13. bölüm

4.1K 268 17
                                    

Ardı ardına gelen işler yüzünden neredeyse günün tamamını bilgisayar başında geçirdiğim iki haftanın sonunda tüm işlerimi bitirip rahat edebilmiştim. İçimden bildiğim tüm küfürleri sıralayarak telefonuma gelen bildirime baktım.

Pidecim: Benden mi kaçıyorsun, yoksa hala toparlanamadın mı?

Asil: Ha ha ve ha

Çok komiksin cidden

Biriken işlerimi halletmem gerekiyordu, bazılarımız babasının pideci dükkanında çalışmıyor maalesef

Ahh, o mis kokulu pideler

Pidecim: Sana ben mi yoksa pide mi diye sorsam alacağım cevabı tahmin edebiliyorum

Asil: Ama bu çok zor

İkisini birden alma ihtimalim yok mu gerçekten?

Pidecim: Bilemiyorum

Olabilir

Asil: Çok kötüsün

İnsan der ki, tabii ki neli olsun?

Pidecim: Pideler hazır hadi gel, dükkanda yiyelim

Babam yok bugün😉

Asil: Uçarak geliyorum☺️

Neredeyse koşarak oraya giderken üstümü değiştirmek aklıma bile gelmemişti ve ben şu an panda desenli eşofman altımla Alperen'in karşısında dikiliyordum. Gülüşünü gizlemek ister gibi bir süre başını çevirdiğinde kendi halime bakma gereği duymuştum.

Belimden düşecek gibi duran eşofman altımı biraz yukarı çekip en yakın masaya oturdum. Önüme kocaman pidelerle dolu bir tabak konduğunda otuziki diş sırıtarak pidecime baktım.

"Seni o kadar yordum, istediklerini yapıp kendimi affettirmem gerek." Gülerek söylediği şeyleri anladığımda suratımdaki sırıtışla ona baktım.

"Bana böyle pideler yapacaksan hergün yorabilirsin, itirazım olmaz." İlk lokmamla ağzımdaki tat yüzünden gözlerimi kapatıp hafifçe inledim, öyle acıkmıştım ki.

Haftalardır hızlı yenilecek şeyler yediğim için bu pideler bana çok iyi gelmişti, gözlerimi açtığımda beni sert bir ifade ve kararan gözlerle izleyen Alperen'e göz kırparak, 'ne oldu' anlamında bir hareket yaptım.

Alt dudağını yalayıp tabağımı işaret etti gözleriyle, ben yerken yüzünde mimik bile oynamadan beni izliyordu. Ne yaparsa yapsın pidelerimle aramdaki aşka engel olamazdı şuan.

Tabağımdaki pideler bitince keyifle geriye yaslanıp elimi şişen karnıma koydum. Minik göbeğimi hafifçe okşarken sonunda yüzünde hafif bir tebessüm belirdi, ayağa kalkarken başıyla arkayı işaret etti.

Başıma geleceklerden habersiz peşinden güle oynaya gidiyordum, geçen sefer girdiğimiz odaya girip ben girdikten sonra kapıyı kapatıp kilitledi. Nasıl olsa çalışanlar vardı dükkanda.

"Doydun mu?" Kısılmış gözleriyle bana bakarken kollarını önünde bağlamıştı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken beni kendine çekip bacaklarının arasında kıstırdı.

UfaklıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin