Diğerlerine "İyi geceler" diyerek kalabalık ve karanlığa minnet duyarak elinden tuttuğu çocuğu mekandan çıkardı "Biraz baş başa kalalım Alp."
Hemen kabul etti Alphan; çünkü içeriden sıkılmıştı gece hayatı asla onluk değildi. Tutuştukları ellerine baktı ve kalbi heyecanla atarken istemsizce gülümsedi. Yakınında Ege varsa kalbi hep aynı tepkileri verirdi ve yine hızla çarpıyordu.
Arabaya binip bir koya doğru yanaştılar. "İnebiliriz güzelim geldik."
İkiletmeden arabadan indi çocuk. Ege de bagajdan aldığı çantalarla arkasından geliyordu hemen. Çantalarda ne olduğunu merak etti Alphan ancak sormadı. Belli ki buraya gelmelerini planlamıştı ve bu ona çok tatlı geldi.
Ege, acemi de olsa hevesli olduğunu belli eder şekilde minderleri yerleştirdi, kumların üzerine bir örtü serdi ve getirdiği mumları yaktı. Mumları gören Alphan'ın yüzündeki gülümseme Ege'ye sevimlice bakarken daha da büyüdü.
Ardından fondü setini ve meyveleri çıkaran Ege, Alphan'a göz kırptı ve tekrar işine döndü. Sena ve şaşırtıcı biçimde Aylin çok yardımcı olmuştu sürprizini hazırlaması için.
Alphan şaşkınlıkla onu izlemeye devam ediyordu. Mumların ışıkları güzel yüzüne yansıdıkça içini titretti Egenin. Dolgun dudakları, iri gözleri, ve aşk dolu bakışlarıyla delirtiyordu bu çocuk onu. Sürekli aklındaydı, dengelerini bozmuştu.
Ondan ayrı olduğu zamanların acısını çıkarmak istercesine tenine doymak, sevgisini ve tutkusunu hissettirmek istiyordu şimdi. Ufak temaslarla sınırlı kalsa bile dokunmadan edemiyordu ne zaman yanında olsa.
Her şey hazır olunca yanına oturdu ve sarıldı çocuğa. "Alp kokunu hissetmek istiyorum izin verir misin?" diye mırıldandı.
Boynunu açıp tek kelime etmeden Egeye yer bıraktı Alphan. Hipnotize olmuş gibiydi. Boynunun girintisine burnunu dayayıp kokusuyla sarhoş oldu bir süre sarışın. Ufak öpücükler bırakmayı da ihmal etmiyordu tabi.
"Bu yaz ilk karşılaştığımız günden beri kokun aklımda Alphan. Öpücüğün ve dudaklarının tadı da öyle." Sonra aklına gelen şöyle seslice güldü. "Hatta ilk kokun geldi bana. Kokunla dikkatimi çektin."
Alphan şaşkınca ona bakarken böyle tatlı tatlı konuşmasını beklemiyormuş gibi tutuklık yaşıyordu.
"Biliyorum üzdüm seni; ama kendime güvenemedim, ilişkiyi beceremem diye korktum.Senden uzak duramıyorum işte.
Önce kaçtım, sonra yine sana geldim. Şimdi ise seninim ben tamamen." İçindeki tüm çekincelerini artık özgürlüğüne kavuşturmuştu.
Gözlerini çocuğun dudaklarına dikti. "Seni seviyorum Alp."
Alphan duyduğu şeylerle mest olmuşçasına buğulu gözlerle baktı gözlerinin içine. "Ben de seni seviyorum ve bunu zaten biliyorsun" diyerek hınzırca gülümsedi.
Ege'de aynı hınzır gülümsemeyle baksa da gözleriyle sevgisini hissettirmek ister gibi içine içine bakıyordu yoğunlukla. "Hep söyle Alp hiç bıkmam ki duymaktan."
Dudakları buluşunca yarım kalan bir şeyler tamamlanmış gibiydi ikisi içinde.
Alphan ise düşlerinin bile bu kadar güzel olmadığını düşündü. Gerçekler, düşlerin ütopik kusursuzluğunu geçmişti bu temasla ve uyumlarıyla.
Kalpleri yerinden çıkacak gibiydi ikisinin de, dudaklarını güçlükle ayırdılar. "Gel" diyerek kucağına oturttu çocuğu belini okşarken öpmeye devam etti.
Öpüşme bir süre daha tüm aleviyle devam ederken elini çileklere götürdü ve erimiş çikolataya daldırdı. Çileğin sonraki durağı Alpha'nın dudaklarıydı. Çikolatayı çocuğun dudaklarına sürdü ve çileği ısırttı çocuğa. Çilek, çikolata, Alphan'ın tadı birleşti dilinde. Kumralın dilindeki çilek tadını emdi keyifle. Daha önce yanından bile geçmediği bir zevk yaşıyordu Ege. Ruhunda hissediyordu bunu.
"Alphan ben çok seviyorum seni ve kendimden eminim artık. Sevgine layık olduğumu ispat etmeme izin verir misin? Sevgilin olarak hayatına alır mısın beni? Hiç çıkmamak üzere."
Küçük bir kahkaha geldi çocuktan.
Panikledi Ege "Ne oldu yavrum, neden güldün erken mi teklif ettim yanlış bir şey mi söyledim?" Utangaç bir yüz buruşturmasıyla gözlerini havaya dikti. "Oof çok acemiyim ne bileyim ben ya. Aşığım seviyorum özet bu işte Alp." dedi hemen sonra gözlerinin içine bakarak.
Alphan yanaklarını okşadı ve önce dudaklarından sonra da yanağından öptü seslice. "Dur Ege sakin ol lütfen, kucağındayken bu teklifi reddettiğimi düşündüm de ona güldüm sadece."
"Diz mi çökmeliydim ya ama o evlenme teklif ederken olacaktı. Kucak kötü mü?" çocuksu bir masumluk ve Ege Karyel'e yakışmayacak bir acemilikle konuşuyordu çocuk şimdi.
Alphan ona eriyormuş gibi hissederken dudaklarından hızlıca tekrar tekrar öptü. Çok tatlıydı. "Sevgilim sakin ol. Her şey çok güzel."
"Sevgilim dedin Alp."
"Hıhı." Sonra sırıttı. "Sevgilim olarak hayatıma çoktan aldım seni zaten Ege."
Bu hitapla istediği yanıtı almış olan Ege, çocuğu tek hamleyle yanına yatırdı, Alpha'nın kahkahaları havada yankılanırken dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Ve huzurla el ele o sahilde uzandılar bir süre.
Yıldızlar çok parlaktı; ama aşık iki gencin gözleri kadar değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Dair Düşler (BxB)
Novela JuvenilAlphan bu yazı yıllarca aşık olduğu ve onu reddeden Ege'yle geçirmek zorunda. Neyse ki her şey geçmişte kaldı. Yani olduğu kadar işte... Yarı texting Sena: Şey bu yaz bir misafirimiz var Aylin: Sakın o deme Göktuğ: Hayır amk yaaa Alphan: Sorun deği...