Bir saat sonra Dimitri odadan çıktığında dengesini zor tutar haldeydi. Büyük bir savaştan çıkmış gibiydi. Yaşlı kalbi zorla içirilen fazlaca ilaçlarla infilak etmek üzereydi. Gece kulübünün en üstünden aşağıya bakıp kendisine yardım edecek bir adamını ararken gözleri karardı ve nefesi kesildi daha sonra kendisini gece kulübünün zemininde çakılmış halde buldu. Son nefesini verirken son gördüğü gözler tehlikeli soğuk mavi gözler olmuştu.
Dimitri Aksakov ölmüştü.
💣
Yarım Saat Önce
"Ne istiyorsunuz?" dedi Dimitri oturduğu koltuğa yayılarak. İçeriye girdiğinde gördüğü manzara karşısında şok olsada kendisini çabuk toparlamıştı. Düşmana kendisini zayıf gösterecek değildi. Eğlencesini ve ağzının tadını bozan bu herifleri bir kaşık suda boğmak istiyordu.
Beyaz gömleğinin kenarlarını kıvırmış şekilde sandalyesinde oturup bacak bacak üzerine atmış olan Antonio buz gibi bir sesle konuştu.
"Ölmeni."
Dimitri bunun üzerine geniş bir kahkaha attı.
"Ben ölürsem ne olacak La Barbera? Oğlum var. Zaten işlerin başında da kendisi. Ben emeklilik hayatımı yaşıyorum."
"Belli..." dedi Antonio etrafı göstererek. "Sapkınca."
"Bu seni ilgilendirmez."
"Biliyor musun Aksakov ölümün bir pisliğin eksilmesi olacak. Bundan haz alacağım."
"Derdin ne?"
"Oğlun."
"Ivan sana ne yapmış olabilir?"
"Kadınıma göz koyma cüretini gösterdi! Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun değil mi?"
Pis bir sırıtış geçti Dimitri'nin yüzünde. Babasının oğlu dedi içinden.
"Oğlumu öldürürsen sen de ölürsün La Barbera. Bizzat ellerimle öldürürüm seni."
"O zor biraz Aksakov... Çok zor. Ama senin gibi bir pislikle ileride uğraşmak istemediğim için önce sen öleceksin."
Alayla konuştu Dimitri.
"O zaman da oğlum seni öldürür."
Ayağa kalktı Antonio.
"Oğlun yüksek dozda uyuşturucudan ölecek. Tıpkı senin yüksek dozda azdırıcıdan öleceğin gibi."
Bir kaç adım attıktan sonra güldü Antiono.
"Zaaflar ve sonuçları."
Dimitri Antonio'yu asla ciddiye almazken yanında ürkütücü bir şekilde duran diğer adamlara baktı tek tek ama bakışları Carlo da durdu.
"Morte," dedi olmayan saçlarını düzeltirken. "Padrinonuz bence delirmiş. Onun ölmesini mi istiyorsunuz?"
Carlo'nun cevabını beklemeden bakışları Antonio'ya kaydı. Alayla konuştu.
"Antonio bence seni hiç sevmiyor bunlar bak. Dost gözüken düşmanlar hepsi!"
Antonio, önce Benigno'ya daha sonra Carlo'ya baktı.
Morte ve Mostro.
Ölüm ve Canavar.
Bu ikili yan yanayken düşman sağ çıkabilir miydi?
Benigno yavaş adımlarla Dimitri'nin yanına adımlayıp önce boğazını sıkmaya başladı. Can havliyle çırpınmaya başlayan Dimitri buradan sağ çıkmasının neredeyse imkansız olduğunu fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ YABANCI
General FictionVegas'daydım. Şeytan'ın şehrinde. Bir kitap yazmak için çıktığım yolda kendimi Vegas da bulurken benliğimi de Vegas da bulmuştum. Bir adam tanıdım. Gözleri mavi, ruhu karanlık. Kalbi kilitli bir adam. Gözlerine baktım. O gözlerde gördüklerim b...