Changbin masadan kalkıp lavaboya giden Felix'in arkasından çok çişinin geldiğini fark etmişti.
"Ya benim bu kadar çişim vardı da ben niye fark etmedim." dedi.
"Oyun oynarken oyunu yarım kalmasın diye çişini tutan çocuklar gibisin Changbin hanhahahhaah bak o çocukların akıbeti pek iyi olmuyor."
"Aman gidiyorum zaten öyle bir şey yapıp senin diline düşeceğime onurumla tuvaletimi yaparım."
"Bu da başımıza ayrı bir drama queen oldu şu triplere bak!"
Jisung gülümseyerek konuşan ikiliyi dinliyordu. Changbin gidince baş başa kalan iki birbirlerine baktılar.
"Bizde biraz birbirimizi tanıyalım ne dersin?" diye sordu Minho.
"Olur bana uyar"
"Anime ve manga sever misin?" Jisung aldığı soru ile şaşırmıştı. Eski eşi genelde kitap okurdu. Manga ve anime izlemezdi. Jisung'ta ona uyar onun izlediği şeyleri izler okuduğu kitapları okurdu. Aslında bunu manipüle edilerek yapmazdı, eski eşine hayrandı ve onun ilgilendiği şeylerle ilgilenmeyi severdi. Aslında Jisung tam bir anime tutkunuydu.
"Açıkçası çok severim fakat Amerika'da genelde çeviri mangalar oluyor. Onlarda orijinal dilin tadını vermiyor. Anime izlemeyi de çok severim ve sen söyleyene kadar uzun süredir anime izlemediğimin farkına bile varmamıştım."
"Öyleyse sana öneri de bulunabilirim."
"Çok sevinirim"
"Family x Spy' bununla başla bu biterse daha çok öneri de bulunurum."
"Öyleyse ben sorayım favori şarkıcın!"
"Koreli idollerin şarkılarını ve kendilerini severim. O yüzden yani tutup söyleyeceğim bir yabancı şarkıcım yok! Ama korelileri istersen hepsini sıralarım. Senin?"
"Lady gaga, Harry Styles, Bruno Mars."
"Bruno Mars severim ama diğerleri bana hitap etmiyor."
"Neden?"
"Lady gaga fazla politik oldu, politikaya atılan şarkıcıları pek sevemiyorum ya da birden sevgim bitiyor. Harry ise queerbaiting kralı genelde kpop idollerini bununla suçlarlar ama harry bunun alasını yapıyor."
Jisung düşününce kendisininde gaga'yı pek dinlemediğini fark etti aslında ona hitap etmiyordu ama eşi çok severdi. Harry ise eşinin her zaman konserlerine gittiği bir şarkıcıydı aslında Jisung'un dinleme listesinde pek yer almazdı bile. Jisung fark etmeden ne kadar eşinin etkisinde kaldığını görmüştü, ki bunlar daha ufacık şeylerdi. Aslında eski eşi eğlenceli bir adamdı ama Jisung ile zevkleri tamamen farklıydı.
"Başka neler seversin?" diye sordu Minho.
"Bol bol yatmak favori aktivitem boş zamanlarımda tembellik yapmayı severim. Film izlemeyi ya da video izlemeyi severim. Alış veriş yapmayı, şey manikür yaptırmayı severim." Eski eşi en kafa oldukları şeylerden biri tırnak bakımıydı. Jisung Tae'den farklı olarak oje kullanmayı da severdi.
"Sen?"
"Kamp yapmak, seyahat etmek ve yeni kafeler keşfetmeyi severim. Eh bir yerde en iyi kahveyi kim yapıyor bulmak lazım."
"Kesinlikle kahve tutkunları için önemli bir konu."
"Sporla aran nasıl?"
"Spor yaparım ama bölgesel çalışırım onun dışında top oyunları ile aram berbat."
"Ben de pek sevmem top oyunlarını, koşmak hoşuma gitmiyor." Minho öyle komik bir yüz ifadesi ile söyledi ki Jisung kahkaha atmadan yapamadı.
"En büyük aktivitem yürümek" ikisi aynı anda söylemişti. Jisung sabah seks yaptığı adamla bu kadar ortak noktasının çıkmasına ya da bu kadar hoş sohbet etmesine şaşırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Strings Attached/ Minsung
FanfikceJisung yıllar sonra döndüğü Kore'de kendisi gibi hayatında aşkı istemeyen Minho ile yolları birleşir. İkilinin ilişkisi ilk başta sadece çıkar üzerine bedensel bir ilişki olsa da zamanla araya duygular girer. Fakat bir anlaşmaları vardır. Bağlanmak...