrıldınız ve onu sevmiyorsun ya da konuşmak istemiyor da olabilirsin. ama neden ayrıldığınızı merak ediyorum."
saçlarımı karıştırdı.
"miyeonla ailemi kaybettikten sonra tanıştık. duygusal boşluktaydım bu yüzden bağlandım ona. bunu aşk sandım. sonra onu sevmediğimi ve eşcinsel olduğumu anladım. ne yaparsam yapayım olmuyordu onunla. arkadaşlığımızı bozmak istemedim çünkü onunla aramda kötü bir şey olmamıştı. o gün, senin bize kulak misafiri olduğun, senin hakkında ileri geri konuştu. bu yüzden onu hayatımdan çıkarmak zorunda kaldım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher; taegyu ✓
Fanfictionhocam hobak elimizde sozluleri yuz girin [taegyu texting, duzyazi]