Ege'den
Balkonda oturmuş sigara içerken Alp'in uyanmasını bekliyordum.Bu son zamanlardaki rutinimizdi.
Uyanınca balkona çıkacak ve bana gülümseyecekti. Gün ikimiz için de böyle başlıyordu bir süredir. Beni burada göremezse üzülür diye işlerimi ertelediğim bile oluyordu.
İçeriden bizimkilerin bağırışı gelince gözümü Alplerin balkonun ayırdım. "Ne oluyo lan?"
Gülmekten konuşamayan Ata ve yastıklara futbol topu muamelesi yaparak odanın bir köşesine fırlatan Berkten oluşan delilik anlarına anlam vermeye çalıştım bir süre.
Ata gülme krizinden sona biraz sakinleşti ve telefon ekranını bana doğru tuttu.
Batu, adını Dilara olarak hatırladığım kızla denizdeydi. Berk de durumu cinnet geçirerek karşılıyordu.
"Oğlum sakin ol arkadaş grupları ortak değil mi?"dedim ve iki yüzlülüğüme güldüm. O fotoğraftaki Alphan olsa Berkin durumunu hafif bırakacak şekilde çıldırırdım.Sena'nın tabiriyle: "biseksüel erkekler kapatılsın aşko"
"Belki kankalardır sizin gibi" diye araya girdi Ata.
"Kes lan köpek! Seni Sena'ya öyle bir kötülerim ki kankayı görürsün"
Anlaşılan bu kanka lafı Berk'e bela olmaya devam edecekti. Batu çocuğun gözlerinin içine bakıyordu,ona içinin gittiğini ve çok etkilendiğini anlıyordunuz; ama kolay teslim de olmayacaktı anlaşılan.
Bi ara kankamla konuşmalıydım bu konuyu. İkisi de çok yakın arkadaşım, mutluluklarını çok isterim.
Düşüncelere dalmışken aniden aklıma gelen ,Alp uyanmış olabilir, fikriyle panikle balkona koştum. Kalp kalbe karşıdır lafına beni bile inandıracak şekilde uyanıp balkona çıkmıştı ya da saat 10.30 diye uyanmıştı. Ben romantik seçeneği tercih edecektim.
Hafif dağılmış saçları, güneşten yanmış pürüzsüz teniyle yine çok güzeldi. Kahverengi iri gözleri ve sıcacık bakışlarına çıldırabilirdim yakınımdayken. Onu yaz başında gördüğümden beri gittikçe artan bir beğeniyle inceliyordum her karşılaştığımızda.
Ona olan his değişimim,çocuğun görüntüsünün değişiminden değildi asla. Bu yaz ilk kez onunla zaman geçirmiştim,onu tanıma imkanı bulmuştum. En önemlisi uzaktan kaçamak bakışlarını değil de bana olan hayran bakışlarını görmüştüm. Beni sevmesi çok güvenli hissediyordu.
Hayatımdaki eksikliklik bu kadar güzel sevilmekmiş onu anlamıştım şimdilerde. Anne baba veya arkadaş sevgisinden çok farklıydı bu. Ben de kendi dilimde onu sevmeye başlıyordum;gittikçe artan, gelişen, yeni kelimeler kazanan bir sevgi dilim vardı.
Berk'ten
Bunca yıl 3 gün arka arkaya aynı kızla takılmayan Berk Yazganın sıçısı konulu film, buradaki yazlık sinemada gösteriliyordu şimdi.
Batu bey yanında kızlarla sahildeydi ve beni nezaket gereği bile çağırmamıştı. Ben misafirken ona hiç böyle şeyler yapmadım. Hııım evet, ilk zamanlar birkaç kızla takılmama tanık olmuş olabilir; ama o zaman öpüşmemiştik ki biz.
Öpüşmek söz vermektir bence şeref sözü gibi bir şey. Hayatımda ilk kez bir erkeği öptüm ve tersten Katty Perry olarak I liked it amk.
Ertesi gün ise Batu gitmekten vazgeçer diye beklemiştim sanırım,önemli bir işi yoktu yeni bir gelişme yaşanmıştı ama sabah onu valizi elinde gördüm.
Benimle konuşmak için odama gelince heyecandan afalladım ve ondan beklediğim adımı görmeyince ne yapmam bekleniyordu acaba. "Sorun yok kanka" bence ideal cevaptı beter olsun köpek.
Hele bugünkü fotoğraf. lan oğlum Dilara denen kız senin içine düştü o gece. Şimdi de bak kaslarıma daha düş, diye kızla denize girmiş piç.
Ben de Berksem sizi ayağıma getiririm Batu Bey.
"Egem ve şerefsiz herif ben sahile gidiyorum" diyerek kapıyı çektim.
Berkyazgan bir gönderi paylaştı
Batu&Berk
Batu: nerdesin göremiyorum seni?
Berk: sana ne kardeşim. kafa dinliyorum ben
Batu: "sırtıma güneş kremi sürecek var mı 😚" yazmışsın ve konumun kumköy sahil. deli etme beni oğlum
Berk: güneş kremi önemli Batu
Batu: Berk hangi koydasın?
Berk: konuma baksana
Batu: Baktım orası boş
Berk: hahaha enayi. Kristal koyundayız😎
Batu: Bekle belan geliyo
Berk: kızları da getir 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Dair Düşler (BxB)
Novela JuvenilAlphan bu yazı yıllarca aşık olduğu ve onu reddeden Ege'yle geçirmek zorunda. Neyse ki her şey geçmişte kaldı. Yani olduğu kadar işte... Yarı texting Sena: Şey bu yaz bir misafirimiz var Aylin: Sakın o deme Göktuğ: Hayır amk yaaa Alphan: Sorun deği...