Yemek

423 106 18
                                    

"Seungmin tatlım Minho veya Changbin bizim arkadaşımız bak lütfen yapma bunu? Üzülecekse onlar üzülecek sen niye bu kadar sorun ediyorsun? Birazdan gelecekler ayıp olacak, bu tavrın yüzünden rahatsız hissedecekler."

"Anlamıyorum ki bizim rutin yaptığımız yemek olayına neden birileri geliyor?"

"İyi de sabahtan beri konuşmayayım dedim ama bu olay biraz sıktı. Bu rutin yemek önce Chan, Minho ve benim aramdaydı. Sonra Hyunjin eklendi, sonra Jeongin en sona sen de dahil oldun. Böyle böyle masamız genişledi. Demek istediğimi anladığını umut ediyorum." Changbin olayın artık şımarıklık olduğunu düşünmeye başlamıştı.

"Dostum sakin ol" dedi Hyunjin.

"Ama öyle değil mi!? İlk defa birini bu derece beğendim ama Seungmin yüzünden sürekli ya davet planlarını erteliyoruz ya da  kendinizi kaptırmayın uyarısı alıyoruz. Bu arkadaş düşünme değil Seungmin. Kırılma ama bu bildiğin senden yaşça büyük insanların hayatına müdahale etme!"

"Tanrı aşkına Minho hyungu ne kadar zor toparladık hyung ne çabuk unuttun o günleri." Seungmin, Minho'nun tuvalette olmasının rahatlığı ile açık açık konuşmuştu.

"Ne yapacaksın böyle yeni bir ilişkiye başlamasını engelleyip kısa süreli ilişkilere mi mahkum edeceksin. Bu mu çözüm yani? Eninde birini bulacak, hayatına yeni biri girecek, girmeli de zaten daha ne kadar eskinin yasını tutabilir. Hayatına yeni birileri girmeli ve hayatına bakmalı yaralarını sarmalı."

"Sarmazsa kendi problemi senin değil. Sen kendi hayatınla eşinle ilgilen bize sadece hyunglara destek olmak düşer." Jeongin sesi keskin ve sertti. Seungmin'i yanlış yorumluyordu. Minho'ya olan bu düşkünlüğü ona normal gelmiyordu.

"Jeongin haklı," dedi Hyunjin. Chan kafasını tam olarak olaylara verememişti. Zaten tüm dikkatini verse az çok Jeongin yapacağı uyarıyı yapardı. Eşi ciddi anlamda kendini ilgilendirmeyen bir şeye fazlası ile burnunu sokmuştu.

"Minho geliyor." dedi Changbin. "Bu akşam sorunsuz geçsin lütfen."

"Ah dedim ben alıp çıkalım diye bulamamışlar burayı tekrar konum attım."

"Gayet basit kolay bulunacak bir güzergah halbuki!"

"Birlikte de gelebilirdik ama birilerini ikna etmek için erken geldik."

"Jeongin sakin ol biraz!" Hyunjin artık iyice öfkelenen Jeongin'i sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Bakın lütfen son bir kez daha rica ediyorum. Bu akşam tadımızı kaçıracak hiçbir laf sokma olayı olmasın."

"Üff tamam hepiniz bana yüklenmeyin artık ve yarın bir gün ağlarsanız bana gelmeyin."

"İnan bu söylediğini kesinlikle tutacağım." dedi Changbin. O esnada kapı açılmış ve gün ışığı içeri girmişti. Changbin ilk görüşte aşka asla inanmazdı ama bu çilli resmen onun aklını başından almıştı.

"Kusura bakmayın beklettik gerçekten Kore'yi umutmuşuz." dedi Felix sevimli bir şekilde.

"İyi akşamlar umarım çok bekletmemişizdir."

"Hayır hayır sorun değil asıl sizi alıp gelmeliydik siz kusura bakmayın." dedi Changbin, sonrasında hepsi selamlaştı..

"Nasıl alışabildiniz mi?" Jeongin kocaman gülümseyerek konuşmuştu.

"Alıştık" dedi Jisung onun gibi kocaman gülümseyerek.

"Arada yanınıza uğramak istiyorum ama daha tam tanışmadığımız için biraz çekiniyorum."

No Strings Attached/ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin